Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1755 E. 2021/2931 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1755
KARAR NO: 2021/2931
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/47 E – 2019/1340 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılara ait işyerinden takas sureti ile 16+1 kişilik … araç alma hususunda taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığını, başlangıçta yapılan anlaşma gereği 2016 model araç (16+ 1 kişilik …) nun davalılar tarafından verileceğini, karşılık olarak ise davacı tarafından sahibi bulunduğu 2008 Model … prestij marka araç + 25.000,00 TL nakit para verileceğini, bu anlaşma gereği davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, ancak, davalı tarafından belirtilen nitelikte 2016 Model aracın davacıya teslim edilemediğini ve aynı aracın 2017 Modeli (16+ 1 kişilik …) davacıya teklif edildiğini, 2017 Model farkı için ayrıca 5.100,00 TL üste verilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, bu son şekli ile davalı tarafa toplamda 30.100,00 TL nakit ödemede bulunulduğunu, ödeme şeklinin ise 24.600,00 TL 22.08.2017 Tarihli Kasa Tahsilat Makbuzu ile davalı tarafça tahsil edildiğini, 5.500,00 TL de davalı şirketin İş bankası hesabına 17.08.2017 Tarihi itibarı ile yatırıldığını, Banka hesabında şirketin isminin … Ltd. Şti. olarak geçse de bunun sebebinin şirketin isim değiştirmesinden kaynaklandığını, bu aşamadan sonra takasta davalı tarafça alınacak olan davacıya ait 2008 model … Marka aracı davalı tarafından almaktan vazgeçilerek,alış verişi nakit para üzerinden gerçekleştirmeye çalışıldığını. davalının, davacıya satmayı vaat ettiği aracı (Motor No:…-Şase No: … ] 17.08.2017 Tarihinde trafik sigorta poliçesi dahi düzenlettirildiğini, ancak aradan geçen zaman zarfında davalının taraf yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kendilerine nakit olarak ödenen 30.100,OO.TL’yi de davacıya iade edilmediğini, davalıya yapılan 30.100,00 TL tutarındaki ödemenin geriye iade edilmesi hususunda Pamukova Noterliği’lin 11.10.2017 T. ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarda bulunulduğunu, pıra geriye iade edilmediği için davalılar hakkında Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılarak paranın tahsilinin sağlanmaya çalışıldığını, davalı tarafından yapılan ilamsız takibe konu icra dosyasına itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet verildiğini ileri sürerek davalıların İstanbul-Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile %20 icra in car tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından “davacı tarafından icra takip dosyasında … borçlu olarak gösterilmiş ise de; icra takibinin dayanağı davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasındaki sözlü araç satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Araç satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı ile davalı Şirket arasında sözlü araç alım-satım sözleşmesi imzalanmış, davacı yanın bankadan gelen yazı cevaplarına göre davalı Şirket hesabına 30.092,00 TL ödediği anlaşılmış olup, davalı yanca para hesabına geçmesine rağmen aracın davalı tarafa verilmediği, Pamukova Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de talep edildiği üzere davalı Şirket tarafından sebepsiz zenginleşilen tutarın davacı tarafa iade edilmediği ve davalı Şirket’in 30.092,00 TL tutarında sebepsiz zenginleştiğinin anlaşılmakla; davacının yaptığı icra takibinde davalı yana ödediği miktar tutarında haklı olduğu sabit olduğundan; davalı Şirket tarafından sebepsiz zenginleştiği bedelin davacıya iade edilmediği, davacının ödediği bedel banka kayıtları ile sabit olup alacak likit kabul edildiği” gerekçeleriyle A- Davacının davasının davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, B- Davacının davasının davalı … Ltd. Şti. kısmen kabulü ile; 1- İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 30.092,00 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Alacak likit olmakla İİK 67 maddesi uyarınca 30.092,00 TL alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı …’in dava konusu sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile takip borçluları olan Şirket ve … adına vekilleri kanalı ile borca itirazda bulunduklarını, ,her iki borçlu açısından da davacı ile aralarında var olan hukuki ilişkinin kabul edildiğini, borçlu … açısından takibe,husumet nedeni ile itirazda bulunulmadığını ve akdi ilişkinin kabul edilmiş olduğunu, borçlunun itiraz dilekçesindeki beyan ve açıklamalarının mevcut dava için bağlayıcı bir durum olduğunu, dosyaya delil olarak ibraz edilen kasa tahsil makbuzu incelendiğinde … isminin el yazısı ile yazılı olduğu ve ayrıca Şirket kaşesinin de var olduğunun görüldüğünü, davalının hukuki ilişki içerisindeki eylemlerinin haksız fiil olarak değerlendirilecek tutum ve davranışlar olduğunu ileri sürmüştür. Dava, geçersiz araç sözleşmesi nedeniyle, sözleşmenin yerine getirilmediği iddiasına dayalı ödene bedelin iadesi talepli başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı tarafça taraflar arasında araç takası suretiyle 16+ 1 kişilik … marka araç alınmak üzere sözle anlaşma yapıldığının iddia edildiği, icra dosyasına yapılan itirazda davalı-borçlu tarafça akdi ilişki inkar edilmeyip, sözleşme şartlarının yerine getirilmediğinin ileri sürüldüğü, davacı tarafça yapılan ödemelerin şirket banka hesabına yapıldığı, makbuzda da şirket kaşesinin üstünde davalının isminin yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı sözlü sözleşmeyi davalı asille yaptığına dair yazılı belge sunamamış, ödemelerin de şirkete yapıldığı görülmüştür. Sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Bu ilkenin bir sonucu olarak ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk Hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler. O halde, sözleşmenin davalı şirketle beraber davalıyla yapıldığı ispatlanamadığından mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021