Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/5 E. 2021/1461 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/5
KARAR NO: 2021/1461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2019
NUMARASI : 2015/962 E – 2019/691 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanıcısı olduğu … nolu tesisatla ilgili 15/04/2014 tarihinde tutulan zabıt gereğince müvekkili firmanın ölçü devresinde tüketimi kayıt altına alan sayacın takılı olduğunu, sayaca herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, sayacın yapılan tüketimi doğru kayıt altına aldığını, endekse dayalı fatura tahakkuku yapılması gerektiği halde kaçak tarife üzerinden 45.566,50-TL kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını, EPDK Müşteriler Yönetmeliği Yönetmeliği ve Kurul Kararına aykırı olarak sayaca hiçbir müdahele olmadığı halde müvekkili firma hakkında yapılan fatura tahakkukunun davalı adına sebepsiz zenginleşme sağlayacağını, gerçek tüketim bedeli olan 14.600,00-TL dışında kalan 30.966,50-TL oranında borçlu olmadıklarının tespitine ve faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesinde bildirilen aboneliğin davacıya ait lokanta için yaptırıldığını ve lokantanın ticari işletme olduğunu bu nedenle TTK.nun 5.maddesi gereğince yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek öncelikle davanın görevsizlik yönüyle reddine, davacının … seri nolu tutanağa istinaden müvekkili şirket tarafından yapılan tahakkuk ve hesaplamaların Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olarak doğru yapıldığını, ilgili belgelerin dosyada mevcut olduğunu, Yönetmeliğin 13. maddesine göre kaçak elektrik tüketimi olduğunu, davacı hakkında düzenlenen tutanakların EPDK mevzuatına uygun olarak düzenlendiğini, her türlü dava, şikayet ve cevap haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Abonelik kaydı bulunmayan şüphelinin karşılıksız yararlanma kastı bulunmaksızın kurumun tespitine engel olmayacak şekilde kayıtsız sayaçtan geçirmek suretiyle ölçümlü elektrik kullandığı ve sayaca da herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı, davalı şirket yetkililerince bir iddia bulunmaması ve tüketicinin 11.3.2013 tarihli elektrik bağlama müracaatının bulunması dolayısıyla Madde: 14/b-c-e-h bentlerinde tanımlanan hallere göre usulsüz elektrik kullanımına İlişkin hükümlerin uygulanmayacağı ve suç oluşturmayacağının sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bilirkişimizce 08.05.2014 tarihli , 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği bükümleri esas alınarak yapılan hesaplamada 5.830-TL olarak hesaplanmıştır.Bu durumda davacı … … tesisat nolu işyerinde zabıt tutulması Kurum yetkililerinin 15.04.2014 zabıt tarihinden, geriye dönük olarak 11.03.2013 tarihine kadar 409 gün usulsüz tüketim yapıldığı gerekçesiyle aboneye 45.566,50 TL usulsüz tüketim tahakkuku çıkarılmasının yürürlükteki mevzuata uygun bulunmadığı davacı tarafın kullandığı usulsüz etektrik enerjisi bedelinin 5.830-TL olduğunu belirlenmiştir. Ancak taleple bağlı kalındığı ” gerekçeleriyle davanın kısmen Kabulü ile 45.566,50-TL lik faturadan dolayı, davacının davalıya 30.966,50-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.,Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının müvekkiline kayıtsız sayaç üzerinden elektrik tüketimi gerçekleştirdiğinin kaçak tutanakları ile sabit olduğunu, mahkeme tarafından hakkaniyete ve mevzuata aykırı şekilde davacının kaçak elektrik kullanmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, borçtan sorumlu olmadığının ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, dosyada mübrez delillerin hiç birinin kaçak tespit tutanaklarının aksini kanıtlamadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi raporu alınmaksızın karar verildiğini, rapora itirazların değerlendirilmesinin teknik bilgi gerektirdiğini, yeni bir bilirkişi görevlendirilerek yeni bir rapor alınması gerektiğini, gerekçeli karar incelendiğinde hükmün çelişkiler içerdiğini, verilen kararla aslında davacının usulsüz elektrik kullandığının da kabul edildiğini, bilirkişi raporunda faturada kayıp bedeli, ceza enerji bedeli, iletim dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT fonu olmak üzere 27.895,33 TL’nin fazladan talep edildiğinin belirtildiğini, bu alacak kalemlerinin talep edilmesinin hukuka ve güncel mevzuatlara uygun olduğunu, dava konusu tahakkukun doğru bulgu ve belgelere dayandırıldığını, tahakkukun dayanağının 15.04.2014 tarihli … numaralı zabıt olmasına rağmen bilirkişinin söz konusu belgeyi yok sayarak, hesaplamalarını 90 günden yaptığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bilirkişi ek raporunda belirtilen 90 günlük sınır, her ne kadar huzurdaki davaya konu olaya uygulanamaz ise de bilirkişinin yalnızca 90 günlük elektrik tüketiminin hesabını yaptığını, 90 gün öncesinde kullanılan elektriğe ilişkin ise herhangi bir bedel hesabı yapmadığını, davacının 90 gün öncesinde kullanmış olduğu elektrik için cezalı olarak hesaplandığı gibi normal çarpan ile hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, kaçak elektrik tahakkukları nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı ait … tesisat nolu işyerinde zabıt tutulmasıdavalı yetkililerinin 15.04.2014 zabıt tarihinde kuruma kayıtlı olmayan sayaçla tüketim yapıldığının tespit edildiği, geriye dönük olarak 11.03.2013 tarihine kadar 409 gün usulsüz tüketim yapıldığı gerekçesiyle aboneye 45.566,50-TL usulsüz tüketim tahakkuku yapıldığı, davacının Kuruma 11.3.2013 onay tarihli elektrik enerjisi bağlama talebinde bulunulduğ anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın kullanımının usulsüz kullanım olduğu gerekçesiyle 90 günlük süre üzerinden hesaplama yapılmış, ancak kurumu yapılan başvuru sonucu abonelik sözleşmesi yapılmama gerekçesine değinilmemiş, başvuru tarihi olan 11.03.2014 ile zabıt tarihi olan 15.04.2014 tarihi arasındaki tüketimlerin faturalandırılıp faturalandırılmadığı değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak davacıya ait abone dosyası getirtilerek abonelik başvurusu da değerlendirilmek suretiyle üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/05/2021