Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/464 E. 2021/1787 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/464
KARAR NO : 2021/1787
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2019
NUMARASI : 2018/561 E – 2019/1110 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı hakkında tesisat ölçü devresinde yapılan periyodik inceleme sonucunda 27/10/2016 tarihinde ‘sayaç bağlantılarında S fazının doğru bağlı olmasına rağmen R ve T fazlarında sayacı besleyen serilim kablolarının ters bağlı olduğu ve sayacın 2/3 oranında tüketim kaydetmediği gerekçesiyle davalı sayacındaki hatanın davalı şirketin iddiasına göre düzeltildiğini, davacı şirket sayacına davalının müdahalesi olmadan önce 2.000.00- 3.000.00- TL civarlarında seyreden fatura tutarlarının, şirket sayacının değiştirilmesinden sonra 5.000,00-6.000.00-TL ye yükseltiğini, 27/10/2016 tarihinde sayacın değiştirilmesinin ardından 2017 yılı şubat ayında davacı şirkete ek tüketim faturası adı altında 33.409.70-TL tutarında fatura kesildiğini, bu faturaya itiraz sonrası, davalı tarafça sayacın arızasından dolayı 22/10/2015-27/10/2016 tarihleri arasına, 28/10/2016-20/02/2017 tarihleri arasındaki tüketimler baz alınarak 151.788,956 kWh ortalama tüketim hesaplandığını, ancak 22/10/2015-27/10/2016 tarihleri arasındaki faturaların ödenmiş olduğunu, 67.052,12 kWh değerin hesaplanan ortalama tüketimden tenzil edildikten sonra kalan 84.736,70 kWh karşılığı 33.409,70-TL ek tüketim faturası olduğunun bildirildiğini, bu yerin davacının Tuzla merkezinde üretim vb. gibi bir faaliyet yapmamakta olduğunu ve ilgili alan ofis işleri için kullanılmakta olduğundan davacı tarafında ek tüketim faturası adı altında kesilen 33.409,70 TL bedelli fatura fahiş bedelli bir fatura olduğunu, ofis olarak kullanılan şirket merkezinde bu kadar tüketim yapılması hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davalı şirkete yaptıkları itirazın ardında yine davalı kurum tarafından 2. bir yazı ile bildirim yapıldığını, hesaplamanın yanlış yapıldığını, iki hesap arasında 1.682,124 kWh gibi bir fark olduğunu beyan ettiklerini, ancak bu durumda da davalının kestiği ek tüketim faturasında büyük oranda bir farklılık olmadığının görüldüğünü, davalı tarafında ek tüketim faturası adı altında kesilen 33.409,70 TL bedelli fatura fahiş olup daha sonra yapılan bildirimle de tüketimden ortalama hesaplamadan 1.682.124-kWh düşülmesi, miktarın fahiş olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek , ek tüketim faturası adı altında davacı tarafından kesilen fatura miktarı kadar davalı şirkete müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştiir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin elektrik enerjisi satışı ile iştigal ettiğini, sayaçların okunması ve faturaya esas tüketimlerin tespitinin dağıtım şirketleri tarafından yapıldığını, sayaçların kontrolü, bakımı, onarılması ve faturaya esas değerlerinin tespiti için sayaçların okunması işlemlerinin dağıtım şirketlerince yapıldığını,davalının ise dağıtım şirketlerinden gelen bilgi ve belgeler çerçevesinde faturalama işlemlerini tamamladığını, davaya konu somut olay hakkında … göre davacı adına düzenlenen faturada herhangi bir maddi hata veya hesaplama hatası bulunmadığını, davacının itirazının haksız olduğunu, diğer yandan elektrik açma ve kesme işlemlerinin davalı şirket tarafından yapılmadığını, elektrik kesme işlemi, elektrik piyasası kurallarına göre dağıtım şirketleri tarafından yapıldığını, dolayısıyla elektrik kesme işlemine karşı verilecek herhangi bir kararın muhatabının davalı şirket ol beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme,sayacının arızalı olduğu gerekçe gösterilerek 28/10/2016- 20/02/2017 tarihleri arasındaki tüketimleri baz alınarak sayacının eksik tüketim kayıt ettiği iddia edilen 22/10/2015-27/10/2016 tarihleri arasındaki dönemde tükettiği 67.052,12 kWh tüketim düşüldükten sonra kalan 84.736,70 kWh lik tüketime karşılık gelen 33.409,70-TL kadar borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği davada ,… alınan bilirkişi raporu kapsamında, davacı şirketin tutanak öncesi ortalama tüketim değeri (180,25 kwh/gün) ile tutanak sonrası (bağlantılar düzeltildikten sonraki) ortalama tüketim değeri (352,40 kwh/gün) arasında bariz fark bulunmasının tutanak içeriğini desteklediği, endeks döküm kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; davacının geçmiş dönem tüketimlerinin sürekli düşük seyrettiği, yeni sayaç takıldıktan sonraki dönem tüketiminde bariz artış gözlemlendiği, bu nedenle de davacıya ait aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimi bulunmadığı, yönetmelik hükmü gereği, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanması gerekmesine rağmen davalı kurumca davacının yeni sayaç takıldıktan sonraki 28.10.2016 – 20.02.2017 tarihler arasındaki 4 aylık ortalama tüketim değerinin dikkate alındığı ,mevzuatta bağlantılar düzeltildikten sonraki ilk 2 aylık (28.10.2016 – 21.12.2016) ortalama tüketim değerinin dikkate alınması gerektiği, buna göre; 22.10.2015 -27.10.2016 tarihleri arası bağlantısı hatalı sayacın kayıt etmesi gereken tüketim miktarı 371 gün x 352,40 kwh./gün= 130.740,40 kwh(yeni sayaç takıldıktan sonraki tüketimler dikkate alınarak) 22.10.2015 – 27.10.2016 tarihleri arası bağlantısı hatalı sayacın kayıt ettiği davacı tarafça ödenen tüketim miktarı = 67.052,12 kwh Eksik tüketim olarak davacı şirkete tahakkuk ettirilmesi gereken fark tüketim miktarı 63.688,28 kwh. olduğu ,bu itibarla 22.10.2015 – 27.10.2016 tarihleri arasındaki 371 gün boyunca sayacın hatalı bağlantısı nedeniyle eksik tüketim kayıt edilmiş olduğundan ,63.688,28 kwh EK tüketime karşılık gelen 24.563,64 TL. Eksik tüketim bedelinden davacı şirketin sorumlu tutulması gerektiği 33.409,70 TL. – 24.563,64 TL. = 8.846,06 TL. dan borçlu olmadığının belirlendiği gerekçesi ile ;”Davanın kısmen kabulü ile davacının 27/02/2017 tarihli ek tüketim faturası adı altında tahakkuk ettirilen 33.409,70 TL bedelli faturadan dolayı 8.846,06 TL sinden sorumlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ;davacı sayacının eksik tüketim kaydettiğinin bilirkişi raporu ile belirlenmesine rağmen ,hesaplamada dağıtım şirketi verilerinin değerlendirmeye alınmadığını,davanın tümden reddi gerektiği,sayaç arızasının gedildiğinin tutanakla belli olduğunu,yönetmelik 14.madde kapsamında dağıtım şirketi verilerine göre hesaplama yapıldığını,hatta davacının belirtilen dönemde ödediği fatura tutarının da düşüldüğünü,hatalı ölçüm yapan sayacın eksik tahakkuk hesabının doğru olmasına karşın bilirkişi raporunda hatalı hesaplandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava konusu sayaçtaki bağlantı hatasının davalı tarafça düzeltilmesinden sonra sayaçta kullanım miktarının bariz arttığı ve sayaçta belirtilen 22.10.2015 -27.10.2016 tarihleri arasında 371 gün eksik kayıt yapıldığı ve buna karşılık yönetmelik 14.madde gereği sağlıklı ölçüm verileri bulunamadığında sayaç değişimden sonraki ilik 2 fatura baz alınarak yapılan tüketim hesabına göre, hatalı sayacın kayıt etmesi gereken tüketim miktarı 371 gün x 352,40 kwh./gün= 130.740,40 kwh miktarından yeni sayaç takıldıktan sonraki tüketime ilişkin 22.10.2015 – 27.10.2016 tarihleri arası bağlantısı hatalı sayacın kayıt ettiği davacı tarafça ödenen tüketim miktarı = 67.052,12 kwh çıkartıldığında , eksik tüketime dair fark tüketim miktarının 63.688,28 kwh olarak belirlendiği,bu bağlamda 22.10.2015 – 27.10.2016 tarihleri arasındaki 371 gün boyunca sayacın hatalı bağlantısı nedeniyle eksik tüketim kaydına karşılık gelen 63.688,28 kwhın ederi ek tüketim tutarının 24.563,64 TL. olduğu,davacının eksik tüketim tutarı olan bu tutar dışında 33.409,70 TL. – 24.563,64 TL. = 8.846,06 TL. dan borçlu olmadığının hesabına yönelik hesaplama sisteminin mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu görülmüştür.Bu açıdan ilgili tesisattaki kurulu güç bazında hesaplamada da aykırılık olmadığı açıktır.Hükme dayanak ön rapordaki eksiklikler sonrası alınan bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu gözetilerek yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkısının bulunmayışı sebebiyle davalının rapora ve ek tahakkukun hesaplanma şekline dair istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 604,27 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 151,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,17 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/06/2021