Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/265 E. 2021/1572 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/265
KARAR NO : 2021/1572
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2015/141 E – 2019/833 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ; müvekkilinin küçük ölçekli bir plastik imalatçısı firma olduğunu, müvekkilinin resmi ve dini bayramlarda faaliyet göstermemekte olup, bu günler haricinde altı gün faaliyet gösterdiğini, haftanın 6 günü faaliyet gösterilen zamanlarda davalı tarafından 129 gün elektrik tüketimi olarak 61.850,40 TL fatura düzenlendiğini, 30.03.2013-02.09.2013 tarihleri arasında 156 günlük elektrik tüketimi için 61.183,20 TL elektrik faturası düzenlendiğini, davaya konu 03.09.2013-11.12.2013 tarihleri arası 90 günlük fatura dönemi için 63.731,10 TL elektrik faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin 99 günlük fatura dönemi içinde 9 günlük bayram tatili olması ve bu dönemde çalışma yapılmaması nedeniyle 90 günlük fatura döneminin 63.731,10 TL olarak düzenlenmesinin gerçek olmayacağını belirterek itiraz ettiğini, davalı çalışanı tarafından elektrik sayacında arıza olduğunu, sayaçla mikroişlemcisinin arızalı olduğunu, bu yüzden sayacın hatalı gösterdiğini, fazla tüketim göründüğünü, sayacı tetkik ettirmesini ve faturayı bu şekilde iptal ettirebileceğine yönelik itirazlar sunduğunu, sayacın davalı tarafından takıldığını, eğer arızalı ise sorumluluğunun kendilerinde olamayacağını belirttiğini ancak sayaç üzerindeki göstergeye göre fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketin iş yerinde elektrik kesintisi yapılmaması ve imalatın durmaması için faturayı ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket yetkilisi tarafından sayacın davalı şirketin kayıp kaçak direktörlüğü tahakkuk işleri ve labaratuvar müdürlüğüne incelenmek üzere götürüldüğünü, yapılan inceleme neticesinde sayacın mikroişlemcisinin arızalı olduğunun belirlendiğini, sayaç inceleme laboratuvar müdürlüğü raporunda ise, faturalarda hata olmadığı ve optik port okuması sonucuna göresayaç üstünde kalan tahakkuk etmemiş tüketimlerin sonraki faturalara ekleneceği yönünde rapor düzenlendiğini; açıklanan nedenlerle müvekkili şirketten, tahsil edilen 15.000.-TL tutarındaki fazla bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tesisatta bulunan sayaç üzerinde yapılan teknik incelemeler neticesinde sayacın mikroişlemicisinin arızalı, ekranda hata ifadesi var tespitinin yapıldığı, ancak sayasın optik port okuması sonucuna göre sayaç üstünde kalanın tahakkuk etmediği ve tüketimlerin sonraki faturalara ekleneceği yönünde davacı yana yazılı olarak bilgi verildiğini, sonuç olarak müvekkili tarafından yapılan işlem ve tahakkuklarda hata bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davacının elektrik aboneliği nedeniyle kullandığı sayaçtaki teknik arıza nedeniyle tahakkuk ettirilen ve tüketime uygun olmayan bir miktarda ödenen tüketim faturası nedeniyle fazla ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin bir alacak davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, mahkememizce bilirkişi heyetlerinden raporlar alındığı, davacı tarafça yapılan ödeme konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davacı tarafça elektriğin kesildiği şeklinde herhangi bir iddiada bulunulmadığı, iş yerinde elektrik kesintisi yapılmaması ve imalatın durmaması için fazladan ödeme yapmak zorunda kaldıklarının beyan edildiği, ancak yapılan ödemelere ilişkin olarak da herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürüldüğünün iddia ve ispat edilmemiş olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, elektrik kesintisi tehdidi altında veya elektriğin kesilmesi halleri dışında, ihtirazi kayıtla ödeme yapılmaması halinde, davacının yaptığı ödemeyi geri isteme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davaya konu fatura ödendikten sonraki tarihte …. Ve Laboratuvar Müdürlüğüne incelenmek üzere götürüldüğünü, 12.02.2014 tarihli inceleme sonucuna ilişkin yazıda “… numaralı tesisatta … marka … seri numaralı sayacınız laboratuvar tetkikinde “sayacın mikro işlemcisi arızalı. ekranda hata ifadesi var” tespiti yapıldığını, müvekkili şirketin, faturayı ödedikten sonra labratuvar incelemesi yapıldığını ve dava açıldığını, dolayısıyla müvekkilinin ihtirazi kayıt ileri sürerek ödeme yapmasının o tarihte mümkün olmadığını, elektrik sayacının mikro işlemcisinin arızalı olduğunu hiçbir sıradan vatandaş bilemeyeceği gibi, bu durumun vatandaşın aleyhine kullanılmasının hukuka ve dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, ek bilirkişi raporunda, dağıtım şirketinin düzenli aralıklarla okuma yapma görevini tam olarak icra etmediğinden kusurlu olduğu, optik kart okuması sonucunda elde edilen endeks değerlerinin 4513,64 kwh fazlası, sayaç değişimi yapıldıktan sonra fazladan ek tahakkuk olarak girildiğini ve bunun karşılığının 1.255,01 tl olarak tespit edildiğini, mahkemece raporlar arasındaki çelişkileri giderilmeden karar verildiğini ileri sürmüştür. Dava, davacı adına tahakkuk ettirilen faturaların mevzuata aykırı düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; ilk bilirkişi raporunda davacının önceki tüketimlerine göre yapılan hesaplamada 39.224,7 TL davaya konu olan dönemde elektrik tüketimi gerçekleşmiş olarak değerlendirilebileceği, geçmiş dönemlerin elektrik tüketim alışkanlıkları refarans alınmak sureti ile hesaplandığı, bu değerin geçmiş dönemlerle aynı ürün/gün üretim kapasitesi için geçerli olduğunu, üretimde artış olduğu ise orantalı olarak üretim artışının faturaya elektrik tüketimi artışı olarak yansıması gerektiği hususlarının mütalaa edildiği ikinci bilirkişi raporunda tespitleri yapılmıştır. 2. Bilirkişi raporunda davacı işletmenin önceki dönemlerden yani kapasitesinden fazla üretim yapmış ve fazla çalışma sonucu tüketim miktarlarında artmış olabileceği, işletmenin ilgili dönemlere ait üretim verilerinin dosyada mübrez bulunmadığından mukayese edilemediği, teknik inceleme ve laboratuvar raporları dikkate alındığında ihtilaf konusu faturanın tahakkuk döneminin kış aylarına rastlaması ayrıca önceki faturalarda optik port okumalarındaki sayaç üzerindeki kalan tahakkuk etmemiş tüketimlerin daha sonraki faturaya yansımasına neden olduğunun mütalaa edildiği, son raporda ise 1.255,01 TL elektrik fatura bedelinin fazladan tahsil edildiği bildirilmiştir. İhtirazi kayıtla ödeme yapılmadığı yönündeki istinaf itirazı bakımından ise; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/25 E – 2020/1964 K sayılı güncel içtihadında da açıklandığı üzere 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur.Davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği kaçak tahakkuk bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurulduğunda mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için üçlü bilirkişi heyetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince eksikliği belirlenen hususlar tahkikatı gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/05/2021