Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/429 E. 2021/2593 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/429
KARAR NO: 2021/2593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2017/572 E – 2019/956 K
DAVA: Alacak
BİRLEŞTİRİLEN 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/702 ESAS SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
BİRLEŞTİRİLEN 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/631 ESAS SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 11/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat işleri için ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisi için gerekli müracaatları yaptığı, sözleşme imzaladığı ve abone olduğu, davalının elektrik enerjisi verme süresini uzattığını, davalının bağlantı gösterilen elektriğin alınarak geçeceği hattın uzak oluşu, İBB‘nin yeni yaptırdığı yolu kazdırmamak istememi üzerine, davalı ile yapılan görüşmeler esnasında elektriği “… Şirketinin “ tesisatından alma yoluna gittiğini, davalının personelinin gerekli bağlantılara yaparak hattı açtığını, müvekkilinin kullandığı elektriğin hem İnanlar İnşaatın aldığı sayaçlar, hem kendi sayacından geçtiğini, davacı müvekkilinin kullanmış olduğu elektriğin bedelini ödediğini, kullanılan elektrik tüketiminin usulsüz tüketim olarak tanımlandığını, davalının kaçak işlemi uygulandığını ve kaçak elektrik tahakkuk hesabı ile 109.722,50-TL para istediğini beyan ederek; haksız olarak tahakkuk ettirilmiş kaçak elektrik faturasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/702 Esas Sayılı Dosyasında ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirketin inşaat şantiyesinde elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla davalı elektrik dağıtım şirketinden elektrik aboneliğinin talep edildiğini, bu kapsamda davalının elektrik bağlayabileceği yakın bir yer varken uzak bir güç noktasından alınmasına müsaade ettiğini ancak bunun da yapılamadığını, bu nedenle komşu tesisattan ve sayaçtan geçecek şekilde elektrik bağlantısı yapıldığını, müvekkiline ait şantiye için kullanılan elektrik süzme sayaçtan geçecek şekilde EPDK yönetmeliğine göre usulsüz elektrik tahakkuku yerine kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, bu kapsamda davalının kötüniyetli olarak davrandığını, aynı zamanda binanın elektriği kesilmesi neticesinde insanların bayram günü mağdur olduklarını, şantiye elektriğinin daimi aboneliğe çevrilmesi için müvekkilinin davalı şirkete yapmış olduğu başvuruların sonuçsuz kaldığını, şantiye için gerekli elektriğin sağlanması amacıyla jeneratör kullandığını, bu nedenle yakıt bedeli olarak 23.550,51 TL zararlarının oluştuğunu beyanla tazminat talep etmiştir. Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/631 Esas Sayılı Dosyasında ; Davacı …DAŞ vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Mahallesi … Caddesi No. … Bağcılar/İstanbul adresinde şantiye adresinde 12.04.2017 tarihinde yapılan kontrolde abonesiz olarak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalı tarafça söz konusu sayacın … seri nolu sayaçtan süzme sayaç olarak kullandığının iddia edildiğini, bu durum üzerine müvekkili şirket tarafından … (150/5 akım trafolu) seri nolu ve … seri nolu sayacın 12.04.2017 tarihinde optik portla okuma işlemine alındığını ve ilgili sayaçların hafıza kayıtlarında süzme sayaç olarak kullanılmadığı, yapılan inceleme, araştırma ve yazışmalar sonucunda tespit edildiğini, bunun üzerine 109.722,50 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, bunun üzerine davalılar aleyhine 09.06.2017- 1532 tarih ve sayılı komisyon raporuna istinaden tahakkuk eden 109.722,50 TL enerji bedeli, 102,41 gecikmiş gün faizi ve 18,43 TL faizin KDV’si toplamı 109.843,34 TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde ;davalı şirketçe düzenlenen faturanın haksız olduğu ileri sürülerek iptaline ve karşı davalıya %20 haksız icra tazminatı yükletilmesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Asıl dava yönünden ;Davacının davasının KABULÜ ile davacının davalıya 12/04/2017 tarihli … tutanak seri numaralı taahhuk fiş no: … taahhuk tutarı 109.722,50 TL olan kaçak elektrik tutanağından dolayı borçlu olmadığının tespitine Birleşen 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/702 Esas sayılı dava yönünden ;Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 18.396,91 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen 10.Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2017/631 Esas sayılı dava yönünden a-Davacı-karşı davalı … Anonim Şirketi davasının tüm davalılar yönünden REDDİNE , b-Karşı dava yönünden Davalı-karşı davacı … A.Ş. nin davasının REDDİNE karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, asıl davanın davalısı ,birleşen davanın davacısı … A.Ş. vekili istinaf etmiş olup, istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun davacı tarafça düzenlenerek dosyaya sunulan belgelere dayanarak hazırlanmış olup, tarafımızca dosyaya sunulan beyan, belge ve deliller gereği gibi incelenmeden rapor düzenlendiği, Dava konusu … nolu tesisatın bulunduğu adreste 12.04.2017 tarihinde bağlantı talebi bulunduğu için ön muayeneye istinaden yapılan kontrolde tesisatta … nolu … marka sayaçtan kayıtsız olarak ve 5969 endekse kadar enerji kullanıldığı tespit edilerek sayaç sökülmüş, yerine … nolu … marka sayaç takılmış olduğu, 12.04.2017 tarihinde yapılan tespitte … nolu … marka sayaç bağlantılarının süzme olduğu yönünde tespit yapılmadığı,bu nedenle 2017 tarih ve 1532 sayılı Komisyon Kararı ile 5969 X 30 (150/5 akım trafolu)= 179070 kWh karşılığı 109.722,50-TL tutarında kaçak tahakkuku yapıldığı, Söz konusu sayacın süzme sayaç olduğu yönünde sadece davacının beyanı bulunup, bu yönde müvekkili şirketçe yapılmış bir tespit bulunmadığı, 12.04.2017 tarihli İlk Endeks ve Değiştirme Protokolü isimli belgede yer alan süzme kullanım ibaresinin davacı tarafı beyanı olduğu, söz konusu belgeyi kimin düzenlediği ve imzaladığının dahi belli olmadığı, bilirkişinin sayacı süzme sayaç olarak kabul ederken gösterdiği gerekçelerin de (Bakırköy 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/90 D.İş nolu tespit dosyası, davacının elektrik kullanım bedellerini İnanlar şirketine ödediği yönünde sunduğu makbuzlar, davacıya ait sayacın tüketim miktarlarının diğer sayaca göre daha düşük olması) yerinde ve kanaate uygun olmadığı , Dava konusu mahalde 12.04.2017 tarihinde süzme sayaçtan enerji kullanıldığı yönünde sonuç çıkartılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, süzme sayaç kullanılsa idi, müvekkili şirket çalışanları tarafından da bu yönde tespit yapılarak ona göre fatura tahakkuk ettirilecek olduğu, dava konusu olayda süzme sayaç kullanımı söz konusu olmayıp, kayıtsız sayaçtan enerji kullanımı söz konusu olduğu,kaldı ki, bir an için davacı tarafın dava dışı İnanlar şirketine kullandığı enerjinin bedelini ödemiş olduğu düşünülse bile, süzme sayaç bağlantısı tespit edilmediğinden, davacı tarafın kayıtsız sayaç endeksine göre dava dışı şirkete ödeme yapmış olacağı,, ancak dava dışı İnanlar firmasının sadece kendi tüketimlerinin faturasını ödediğinden, davacı tarafın kullandığı enerjinin bedelinin müvekkili kuruma ödenmemiş olacağı,hükme esas alınan bilirkişi raporunda EPTH Yönetmeliğinin 32/1-a maddesi kapsamında usulsüz elektrik tüketimi yapıldığı kanaatinin de hatalı olup, bilirkişinin mevzuatı ve somut durumu yanlış değerlendirdiğini, 32/1-a maddesinde “20 nci maddenin beşinci fıkrası hükmü dışında, ölçme noktasından sonraki kendi elektrik tesisatından üçüncü şahıslara elektrik enerjisi vermesi” denilmekte olup, dava konusu olayda tam tersi dava dışı şirket … şirketinin kendi tesisatı bulunduğu, Yani süzme sayaç kabulü halinde dahi usulsüz elektrik kullanımı yapan dava dışı İ…şirketinin olacağı, bu sebeple davacı tarafın kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik kullan,kullandığı sayacın müvekkil kuruma kaydı bulunmadığı, Müvekkili kurumun davacı şirketin enerji talebini uygun ve pratik çerçevede çözememesi nedeniyle davacı şirketin zorunlu olarak kayıtsız sayaçtan enerji kullanmak durumunda kaldığı ve bu hususta sorumluluğun ve kusurun müvekkili kurumda olduğunun kabul edilmesinin de kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafın AG Bağlantı Görüşü’nde belirlenen 15 gün içerisinde bu şartlara itiraz etmeyerek kabul etmiş olduğu gibi, 90 günlük süre içerisinde tesisi bağlantıya hazır duruma getirmeyerek, kayıtsız sayaçtan enerji kullanımı yoluna gittiği, AG Bağlantı Görüşü’ndeki sürenin sonunda müvekkil kurumca yapılan kontrolde bu durum tespit edilerek kayıtsız ve bedeli ödenmeden yapılan kaçak elektrik kullanımı sonucu mevzuata uygun kaçak tahakkuku yapıldığı, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda asıl dava , kaçak elektrik tahakkuku sebebiyle menfi tesbit,faturanın iptali, birleşen dava; elektrik kesintisi sebebiyle jeneratör masrafı, …’ça açılan ve birleşen dava; itirazın iptali ve bu davaya karşılık açılan karşı dava ise, fatura iptali, takip sebebyile kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Davalı …, davacının kaçak elektrik kullanmış olduğuna ilişkin tahakkuk işlemini, 09.06.2017 tarih ve 1532 sayılı “komisyon raporuna” dayandırmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin şantiye elektriği için davalıya gerekli müracaatları yaptığını, ancak; davalının göstermiş olduğu bağlantı hattının uzak olduğu ve İBB’ nin yeni yaptığı yolu kazdırmak istemediğini, davacının bu başvurusunun sürüncemede kaldığını, davacının ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisini ”… Şirketinden” süzme sayaç ile usulsüz kullandığını, bu nedenle davacıya 109.722,50-TL lik kaçak elektrik borç tahakkunun yapıldığı, yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapılan inceleme sonucunda eski bağlantı noktası ile yeni mevcut bağlantısının görüldüğü eski bağlantı noktasının, dava dışı …şirketi bağlantı noktasından ve süzme sayaç üzerinden alınarak, …’a kwh miktarı üzerinden ödeme yapıldığı, dosyada davacı şirketin ilk süzme sayaç bağlantısına ilişkin olarak, davalı şirket görevlilerince tutulmuş kaçak elektrik tutanağının olmadığı, fakat davacı tarafça yapılan başvuruda sonra davalı tarafından süzme sayaç tespitlerini ve usulsüz kullanıma ilişkin olarak 12/04/2017 tarih ve 007642 seri numaralı “ İlk Endeks ve Sayaç Değiştirme Protokolünde” durum incelemesinde kullanımın kaçak elektrik kullanımı olmadığını , usulsüz kullanım olduğunun tespitinin yapıldığını, yapılan kaçak elektrik tahakkukunun uygun olmadığını beyan etmişlerdir. Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından kullanılan jenaratörün, yapısal olarak binanın büyüklüğü ile orantı olduğu, teknik olarak 1 saatlik enerji için 149,5 litre motorin kullanımına çıkabildiği ve ortak yerleri beslemek amacı ile kullanıldığı, 50 Hz, 612 k enerji çıkış gücünde enerji sağlanabileceği değerlendirildiğin de 15/05/2017 ve 30/06/2017 tarihleri arası 1 ay ve 16 gün ( 46 gün) sürede enerji tüketimi için 23.550,51-TL motorin tüketiminin normal olduğu, davacının elektriğinin kesilmemiş olması halinde normal olarak davalının tarifesi üzerinden elektrik alacağından, elektriğin bağlandığı tarih ile 27 Eylül 2017 tarihleri arasında 60 gün süre boyunca ortak alanlarda 6.722,06-TL lik elektrik enerjisinin tüketildiği, bunun karşılığı 21 gün için 5.153,60-TL elektrik enerjisi kullanıldığı, davacının gerçek zararının 18.396,91-TL olduğu ifade edilmiştir. Dava konusu olayda, dosyaya ibraz edilen ve … teknisyenlerinin, 12.04.2017 tarih, “…” sayılı “İlk Endeks Ve Değiştirme Protokolü” düzenledikleri bu belgedeki tespite göre; davacının … sayılı ve komşu inşaat şirketinin tesisatından elektrik kullanıldığı yönünde raporlarının bulunduğu ve bu raporda: “ön muayeneye istinaden yapılan kontrolde ilgili yerde … kayıtsız sayaç görülmüştür. Fakat bu sayaç 7561800 tesisattan süzme olarak kullanılmıştır” şeklinde tesbiti bulunmaktadır.Ancak davalı vekili , 12.04.2017 tarihli İlk Endeks ve Değiştirme Protokolü isimli belgede yer alan süzme kullanım ibaresinin davacı tarafı beyanı olduğu, söz konusu belgeyi kimin düzenlediği ve imzaladığının dahi belli olmadığını istinafında ileri sürmektedir. Mahkemece, asıl dosya davalısının tutmuş olduğu kabul edilen, 12/04/2017 tarih, “ 007642” sayılı “ İlk Endeks ve Değiştirme Protokolü “ yönünden davalı-davacı … vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi , …’tan bu belgenin kayıtlarında olup olmadığı, kim tarafından düzenlendiği hususlarının sorulup tesbiti gereklidir. Diğer yandan ,bilirkişi raporunda; Davalı-davacı …, davacının kaçak elektrik kullanmış olduğuna ilişkin EPDK yasal mevzuatına uyumlu herhangi bir delil ve tespite dayanmayan kaçak tahakkuk işlemini, 09.06.2017 tarih ve 1532 sayılı “komisyon raporuna” dayandırmış olduğu,yasal mevzuat açısından ve yapılan tespitler ile ilgili komisyon raporu gerek denetime elverişli olmaması ve Elektrik sayaçları incelendiğinde tüketimlerde normal bir eğilim görüldüğü, bunun da zamana bağlı tüketim eğrisi olarak açıklanan tablodaki gibi olduğu, her iki inşaat şirketinin de aynı tesisattan elektrik kullandığı, bu tüketimin de normal ve olağan bir seyir gösterdiği ve usulsüz tüketime uygun özellik arzettiği beyan edilmiştir. Ancak ,usulsüz elektrik kullanımı ilgili yönetmelikte açıklanmış olup, Yönetmelik 32/1-a maddesinde “20 nci maddenin beşinci fıkrası hükmü dışında, ölçme noktasından sonraki kendi elektrik tesisatından üçüncü şahıslara elektrik enerjisi vermesi” şeklinde tanımlanmıştır.Somut olayın ,bu düzenleme karşısında usulsüz tüketim olarak açıklanması mevzuata uymamaktadır.Bu sebeplerle, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından,elektrik mühendislerinden oluşan 3. Kişilik bilirkişi kurulundan itirazları karşılar şekilde rapor alınması uyuşmazlığın çözümü için gerekli olup,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/10/2021
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO: 2020/25
KARAR NO: 2020/1964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2018/85-2019/1688
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2016/100-2017/1100
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararı düzeltilerek davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davaya konu sekiz farklı ATM’nin elektriğinin dava dışı kişilerin aboneliğinden süzme sayaç vasıtasıyla sağlandığını, ancak bu ATM’lere davalı … tarafından kaçak elektrik cezaları kesildiğini, anılan cezalara itiraz etmiş olmasına rağmen davalı tarafından itirazların kabul edilmediğini, bu itibarla; herhangi bir icrai takibe konu edilmemesi amacıyla ihtirazı kayıt koyarak ilgili cezaların ödendiğini, bu nedenlerle …’a ödemesi yapılan elektrik bedellerinin bankaya faizi ile birlikte iadesi gerektiğini ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak fazla ödenen 75.626,81 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davacı şirketin hem abonelik sözleşmesi imzalamadan hem de kaydı bulunmayan sayaçlardan elektrik tüketimi yaptığını, yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tükettiği için Yönetmeliğin 26/b fıkrasında tanımlanan şekilde kaçak elektrik tüketimi yaptığını, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından yapılmış tespit ve tahakkuklarda hata bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece; toplanan deliller, alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamından davacının sekiz ayrı yerde kurulu bulunan ATM cihazlarında kaçak elektrik kullandığı ve bunun yapılan kontrollerde anlaşılması üzerine usul ve mevzuat çerçevesinde
ESAS NO: 2020/25
KARAR NO: 2020/1964
ceza tahakkuk ettirildiği ancak yapılan ek tahakkuk ve ceza tahsilatlarında hesap hatası yapıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne 54.910,24 TL’nin dava tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi; davacının, ödeme tarihlerinden sonra göndermiş olduğu yazıda ihtirazi kayıtla ödeme yapmış olduğunu bildirdiği, davacının yaptığı ödemenin elektriğin kesileceği baskısı altında olmadığı ve ihtirazı kayıtla ödeme yapılmadığı, bu nedenle, davacının ödediğini geri isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında; davanın reddine, karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacı taraf; kaçak elektrik kullanımı olmadığı halde, icra takibi yapılacağı, yeni abonelik verilmeyeceği ve elektriğin kesileceği tehdidi altında kaçak tahakkuk bedelini ödemek zorunda kaldığını ileri sürmektedir. 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. O halde, bölge adliye mahkemesince; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği kaçak tahakkuk bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli, davacının kaçak kullanımı olmadığına dair iddiası üzerinde durularak, usulünce araştırma yapıldıktan sonra sonucu dairesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.