Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/205 E. 2020/389 K. 14.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/205
KARAR NO: 2020/389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2016/1085 E – 2019/560 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2020
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/04/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça Temmuz 2012 – Ağustos 2015 tarihleri arasında düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 1.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … yönünden dava tefrik edilmiş, yetki itirazı kabul edilip, yetkisizlik kararı ile İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne gönderilen işbu dava, davalı … yönünden sürdürülmüştür. Mahkemece, “dava konusuz kaldığından karar verildiğine yer olmadığına” karar verilmiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunu, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, EPDK’ya sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmediğini, elektrik kaybının önlenmesi ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli tahsil etme görevinin dağıtım şirketlerine ait olduğunu beyanla, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir. HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırması hukuka aykırı bulunmamıştır. Kaldı ki, 28/12/2017 de Anayasa Mahkemesi bu konudaki muhtelif mahkeme başvurularını reddetmiş olup, Anayasa Mahkemesince anılan yasanın eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmü iptal edilmediğinden, davalı tarafın bu bedelleri maliyet unsuru olarak talep edebileceği hususu kesinleştiğinden, buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve HMK 355. maddesi uyarınca kamu düzeni yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın 2. fıkrasında “Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.942,60 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.898,20 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine” hükmünde belirtilen 1.942,60 TL ıslah harcı dosyada ve UYAP incelemesinde görülmediği gibi, bu miktar harcın davacı tarafça bu davada yatırılan bir harç olduğu tespit edilememiştir. HMK 355. maddede “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir” hükmü göz önüne alındığında, dava dosyasına yatırılan bir ıslah harcı bulunmadığından, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün 2. fıkrası kaldırılarak, “Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına” olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-HMK 355. ve HMK 353/1-b-2 maddeleri uyarınca ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına 3-Davacı tarafça harç ve yargılama masrafı olarak yapılan 777,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, 6-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/04/2020