Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1693 E. 2021/2852 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1693
KARAR NO : 2021/2852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2020
NUMARASI: 2020/366 E – 2020/672 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … nolu tesisat abonesi olarak “… Cad. … San. Çarşısı No: … TOPKAPI/ İST.” adresinde çorap imalat atölyesi işletmekte olduğunu, davalı İşletme Müdürlüğü’nce davacıya hiçbir ihbar yapılmaksızın ve bilgisi dahi olmaksızın kaçak elektrik kullandığından bahisle … nolu tesisatla ilgili 08.08.2012 tarihli F/635713 nolu 13.673.86 TL ‘lık kaçak elektrik faturası tahakkuk edildiğini, söz konusu tahakkuklara süresi içerisinde itiraz edilmişse de bu itirazların kabul edilmediğini, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalının ,varlığı dava neticesinde ispatlanması gereken bu alacak iddiasına dayanarak davacının işyerinin elektriğini (17.02.2014 tarihinde) haksız ve dayanaksız olarak kestiğini,davacının tüm itirazlarının sonuçsuz kaldığını, “ancak dava açması ve elektriğinin dava sonuna kadar kesilmemesi konusunda karar getirmesi halinde elektriğinin açılacağı”nın söylendiğini, bu hususta kendisine 28.02.2014 tarihine kadar süre verildiğini,davacının söz konusu adına abonelik kaydı bulunan sayacından hiçbir zaman kaçak elektrik kullanmadığını, yine davacının kullanmış olduğu tüm elektrik bedellerini ödemediğini ve halen söz konusu sayaçla ilgili tüketilen elektrikten dolayı kuruma borcu bulunduğunu, kesinlikle kaçak elektrik kullanmadığını, zira bu hususta davacıya tebliğ olunmuş veya imzasını taşıyan herhangi bir tutanak bulunmadığını, kaçak kullanım olduğu iddia olunan sayaçların kuruma kayıtlı resmi sayaç olduğunu, davalı kurumun normal tüketim bedellerini gecikmeli ödeyen aboneleri sistem üzerinden kaçak kullanıcı olarak işaretlediğini ve bu yolla kaçak elektrik faturası tahakkuk etmekte olduğunu, diğer yandan gününde ödenmeyen faturalara gecikmeden kaynaklı faiz işlettiğini,davacının tüm elektrik tüketiminin sayaçtan geçerek faturalandırıldığını, normal tüketim bedelinin tahakkuk edilerek bunun dışındaki haksız ve dayanaksız kaçak kullanım tahakkukunun iptalinin gerektiğini beyanla teminatsız olarak veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyatı tedbir kararı verilmesini,davacının davalı kurumca tahakkuk edilen … nolu tesisatla ilgili 08.08.2012 tarihli F/635713 nolu 13.673.86 TL’lık. kaçak elektrik faturasındaki borcun gerçek kullanım bedeli dışında kalan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile,13.673.86 TL itibariyle borcunun olmadığının tespitine, bu alacağa dayanak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibin iptalini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı şirketin elektrik dağıtım işi yaptığını, davacının … nolu tesisattan F/635713 no ile kaçak kullanımın tespiti ve tahakkukunun yapıldığını, kaçak elektrik bedeline ilişkin tanzim olunan faturanın gününde ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacının haksız davasını ispata yönelik beyanlar ve deliller sunması gerekirken bunu yapmadığını, davalı şirket tarafından işlemler ve tespitlerin usule ve yasaya, yürürlükteki Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 622 Sayılı Kararına uygun olduğunu, kurum kayıtlan celp edildiğinde de davanın dayanaksız ve haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararının mahkemece kabulü durumunda davalının bu miktarı tahsili konusunda zarara uğrama ihtimalinin yüksek olduğunu, eğer mahkeme aksi kanaatte ise, alacaklarının tamamının teminata bağlanmasını talep ettiklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davada, kaçak elektrik bedelinin tahsiline yönelik yapılan takibe yönelik menfi tespit talep edilmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün 2012/20630 sayılı takipte, davalı /alacaklı tarafından davacı/borçlu hakkında abonesiz kaçak elektrik kullanımı sebebiyle 13.673,86 TL AA + 121,23 TL gecikme cezası + 21,82 TL KDV ‘den ibaret toplam 13.816,91 TL.nın tahsilene yönelik takibin kesinleştiği, takip dosyasına bir miktar ödeme yapıldığı belirlenmiştir.Davacı vekili beyan dilekçesi sunarak icra tehditi ile yaptığını bildirdiği toplam 18.859,14 TLnın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatını taleple eksik harcı yatırmıştır. Mahkemece 2014/705 E,2018/367 K.sayılı 04/04/2018 tarihli kararın istinaf incelemesi sırasında dairemizin 2018/2381 E.2020/399 K.sayılı ilamı ile kararın HMK 353/1a-6.madde gereğince kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkemesine geri gönderildiği anlaşılmıştır.Yargılamaya devam edilerek mahkeme,davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen, … nolu tesisatla ilgili 08/08/2012 tarih F/635713 nolu 13.673,86 TL bedelli kaçak tahak- kukunun 12.426,92 TL’lik kısmı itibariyle davalıya borçlu olmadığı ve davacının söz konusu kaçak tahakkuku kapsamında icra tehdidi altında yaptığı istirdat talebine konu 18.859,14 TL tutarındaki ödemenin 17.469,15 Tl ‘lik kısmının yersiz olduğu, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya iadesinin gerektiği, talep edilen miktar ve varılan sonuca göre fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle;” Davanın KISMEN kabulüne, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen, … nolu tesisatla ilgili 08/08/2012 tarih F/ 635713 nolu 13.673,86 TL bedelli kaçak tahakkukunun 12.426,92 TL lık kısmı itibariyle davalıya borçlu borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline,İİK 72/6 md gereğince; davacı tarafın söz konusu kaçak tahakkuku nedeniyle yersiz olarak ödediği 17.469,15 TL’nin-1.000,00 TL’lik kısmının 05/02/2014 gününden,-2.000,00 TL lik kısmının 18/02/2014 gününden ,-2.000,00 TL lik kısmının 24/04//2014 gününden ,-2.541,46 TL lik kısmının 26/05/2014 gününden ,-2.541,90 TL lik kısmının 26/06/2014 gününden ,-2.570,00 TL lik kısmının 25/07/2014 gününden ,-2.593,06 TL lik kısmının 25/08/2014 gününden,-2.611,74 TL lik kısmının 26/09/2014 gününden,-610,99 TL lik kısmının 30/04/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine, Yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,” karar vermiştir.Kararı davalı … yerine … yazarak ve görüleceği üzere istinaf harcını da … adına yatırarak … vekili olduğunu bildiren vekil istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde;… davanın tümden reddi gerekirken, kısmen kabul şeklinde verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu, tacir sıfatını haiz davacının , dava konusu borcu taksitler halinde ödemek üzere İcra Müdürlüğü’ne taahhütte bulunduğu ve taahhütnameye uygun olarak ödeme yaptığını, davacının icra müdürlüğünde borcu kabul ve ikrar ederek ödediğini,maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemeyeceğini, davacının bilerek ve isteyerek hiç bir ihtirazi kayıt koymaksızın sorumlu olduğu borcu ödediğini, ilk bilirkişi raporunda eksik de olsa kaçak elektrik tüketimi hesabı yapılarak fatura 8.576.80 TL olarak tespit edildiği, itiraz sonrası alınan ikinci raporda söz konusu tüketimin 1.798,28 TL olarak tespit edildiğini,heyet bilirkişiden birinin mali müşavir olduğunu, heyet raporuna göre hüküm kurulduğunu , bilirkişi heyetinin 2843 kwh üzerinden hesaplama yaptığını,davalı şirket tarafından, abonman karton bilgileri dökümüne göre 2843 kwh kesik kullanım ve 36928 kwh ek kaçak tahakkuku olarak 39.771 kwh üzerinden hesaplama yapıldığı, bu tüketim miktarı üzerinden birim fiyatta Enerji Bedelinin 7.416,59 alındığı ve bunu tüketime bölündüğünde ise ; 7416,59/ 39771 = 0,186482 olarak hesaplandığı, bilirkişi tarafından belirlenen birim fiyat ile aynı olduğu,bilirkişinin 36928 kwh ek tahakkuk hesabı yapmadığı,raporun eksik ve hatalı olduğu, gerekçeli kararda maddi hata bulunduğu, hüküm kısmının ikinci bendinde ”davacı tarafın söz konusu kaçak tahakkuku nedeniyle yersiz olarak ödediği 17.469,15 TL’nin,-1.000,00 TL’lik kısmının 05/02/2014 gününden, -2.000,00 TL lik kısmının 18/02/2014 gününden,-2.000,00 TL lik kısmının 24/04//2014 gününden, -2.541,46 TL lik kısmının 26/05/2014 gününden,-2.541,90 TL lik kısmının 26/06/2014 gününden, -2.570,00 TL lik kısmının 25/07/2014 gününden, -2.593,06 TL lik kısmının 25/08/2014 gününden, -2.611,74 TL lik kısmının 26/09/2014 gününden, -610,99 TL lik kısmının 30/04/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine” şeklinde hüküm tesis edildiğini,kalem kalem bildirilen rakamlar toplandığında 18.469,15 TL olduğu ve mahkemece iadesine karar verilen bedelden 1.000 TL daha fazla olduğu gözetilerek fazla bedel iadesine dair hüküm ayrıntısının da yapılacak inceleme ile düzeltilmesi talebi ile davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;… vekili olduğunu bildiren Av…. tarafından Bakırköy 3 Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben dosyaya sunulan 23/11/2020 tarihli dilekçede, … ayrışması nedeniyle 13/12/2012 tarihinde … kurulduğunu,davayı … adına takip ettiklerini, yargılama sırasında bildirdiklerini,ancak davanın davalısının … olması gerektiğine dair beyanlarına karşın uyap sisteminde hatalı kaydın düzeltilmediğini ve davalı olarak … göründüğünü,davanın tarafı olarak … ait vekaletnameyi dosyaya sunduklarını bildirmiştir.Dosyanın incelenmesine dava dilekçesinin … ve dosyadaki tüm tebligatlarla gerekçeli karar tebliğlerinin ise davalı olarak gösterilen … vekili gibi görünen aslında … vekili olan vekil adına yapıldığı,ancak davanın … vekilinin … adına sunduğu vekaletname ile takip ve istinaf edildiği belirlenmiştir.Davada taraf sıfatına yapılan itirazın mahkemece değerlendirilmediği,davalı … yerine(her ikisinin birden vekili olmayan) … vekiline … vekili olduğu belirtilerek karar tebliğlerinin yapıldığı görülmüştür.Davalı … kendini gerçekte vekille temsil ettirmemiştir.Davalı … vekilinin vekaletnamesine dosyada rastlanmamıştır.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK.’nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (HGK.23.11.2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar)Davada davalının … olduğu, davalı olarak … vekili tarafından istinaf edildiği, dosyada davalı … vekiline ait vekaletnameye rastlanmadığı, bu nedenle gerekçeli kararın vekili bulunmayan davalı … kendisine tebliği gerektiğinden,bu eksikliğin giderilmesi yönünden dosyanın HMK 352.maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davada davalının … olduğu, davalı olarak … vekili tarafından istinaf edildiği, dosyada davalı … vekiline ait vekaletnameye rastlanmadığı, bu nedenle gerekçeli kararın kendisini geçerli bir vekaletname ile temsil ettirmeyen davalı … kendisine tebliği gerektiğinden,bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın HMK 352.maddesi gereğince mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/10/2021