Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/459 E. 2021/1870 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/459
KARAR NO : 2021/1870
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2018/188 E – 2019/1260 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin aralarında kurumsal tip taahhütlü hat anlaşması olduğunu, davalının 24/04/2017 son ödeme tarihli 2.835,50-TL ve 22/05/2017 son ödeme tarihli 23.668,84-TL bedelli olan iki faturayı ödemediğini, bunun üzerine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünden 26.068,09-TL bedel ile icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe ve tüm fer’ilerine itirazda bulunduğunu, bu itirazın kötü niyetli, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalının sözleşme gereği borcu bulunduğunu ve faturalarını ödemediğini ileri sürerek, bu takibe yapılan itirazın iptaline, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, söz konusu takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kurumsal tip abonelik sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin birçok kişi ve kurumla aynı şekilde düzenlenen standart tip bir sözleşme olduğunu, her ne kadar iki tarafta tacir olsa da davacı tarafın iletişim sektöründe yıllardır hizmet veren bir firma olması sebebi ile basiretli tacir olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin ise tüketici olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davaya dayanak gösterilen faturaların kapalı fatura olup olmadığının önem az ettiğini eğer kapalı fatura ise ödenmiş manasına geldiğine, kapalı değil ise ödenmemiş manasına geleceğini, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05/12/2016 tarih 2015/10846 Esas, 2016/15454 Karar ile bu durumun onandığını, taraflar arasında karşılıklı imzalanmış hesap mutabakatı olmadığından likit bir alacaktan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesine, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi yapılan yargılama sonunda; ” kurumsal abonelik sözleşmesinin 5.3 maddesinde belirtildiği son ödeme vadesinde ödenmediğinden ve akit yerine getirilmediği, davacının takip tarihi itibariyle takip dayanağı 2 adet faturadan kaynaklı olarak 24.789,52-TL asıl alacak ve 10.711,29-TL işlemiş faiz alacağının olduğu,alacağın likit olması, davacının ise dava dilekçesinde toplam 25.068,08-TL istendiğinden HMK m 26 uyarınca taleple bağlı kalınması gerektiği” gerekçesiyle Davanın KABULÜNE, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi olan (%10,50) oranından başlamak üzere değişen oranlarda faiz yürütülmesine, davalının %20 (4.746,60-TL) icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkeme tarafından işlemiş faizin %24’lük oran üzerinden hesaplanması gerektiğini, gerekçeli karardaki tespitlerinde ulaştığı ve talep ettikleri faturalı ana tutara ek olarak işlemiş faiz tutarının da talepleri doğrultusunda hesaplanması gerektiğini, davanın kabulüne karar verildiği halde faiz oranında taleplerinden farklı bir orana hükmedilmesinin çelişkili olduğunu, davalı taraf ile imzalanan abonelik sözleşmesi, faturalar ve takip talebi dikkate alınarak işleyecek faiz oranı hakkında kanuni faiz oranlarının değil talepleri doğrultusunda akdi faiz oranlarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın konusunun tüketici işlemi olması nedeniyle tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, uyuşmazlığın yerel mahkemenin görev alanına girdiği kabul edilirse bile akdedilen kurumsal tip abonelik sözleşmesinde basiretli tacir sıfatını aslen davacı tarafın haiz olduğunu, genel işlem koşulları hükümlerince müvekkilinin bilgisine sunulmamış olduğundan cezai şartlarının yazılmamış sayılması gerektiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin basiretli tacir özelliklerini taşımasının hakkaniyete aykırı şekilde beklendiğini, sözleşmenin cezai şart içeren hükümlerinin genel işlem koşulları bağlamında yazılmamış sayılması gerektiğini veya en azından olayda basiretli tacir olması beklenemeyecek müvekkiline hakkaniyet gereği indirim uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı şirket aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası 23.733,14-TL asıl alacak, 1.283,75-TL işlemiş faiz, 11,20-TL gecikme bedeli ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda sözleşme faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, tarafların tacir olması nedeniyle mahkemenin görevli olduğu, bilirkişiler tarafından dava konusu faturaların açık faturalar olduğu, 24/04/2017 son ödeme tarihli Mart dönemine ait 2.835,50-TL bedelli faturanın davalı tarafından ödenmemesi ve 24-25/04/2017 tarihlerinde hatlarını başka bir GSM operatörüne taşıma talebinde bulunması sebebi ile 22/05/2017 son ödeme tarihli Nisan ayı fatura tutarı ile davalının imzaladığı taahhütnameler sebebi ile tanınan indirim faydaları, 5 adet telefon cihazının kalan taksit tutarları, taahhüt karşılığı verilen 69 gram altın bedeli ve tarife dışı yapılan telefon, data ve SMS ücretlerini de yansıtarak 23.668,84-TL bedelli bir fatura oluşturduğu, davalının davacının faturaların ödenmediği iddiasına karşın, dosyaya fatura tutarlarını ödediğine dair bir bilgi ve belge sunmadığı, faturada taahhüt Ceza Bedeli-Ekipman olarak gözüken 11.714,84-TL olarak yansıtılan değerin 10.000,00-TL olarak düzenlenmesi gerektiği, bu sebeple 11.714,84-TL-10.000,00-TL =1.714,82-TL bedelin fatura tutarı olan 23.668,84-TL’den düşülerek 23.668,84-TL – 1.714,82-TL = 21.954,02-TL olarak hesaplanması gerektiği, bu sonuca göre davacının alacağının 2.835,50-TL + 21.954,02-TL = 24.789,52-TL asıl alacağının olduğu, kurumsal abonelik sözleşmesinin 5.3 maddesinde belirtildiği son ödeme vadesinde ödenmediğinden ve akit yerine getirilmediğinden bu faturalarla ilgili olarak da Mart 2017 için 1.145,92-TL Nisan 2017 için 9.565,37-TL olduğunun mütalaa edildiği görülmektedir.İlk derece mahkemesi tarafından karar gerekçesinde HMK m 26 uyarınca taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin sözleşmede de belirtilen faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar vermek gerektiğinin belirtilmesine karşın hüküm kısmında alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi olan (%10,50) oranından başlamak üzere değişen oranlarda faiz yürütülmesine karar verilmesinin çelişki oluşturduğu anlaşılmaktadır.Buna göre; davalının tacir olması nedeniyle mahkemenin görevli olup görev itirazlarının yerinde olmadığı, davalının sözleşme gereği fatura bedelinden sorumlu olup ödeme belgesi sunmadığından istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davacı yönünden ise gerekçe kısmında belirtildiği üzere takibin akdi faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.Bu itibarla, davalının istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, davacının ise HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüyle kararın düzeltilmesi ile “Davanın KABULÜNE, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren akdi faiz oranı yürütülmesine, 2-Davalının %20 (4.746,60-TL) icra inkar tazminatına mahkumiyetine” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A- Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereği reddine,B- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek, yeniden esas hakkında; 1-Davanın KABULÜNE,Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren sözleşmede belirtilen oranda (akdi) faiz yürütülmesine, 2- Asıl alacağın takdiren %20 oranına karşılık gelen 4.746,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.712,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 428,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.284,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA, 4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.008,16-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 428,11-TL peşin harç, 156,00-TL tebligat, 2,00 dosya masrafı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.222,01-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıdan alınması gereken 1.712,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 428,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.284,30 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 76,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2021