Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/369 E. 2021/1883 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/369
KARAR NO: 2021/1883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2015/215 E – 2019/1381 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Küçükçekmece’de bulunan şahıs şirketinin tekstil imalatı ile uzun yıllardır uğraştığını, kullanılan enerji bedelini düzenli şekilde ödediğini, iki iş yeri için kurulu bulunan ağır sanayi trafosundan enerjinin alındığını, trafodan geçen enerji miktarı ile tüketimin davalılarca düzenli olarak denetlendiğini, 2014 yılı Eylül ayında kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile geriye dönük 1 yıllık fark tüketimi ile kaçak elektrik tüketimi cezası düzenlendiğini, ancak yapılan işlemin hatalı olduğunu, trafodan geçen elektrikten fazla fatura düzenlendiğini, makinelerin kapasitesi itibari ile de aylık elektrik tüketiminin 4.000,00 TL’yi geçemeyeceğini, sayacın arızalı olabileceği düşünülerek, 28/01/2014 tarihinde davalıya haber verildiğini, davalı tarafından sayacın sökülerek değiştirildiğini, sayaçta herhangi bir kusur bulunmadığının tespit edildiğini, önceki faturaların ödenmiş olmasına rağmen 102.600,00 TL fark faturası düzenlendiğini, bu miktar enerjinin trafodan geçmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin geriye dönük tahakkuk edilen faturaları ödeme zorunda kalması nedeniyle 132.212,00TL haksız ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, bunun yanı sıra aynı dönem için davalı tarafça 56.351,00TL’lik tüketim faturası düzenlendiğini, müvekkilinin bunlardan başka Eylül 2014 ile Ocak 2015 arası 28.970,00TL’lik faturayı ödemek zorunda kaldığını, bu durumda müvekkilinin yaptığı ödemeler ve kullanabileceği enerji miktarının belirlenerek toplam 160.570,00 TL’lik faturalar yönünden borçlu olmadığının tespitine, haksız olarak düzenlenen 56.355TL’lik fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinde menfi tespit davası, belirsiz alacak davası olarak açılarak 25.000TL’lik dava değeri gösterilmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını, faturaların EPDK mevzuatına uygun olarak düzenlendiğini, aksi kabul halde dahi muhatabın müvekkili olmayıp dağıtım lisans sahibi davalı … olduğunu, müvekkilinin aboneliğe bağlı olarak tanzim edilen normal tüketim ve eksik tüketime ilişkin faturalar açısından taraf sıfatının bulunduğunu, kaçak tüketim faturalar nedeniyle müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, kaldı ki davacının borcun varlığını kabul ederek borcunu taksitle ödeme yoluna gittiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin muamele merkezi itibariyle İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kaçak elektrik faturalarının müvekkilinin sorumluluğunda olması nedeniyle diğer davalının husumet itirazının bulunmadığın, 24/10/2014 tarihinde yapılan kontrolde mıknatıs kullanılarak sayacın kayıt yapılamaz hale getirilmesi nedeniyle kaçak elektrik düzenlendiğinin tespit edildiğini, bu kapsamda 28.963,30TL kaçak bedeli 102.600,10TL ek tahakkuk olmak üzere toplam 131.563,40TL bedelli faturaların düzenlendiğini, faturaların yönetmeliğin 26.maddesine uygun şekilde düzenlendiğini, sayacın müdahele edilmesi nedeniyle kaçak elektrik kullanıldığından önceki döneme ilişkin tahakkuk edilen fark faturalarının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davalı … A.Ş’ye karşı 2015/2.döneme ait 56.325,40TL’lik fatura yönünden dava açılmış ise de düzenlenen faturanın usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve gerçek tüketimi içerdiği, bu davalının kaçak elektrik tüketim faturasından sorumluluğunun bulunmadığı,… Kaçak elektrik tüketimine ilişkin tahakkuk ve ek tahakkuk yönünden davalı …a yönelik istirdat davası yönünden yapılan incelemede ise davacı tarafından mıknatıs düzeneği ile sayacın eksik kayıt yapacak şekilde müdahale edilerek kaçak elektrik tüketildiğinin 24/10/2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile belirlendiği sabittir. Bilirkişi kurulunca doğru kayıt yapan önceki sayaca göre yapılan tespitlere göre 2014/10 döneminde 28.963,30TL’lik kaçak elektrik tüketim faturasının gerçekte 11.416,30 TL olması gerektiği, davalı tarafından 17.547,00TL fazla kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirildiği yine aynı davalı tarafından düzenlenen 102.600,10 TL ek kaçak tüketim tahakkukunun 19.685,60TL olması gerektiği, bu fatura yönünden de 82.914,50TL’nin iadesi gerektiği bu durumda fazla tahakkuk ettirilen miktarın 100.461,50TL olduğu sabittir. Davacı talebi 25.000,00TL nin istirdadına ilişkin olup dava ve harcı yatırılan miktar dikkate alınarak bakiye miktar yönünden yargılama yapılması gerekmediği anlaşılmakla fazla kısım yönünden, harcın yatırılmaması nedeniyle raporun kesinleşmediği…” gerekçeleriyle 1-Davacının davalı …’a yönelik davasının sabit görülmemesi nedeniyle reddine, 2-Davacının davalı … A.Ş’ne yönelik davasının kabulü ile 25.000,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkilinin hiçbir kusuru yokken aniden kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla kaçakçılık cezası kesildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerinin sekteye uğramaması için geriye dönük tahakkuk ettirilen faturaları ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davalı … A.Ş. tarafından da müvekkilinin ödeme yaptığı eski dönemleri kapsayan faturalar tahakkuk ettirildiğini, haksız ve dayanaksız faturaların iptalinin talep edildiğini, dava konusu faturaların kaçak tüketim bedeli içerdiği için … A.Ş.’nin de sorumlu olduğunu, kaçak tüketim bedelleri müvekkiline … A.Ş.’nin düzenlediği faturalar ile tahakkuk edildiğini, faturalarda normal kullanım bedelleri değil, kaçak kullanım bedeli yansıtıldığı için dolayısıyla faturalar kaçak elektrik kullanım bedeli içerdiği için … A.Ş. de sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı … vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının kaçak elektrik kullandığının tüm bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının tamamı arasında hesaplama yönünden büyük bir çelişki bulunduğu halde çelişkini giderilmesi için konusunda uzman yeni bir heyetten rapor aldırılmadan karar verildiğini, davacının sayaca dönem dönem mıknatısla müdahale ederek kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan tüketimi doğru olarak kaydetmiş sayaç değerleri de yönetmelik ve Yargıtay içtihatları gereği tespit edilen kurulu güç üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 28.maddesinde tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değerlerinin bulunmaması halinde tespit edilen kurulu güce göre kaçak tüketim miktarının hesaplanacağı ve kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmayacağını, müvekkili şirketin hesabının doğru ve mevzuata uygun olduğunu, dava konusu … no’lu tesisata ait mahalde müvekkili şirketçe 24/10/2014 tarihinde yapılan kontrolde, ‘’mıknatıs ile … seri no’lu … marka sayacın uyutulup, kayıt yapmaz hale getirilerek, kaçak elektrik kullanıldığı’’ tespit edilerek … adına … seri no’lu zabıt varakası tanzim edildiğini, tespit esnasındaki R:132A, S:148A, T:136A olmak üzere toplam 416 Amperlik akım değeri tespit edildiğini, tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, bu hesaplama neticesinde 28.963,30-TL kaçak bedeli, 102.600,10-TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 131.563,40-TL bedel tahakkuk ettirildiğini ileri sürmüştür. Dava, davacı abonenin ticari işletmesinde kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle düzenlenen fark faturaları ve eksik tüketim bedeli faturaları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen miktarın istirdadı talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı taraf 3 adet, fatura bedeli olan 160.570,00TL değerindeki haksız ödemenin istirdadı ile 56.325 TL’lik fatura yönünden menfi tespit ve istirdat talep etmiştir. Dosya kapsamından; davacı tarafından kullanılan ve aboneliğe konu dava konusu … no’lu tesisata ait mahalde davalı şirket çalışanlarınca 24/10/2014 tarihinde yapılan kontrolde, ‘’mıknatıs ile … seri no’lu … marka sayacın uyutulup, kayıt yapmaz hale getirilerek, kaçak elektrik kullanıldığı’’ tespit edilerek davacı … adına … seri no’lu zabıt varakası düzenlendiği, tespit esnasındaki R:132A, S:148A, T:136A olmak üzere toplam 416 Amperlik akım değeri tespit edildiği ve 28.963,30-TL kaçak bedeli, 102.600,10-TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 131.563,40-TL bedel tahakkuk ettirildiği görülmektedir. 25/05/2016 tarihli raporunda; davacının eksik elektrik tüketmesi nedeniyle davalılar tarafından düzenlenen belgelerde kaçak elektrik enerjisi tüketildiği sabit olduğu, ilgili yönetmelik hükümlerine göre … tarafından düzenlenen 20.010,69TL eksik elektrik faturası, 23.116,16TL kaçak elektrik faturası, dönem itibari ile 100.256,66TL eksik enerji tüketimi faturası ile, 28.970,90TL’lik normal tüketim faturasının yerinde olduğu belirlenmiştir. 18.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda hesaplamada 22.02.2014-30.05.2014 tarihleri arasındaki tüketimlerin son 4 yıl içindeki en üst değerde olduğu, hesaplamanın tüketimlerinde düşünün başladığı 30.05.2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, dava konusu mahaldeki üç vardiya ve 21 saatlik çalışma süresine göre 14.59,91 TL kaçak ve 28.669,70 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 43.263,61 TL kaçak tahakkuku hesaplandığı, toplam 88.299,79 TL yönünden menfi tespit talep edilebileceği mütalaa edilmiştir. 16/07/2019 tarihli ek raporda davacının, 56.325,00TL’lik normal fatura borcunun tamamından ve 54.196,60TL’lik kaçak tüketim faturalarından sorumlu olduğu belirlenmiştir. Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle, 30/10/2019 tarihli heyet raporu alınmıştır. Raporda; Raporun incelenmesinde; 24/10/2014 tarihli kaçak tespit tutanağı üzerine davalı … tarafından düzenlenen 28.963,30TL’lik faturanın 17.547,00TL’lik kısmının yerinde olmadığı yine aynı kaçak elektrik tutanağına göre düzenlenen 102.600,01TL’lik ek kaçak tüketim faturasının 82.914,00TL’lik kısmının yerinde olmadığı, 28.970,90TL’lik kısmında usulüne uygun şekilde düzenlendiğini, davalı … tarafından düzenlenen 2015 ikinci dönemine ilişkin 56.325,40TL’lik faturanın yerinde olduğu, sonuçta … tarafından 100.460,50TL’lik fazla tahakkuk ettirilen kaçak ve ek kaçak bedelinin iadesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde … tarafından düzenlenen normal tüketim faturalarının da hatalı olduğunu ileri sürmüş, mahkemece de faturanın usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve gerçek tüketimi içerdiği ve kaçak faturalarından da sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup bilirkişi raporuna göre de verilen karar usul ve yasaya uygundur. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise; alınan her üç raporda farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Hükme esas raporla ikinci bilirkişi raporundaki tespitler birbirini doğrulamakta olup farkın nedeni tüketim sürelerinin farklı alınmasından kaynaklanmaktadır. Son bilirkişi raporunda açıklandığı üzere sayacın tesisata 28.01.2014 tarihinde takıldığı halde tüketim ekstresinde 22.02.2014 tarihinde takılmış gibi gösterildiği, buna göre de sayacın “0” endeksle takıldığı tarihten 30.05.2014 tarihine kadar 123 günlük sürede günlük ortalama 763,74 kwh enerji tükettiği kabul edilerek yapılan hesaplama doğrudur. Yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasının dosyaya katkı sağlamayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/06/2021