Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1706 E. 2021/2816 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1706
KARAR NO: 2021/2816
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2020
NUMARASI: 2017/409 E – 2020/586 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kiraladığı mağazaların elektrik, su, doğalgaz vb. sabit servislerini kira sözleşmesiyle birlikte üzerine aldığını, … Mah…. Cad. … Maltepe/İSTANBUL adresinde maliki …’in olan mağazayı da 10 yıllığına kiraladığını, elektrik abonelik sözleşmesi yapıldığını, müvekkili şirkete 22/12/2016 tarihinde kaçak tüketim bedeli olarak toplamda 35.388,70 TL tutarında e-fatura tanzim edildiğini, davalı kurumdan kaçağın nasıl tespit edildiğini, ceza bedeli ve kullanım bedeli ayrımının ne olduğuna dair bilgi verilmesi talebinde bulunulduğunu, müvekkili şirkete yeni tesisat numarası verildiğini, davalı kurumdan açıklama beklendiğini, elektrik kesintisine maruz kalmamak için davalının hesabına 35.388,70 TL ödendiğini, müvekkilinin davalı şirketten ödenen bedelin dökümünü istemesi üzerine yine cevap verilmediğini, müvekkili şirketin bahse konu adreste mağazaya ilişkin olarak ilk kiraladığı anda abonelik kaydı yaptığını, ancak kaçak tüketime dair e-faturadan sonra yapılan araştırmada mağazanın elektrik sayacı yerine mağazanın üzerindeki apartmanın 3 numaralı dairesinin sayacının aboneliğinin yapıldığının öğrenildiğini, müvekkili mağazaya yanlış abonelik sözleşmesi yaparken hatalı sayacı bildirmiş olmakla hataya düştüğünü, davalının personeli yüzünden 22/12/2016 tarihinde kaçak tüketim cezası ile haksızlığa uğradığını, ödeme yapılırken faturanın kullanım bedeline ilişkin bir itirazda bulunulmadığını sadece kaçak tüketim cezası bedeline itirazda bulunulduğunu, müvekkilinden zorla ve haksız yere tahsil edilen 11.394,66 TL’nin ödeme tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren başlayacak ticari avans faizle istirdadına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin elektrik dağıtım işi ile iştigal ettiğini, iştigal bölgesi bakımından lisans sahibi elektrik dağıtım şirketi olduğunu, iş ve işlemler elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış şirketleri tarafından yerine getirildiğini, davacının yapmış olduğunu iddia ettiği elektrik abonelik sözleşmesi müvekkili davalı şirketle yapılmadığını, sözleşme müvekkili şirketle yapılmadığı gibi, sözleşmenin devam etmesi veya “buna ilişkin sebebin varlığı halinde” feshedilmesi işlemleri de müvekkili davalı şirket tarafından yapılmadığını, kaçak elektrik tüketiminin tespitinden sonra tutanağa geçirilen endeks bilgileri doğrultusunda davacı aleyhinde kaçak elektrik kullanım bedeli hesaplandığını ve davacıya fatura edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen abonelik sözleşmesinin müvekkilinin davalı şirket olmaması, abonelik sözleşmesinin dava dışı perakende satış şirketi ile imzalandığını, müvekkili davalı şirket personeli tarafından yapılan incelemede davacının “perakende satış sözleşmesi yapmaksızın elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiği” , bu tespitin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ nin 26 / 1 – a maddesi kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığını, kaçak elektrik kullanımına dair faturanın bahsi geçen yönetmeliğinin 28. Maddesi kapsamında yapıldığı ve faturalandırma işleminde de bir hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü ile davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tarafından; “… Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kiracı olarak bulunduğu iş yeri için dava dışı … A.Ş ile 17.07.2014 tarihinde sözleşme akdettiği, sözleşmenin aynı taşınmazın 3. Dairesinde kurulu bulunan … numaralı tesisata ait olduğu, abonelik sözleşmesinin yapılmasından sonra yönetmelik hükmüne göre sayaç endeks işaretinin belirlenmesi ile sayacın mühürlü olup olmadığı, sayacın düzdün çalışıp çalışmadığı ve abone grubunun doğru olup olmadığının tespiti yönünden mahallinde fen servisi vasıtasıyla gerekli kontrollerin yapılmadığı perakende satış sözleşmesinin aynı taşınmazın 3. Mesken dairesine akdedilmesinde dava dışı … A.Ş’ nin kusurlu olduğu, kullanılan elektrik bedelinin normal ticarethane tarifesi üzerinden 23.994,13 TL olarak hesaplandığı, davacının 35.388,70 TL kaçak kullanım faturası ödediği buna göre davacının 11.394,66 TL’nin iadesi talebinin yerinde olduğu bildirilmiştir. Borçlar kanunu 72. Maddesi “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmünü içermektedir. Davalı taraf her ne kadar İ.İ.K. 72. maddeye dayanarak istirdat talebinde bulunmuş ise de eldeki dava Borçlar Kanunu 72. maddesi kapsamında sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasıdır. Davacı, davalının sözleşmesiz kaçak elektrik kullanımı nedeniyle kaçak elektrik kullanım faturası düzenlemiş ise de, davacının dava dışı … A.Ş ile 17.07.2014 tarihinde sözleşme akdettiği, dava dışı şirketin gerekli kontrolleri yapmaması nedeniyle sözleşmenin aynı taşınmazda bulunan 3 numaralı meskende bulanan tesisata işlendiği, buna göre davalının düzenlediği kaçak elektrik kullanım faturasının dayanaksız kaldığı, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, davacının ödeme tarihinden itibaren avans faiz talebinin yerinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Diğer yandan davalı vekili karar duruşmasında dava dışı … A.Ş kusurlu olduğundan bahisle davanın husumetten reddini savunmuş ise de kaçak elektrik kullanım faturasının davalı tarafından düzenlendiği, ödemenin davalıya yapıldığı, davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olduğu” gerekçeleriyle Davanın KABULÜ ile, 11.394,66 TL’nin 29/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının sözleşmesiz (kaçak) olarak elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiğini, dava dışı … A.ş.’ nin kusuru göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmiş olsa da bu değerlendirmenin davacının kaçak kullanım yapmış olduğu olgusunu değiştirmediğini, müvekkili davalı şirketin elektrik aboneliğine dair sözleşmeler imza edemediğini, bu sözleşmeleri feshedemediğini, yeni abonelikler ihdas edemediğini, bu iş ve işlemlerin elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış şirketleri tarafından yerine getirildiğini, davacının yapmış olduğunu iddia ettiği elektrik abonelik sözleşmesinin müvekkili davalı şirketle yapılmadığını, sözleşmenin devam etmesi veya “buna ilişkin sebebin varlığı halinde” feshedilmesi işlemlerinin de müvekkili davalı şirket tarafından yapılmadığını, bilirkişi raporunda açıkça “olayda dava dışı … A.ş..’nin kusurunun bulunduğu” tespiti yapıldığını, davacının kaçak elektrik tüketimine sebep olarak başkaca bir sebep ya da kurum/kuruluşun kusuru bulunması halinde bu kişiye karşı rücu hakkının varlığı kabul edilse dahi müvekkili davalı şirketin işlemlerinin ve kaçak elektrik tüketim bedeli tahsil etmesinin mevzuata aykırı olduğundan bahsedilemeyeceğini kaçak elektrik tüketimi tespiti mevzuata uygun olduğu gibi kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkukunun da mevzuata uygun olduğunu, kaçak elektrik tüketiminin tespitinden sonra tutanağa geçirilen endeks bilgileri doğrultusunda davacı aleyhinde kaçak elektrik kullanım bedeli hesaplanıp davacıya fatura edildiğini, davacı iddialarının ” doğru olduğunun düşünülmesi halinde dahi ” basiretli bir tacir olarak davacının” imzaladığı elektrik abonelik sözleşmesi bulunmasına rağmen, kendisine elektrik tüketim faturası gönderilmemesinin sebebini araştırmak zorunda bulunduğunu, davacının bu hususta ihmalinin bulunduğunu ve kaçak elektrik tüketim tahakkukunun, müvekkili şirketin hiç bir kusuru olmaksızın gerçekleştirildiğini, kaçak elektrik tüketim tutanağı bakımından davacının kusurunun da karşılıklı kusur hükümlerine göre istinaf incelemesi sırasında bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, davanın … A.ş..’ye ihbarı talebinin reddine karar verilmesini hatalı olduğunu, davanın açılmasında kusuru bulunmayan, yasanın emredici hükümlerini uygulayan müvekkili davalı şirket aleyhine veklaet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi usul ve yerleşik Yargıtay uygulamasına aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Dava, 22.12.2016 tarihli, … numaralı fatura kapsamında davalıya ödenen 11.394,66 TL kaçak kullanım bedelinin istirdadı talebine İlişkindir. Dosya kapsamından; bilirkişi raporunda davacının, kira sözleşmesiyle kiraladığı işyeri için dava dışı … A.Ş. ile 17.07-2014 tarihinde sözlesme akdettiği, sözleşmenin aynı taşınmazın 3.dairesinde kurulu olan 4004253294 sayılı tesisata ait olduğu, anılan tesisata davacı adına faturaların düzenlendiğini, davacının fiilen kullandığı ve kira sözleşmesini akdettiği işyerinde kurulu … sayılı tesisat için adına düzenlenen 21.12.2016 tarihli zabıt varakası ile perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanımının tespit edildiğini, anılan zabıt varakasına dayanılarak 57.692 kWh isin 35.388,70 TL tutarında kaçak kullanım bedelinin tahakkuk ettirildiğini, zabıt varakasının düzenlendiği, mahalde kurulu olan … sayılı tesisat için 22.12.2016 tarihinde abone sözleşmesinin akdedildiğini, dava dışı … A.Ş. davacı ile abone sözleşmesini akdettikten sonra yönetmelik hükmüne göre sayaç endeks işaretinin belirlenmesi ile sayacın mühürlü olup olmadığı, sayacın düzdün çalışıp çalışmadığı ve abone grubunun doğru olup olmadığının tespiti yönünden mahallinde fen servisi vasıtasıyla gerekli kontrol1erini yapmadığını ve abonesini bilgilendirmediğini, abone sözleşmesinin işyerinin bulunduğu anılan ana taşınmazın 3 nolu mesken dairesine işyeri aboneliği olarak yaptırdığından meydana gelen olayda davacıya atfedilecek bir kusurun olmadığı, olayda dava dışı … A.Ş.’nin %100 kusuru bulunduğunu, davacı adına düzenlenen faturayı ihtirazı kayıt şartıyla 29.12.2016 tarihinde ödendiğini, davacının … seri nolu sayaç üzerinden elektri kullandığını, Bu durumun 21.12.2016 tarihli zabıt varakasıvla gösterildiğini, Mahalde abone sözleşmesiz kullanılan elektrik kaçak elektrik kullannımı hükmünden sayıldığını, mahalde kullanılan elektriğin bedeli davalı tarafından 35.388,70 TL hesaplandığını, abone sözleşmesinin ana taşınmazın 3 nolu mesken dairesi için yapılmasında davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığından tahakkuk ettirilen faturanın yerleşik yargı kararlarına göre zabıt varakasının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili madde hükümlerine göre vc- 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapan 6719 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre zabtın düzenlendiği 21.12.2016 tarihi itibariyle kaçak kullanım tarifesinden tahakkuk ettirilen faturanın normal ticarethane tarifesi üzerinden tutarının 23.994,13 TL olarak hesaplandığını, davalı tarafından bunun için 35.388,70 Tl hesap edildiğini, istirdatı gereken tutar:35.388,70-23.994,13 = 11.394,57 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Buna göre taraflar arasında davacının aboneliği sırasında sayaç numarasının farklı bağımsız bölüme ait olarak bildirilip sözleşmeye esas alındığı, dava dışı şirket tarafından yerinde kontrol işlemlerinin yapılmamış olduğu, sonrasında yapılan kontrollerde davacının abone olmaksızın elektrik kullandığı tespit edilerek tutanak düzenlendiği, belirtilen olayda davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı, kullanılan enerjinin sayaçtan geçirilerek kullanıldığı ve miktarının tespitinin olanaklı olduğu, davalının dava dışı şirketin kusuru nedeniyle oluşan zararı var ise bu şirkete rücu şansı bulunduğu anlaşılmakla mahkemece davacının sayaçtan geçirilerek kullandığı enerji miktarı yönünden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davalı şirket tarafından da düzenlenen tutanak ve hesaplamalarda bu hususların tespiti mümkün iken bunların yerine getirilmemesi nazara alındığında davacı lehine vekalet ücreti v giderine hükmedilmesi usule uygundur. Bu itibarla; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 778,36 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 194,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 583,76 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/10/2021