Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/360 E. 2020/291 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/360
KARAR NO: 2020/291
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2017/236 E – 2019/1385 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin araç&iş makinesi vb. motorları üzerinde faaliyette bulunan bir firma olduğunu, davalı firmaya ait … ve … motor kimlikli cihazların motor rektefiye işlerini yaptığını, sunulan hizmet karşılığında 2.596,00 TL tutarlı fatura düzenleyip davalıya gönderildiğini, ancak davalı fatura bedellerini ödemeyince İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin şirketin merkez adresi olan Bursa ile Nilüfer ilçesinde alındığını, ödeme emrinin tebliğine müteakip yetki ve borca itirazda bulunulduğunu, firma adresinin Bursa ilinde olması sebebeyle İstanbul’da başlatılmış olan icra takibinde müdürlüğün yetkisiz icra müdürlüğü olduğunu, yetki itirazının öncelikli incelenmesi gerektiğini, yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış olunan icra takibine dayanılarak açılmış olunan itirazın iptali davasının usul yönünden hukuka aykırı olduğunu, davacıya borcu bulunmadığını beyan ederek itirazın iptali davasının usul ve esastan reddini, takibin iptalini, davacı taraf aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; “HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 4.400,00 TL’ye yükselmiştir. Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça istinaf edilen davanın değeri 2.596,00 TL olup, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçesinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341 ve 346. maddelerine göre kararın kesin olması sebebiyle, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/03/2020