Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1718 E. 2020/2038 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1718
KARAR NO : 2020/2038
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/07/2020
NUMARASI : 2020/206 D. İş – 2020/207 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile dava dışı …. Ltd. Şti . arasında karşılıklı yoğun ticari faaliyetlerin ve ödemelerin olduğu dava dışı …. Ltd. Şti çalışanlarının bir kısmının bayram ve yaz tatilini birleştirmek için izinde olmaları nedeniyle taraf bankaları ile görüşülerek hesap numarası karmaşası giderilmek istendiği bu sırada 300.000,00 TL tutarın sehven davalı şirket hesabına yatırıldığı belirtilerek banka hesap numarasına hata yapılarak yapılan bedelin ödenmemesi için teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme tarafından 2020/206 D. İş 2020/207 K sayılı Değişik İş Kararı ile ; sunulan banka dekontunda 29/07/2020 tarihinde karşı tarafa 300.000,00 TL havale yapıldığının anlaşıldığı, ancak dekontta herhangi bir açıklamanın yer almadığı, bu durumda yapılan banka havalesinin borç ödemesi olarak sayılması gerektiği, bunun aksinin ancak yapılacak yargılama ile ispatlanabileceği, dosya kapsamında bunun dışında yer alan diğer bilgi ve belgelerin de yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı anlaşılmakla “Şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dosya içine sunulan fatura ve banka dekontları dava dışı … firması ile mevcut ticari ilişti ve ödemeler trafiği gösterildiği, hataen davalı şirket hesabına para transferi yapıldığı,dava dilekçesi ile gerekmesi durumunda teminat göstermeye hazır olduklarını, talebin reddedilmesi durumunda telafisi güç sorunların olacağını belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir.Buna göre; …nın 389 ve devamı maddelerinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme edeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir …İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir… Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve turunu açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır …” hükmü yer almaktadır.Davacı taraf TTK hükümlerine göre tacir olup basiretli iş adamı gibi davranmak zorunda olduğu,mahkemenin yaptığı tespit üzerine yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca açıklamasız gönderilen havalenin “borç ödeme” olarak kabul edildiği, bunun aksinin ispatı havaleyi gönderen tarafa ait olduğu, HMK 389. Maddesi uyarınca şartları oluşmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020