Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/478 E. 2020/450 K. 04.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/478
KARAR NO: 2020/450
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI: 2015/25 E – 2017/766 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 04/05/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uzun yıllardan beri tekstil üretim ve pazarlama alanında faaliyet gösteren kendi piyasasında tanınmış bir şirket olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete gelinerek güç artırımı için sayacın değiştirilmesi gerektiğini belirttiğini, sayacın değiştirilmesi talebi üzerine davalı elemanlarınca sayacın sökülerek yerine yenisinin takıldığını, sayaç sökülürken herhangi bir tutanak tutulmadığı halde daha sonradan 16/09/2014 tarihli 36.517,80 TL tutarında ara bir fatura gönderildiğini, faturaya itiraz edildiğini, sonrasında davalı tarafından 19/11/2014 tarihinde 6.501,30 TL tutarında yeni bir fatura gönderildiğini, itiraz üzerine düzenlenen bu fatura ile ilgili bir açıklama yapılmadığını, faturaya yapılan itirazında hukuksuz şekilde reddedildiğini, müvekkilinin sayaca müdahale etmediğini, sayaç değişimi öncesi ve sonrası dönemlerde tüketiminde olağan dışı bir artış bulunmadığını, sayacın normal tüketimini kaydettiğini ileri sürerek, 19/11/2014 tarih, 6.501,00 TL’lik fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket … nolu abonelik sözleşmesi uyarınca davacının tüketime bağlı olarak serbest tüketici olduğunu, 19/11/2014 tarihli, 6.501,30 TL meblağlı fatura tanzim edilmiş, davacının ticari işletme olduğunu, yüklü miktarda iş yapıp bunun elektrik maliyetini rızası olmadığı halde müvekkili şirket üzerinde bırakmaya çalışmasının ticari ve hukuki açıdan kabul edilemeyeceğini, davacının kullanmış olduğu … nolu tesisattan abonesiz şekilde elektrik kullanılması nedeni ile yönetmelik hükümlerine göre belirlenen borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda “Davacıya ait sayacın davalı tarafından ölçüm yönünden sökülerek incelenmesi sonucunda belirlenen eksik tüketiminin EPDK mevzuatına uygun şekilde belirlenip fark enerji bedelinin tahsilinde bir usulsüz bulunmadığı, fark tüketiminin gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlendiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 19/11/2014 … sıra nolu 2014-11 dönemine ilişkin … nolu abonelik nedeniyle düzenlenen 6.501,38 TL’lik faturanın 988,75 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Söz konusu karara karşı davacı ve katılma yoluyla davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; ön inceleme duruşmasında taraflara delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, bu süre içerisinde davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığını, 29.03.2016 tarihli duruşmada davalı kurum tarafından bir takım belgeler sunulduğunu, bu belgelere muvafakat etmedikleri halde yerel mahkemenin bu belgeler ışığında ek rapor alınması için dosyayı yeniden bilirkişiye gönderdiğini, davalının cevap süresi içinde şuan sunulan deliller, o zaman da ellerinde bulunmakta olduğu halde dosyaya sunmadığını, süresinde verilmeyen belgelerin yerel mahkeme tarafından nazarı itibara alınmaması gerekmesine rağmen bu evrakların da incelenmesi için dosyanın ek rapora gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişiler tarafından, bahse konu tutarın neye ve hangi gerekçeye dayandırıldığı tespit edilmeden, sırf süresinde sunulmayan davalı kurumun vermiş olduğu belgeler ışığında hak ve nesafet kurallarına aykırı belirlendiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce, fatura üzerindeki birim fiyat olan 0,249648 yerine başka birim fiyatı kullanılarak hatalı hesaplama yapıldığını, bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın tümden reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş ise de katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davalı taraftan istinaf harç ve giderlerinin alınmadığı görüldüğünden dairemizin 04.02.2020 tarih ve 2018/35 E. – 2020/122 K. sayılı kararıyla dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş, belirtilen eksiklik giderilerek dosya dairemize yeniden gönderilmiştir. Uyuşmazlık kaçak elektrik tüketim faturalarının tahsili için başlatılan takipler nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacıya ait sayacın 22.04.2014 tarihinde değiştirildiği, yapılan inceleme ve laboratuvar sonucuna göre “sayacın besleme devreleri arızalı, ekran kapalı kayıt yapmıyor” tespiti ve 16.04.2013-22.04.2014 tarihleri arasında eksik tüketim hesabı yapıldığı , 18.027,40 KWH eksik tüketim olduğu, 19/11/2014 tarihli … sıra nolu 6.501,30 TL değerinde fark tüketim faturası düzenlendiği görülmüştür. Somut olayda; sayacın eksik tüketim yaptığı saptanmış olduğundan, EPMHY’e göre eksik tüketim saptanması nedeniyle geriye dönük yapılan hesaplamanın yönetmelik hükümlerine uygun olduğu görülmüştür. Yapılan değerlendirmede, davalı tarafça bildirilmesine gerek bulunmaksızın, davacının dayandığı faturalarla beraber abone dosyasının ve önceki tüketim endeksinin getirtilerek incelenmesi, mahkemece resen yapılacak işlerdendir. Bu nedenle davacı tarafın, davalının süresinden sonra bildirdiği delillere göre inceleme yapıldığı iddiası yerinde değildir. Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise; 22.04.2014 olan sayaç değişiminden geriye doğru 12 aylık dönemin 20.05.2013 tarihine denk geldiği, tesisata yeni takılan sayacın normal tüketim kaydetmeye başladığı ilk iki tüketim dönemine ait günlük elektrik enerjisi tüketim ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, aynı döneme denk gelen ve faturalandırılmış tüketim değerlerinin tenzil edilmesi sonucu 18026,99 KWH üzerinden hesaplama yapılması isabetli bulunduğundan davalı istinafı da yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 95,00 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 40,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 67,54 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 13,14 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/05/2020