Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/473 E. 2021/1783 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/473
KARAR NO : 2021/1783
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2019
NUMARASI: 2018/1140 E – 2019/1143 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde;taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı tarafça davalıya kullandırılan elektrik tüketim bedellerinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı hakkında Bakırköy …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamın,%20 icra inkar tazminatına a karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte davacı tarafça davalı hakkında 83.700,68 TL asıl alacak,152.259,36 TL gecikmiş gün faizi,27.406,68 TL faizin kdv si toplamı 263.366,72 TL nın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.Mahkeme, davalı şirket adına tahakkuk ettirilen takibe konu 23.03.2017 son ödeme tarihli ilk fatura öncesinde ödenmemiş borç tutarı bulunduğundan davacı kurumca sözleşme madde 2 ve yönetmelikte (Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2mad.) detayı verilen elektrik kesme yükümlülüğünün ihlal edildiğinin anlaşıldığı,ayrıca sözleşme içeriğinde ödenmeyen faturalar için davacı kurumca 6183 sayılı kanun ite belirlenen gecikme zammı talep edilebileceğine dair hüküm bulunmadığı,bu durumun davacı kurum bakımından müterafik kusur teşkil ettiği ve davacı kurumca takibe konu 6 fatura tutarının tamamı için takip tarihine kadar ancak yasal faiz talep edilebileceği,83.700,68 TL, {asıl alacak),71.716,T50 TL. (yasal faiz),12,908,97 TL. (faiz KDV si) olmak üzere takipteki toplam alacağın 168.326,15 TL olduğu ve alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle;”1-Açılan davanın kısmen kabulüne, 83.700,68 TL asıl alacak, 71.716,50 TL gecikme faizi 12.908,97 TL faiz KDV’ si toplamı 168,326,15 TL üzerinden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;karardaki asılalacakla ilgili kısma itiraz etmediklerini,ancak davalının tacir ve ticari şirket olduğunu,bu nedenle TTK 3.madde gözetilerek ticari faiz işletilerek hesaplama yapılması gerekirken yasal faiz ve yasal faizin KDVsi uygulanarak hüküm kurulmasının yerinde olmadığını,ayrıca davalının vekili olmamasına rağmen vekili var gibi davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Davacının ödenmeyen 6 adet fatura sebebiyle elektriği kesmemesi nedeniyle müterafık kusuru olduğu açıktır.Müterafik kusur indirimi ise sadece gecikme zammı tutarı yada işlemiş faiz oranı üzerinden yapılabilir.Sözleşmede 6183 sayılı yasa gereği gecikme zammı alınacağına dair hüküm bulunmadığı görülmüştür.Taraflar tacir olduklarından, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/19162 E.2017/5114 K.sayılı ilamında ” Dairemizin 2014/2325 esas 2014/10437 karar sayılı 26/06/2014 tarihli ilamında belirtildiği üzere; taraflar arasındaki sözleşmede gecikme zammına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından davacının davalıdan ancak reeskont faizi isteyebileceği dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği..” şeklinde yine aynı Yargıtay Daire kararına atıf yapıldığı görülmüştür. Buna göre,ödenmeyen faturalar nedeniyle elektriğin zamanında kesilmemesinde davacının müterafık kusurlu olduğu kabul edilerek ,müterafık kusur indiriminin ise sadece işlemiş faiz tutarından yapılabileceği değerlendirildiğinde,işlemiş faiz tutarının taraf sıfatları ve tacir olmaları gözetilerek reeskont faizi üzerinden hesaplanması gerektiği belirlenmiştir.Somut olayda her iki tarafın tacir olduğu,bu bağlamda taraf sıfatına bağlı olarak işleyecek faizin reeskont faizi olarak işletilebileceği mümkün iken,mahkemece işlemiş faiz tutarından müterafık kusur indirimi yapılmadan karar verilmiş isede,bu konuda davalı istinafının bulunmayışı gözetilerek davacı lehine usulü müktesep hak oluştuğu değerlendirilmiş ve bu konuda ayrıca istinaf incelemesi yapılmadığı gibi, ayrıca davacının icra inkar tazminatı konusunda istinaf talebi olmadığından ,bu konuda da değerlendirme yapılmamıştır.Bu nedenle davacının ödenmeyen fatura alacakları yönünden davada tarafların sıfatı gözetilerek reeskont faizi talebinde bulunabileceği açıklığa kavuştuğundan,bu konuda işlemiş faiz hesabı ile faizin KDVsi nin herbir fatura için son ödeme tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanması açısından ek rapor alınması gerektiğinden,karar bu haliyle usul ve hukuka uygun bulunmadığından,davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın,HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/06/2021