Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1665 E. 2020/1907 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1665
KARAR NO : 2020/1907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2020/421 E – 2020/551 K
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında “Haryap-Karaçam İş Ortaklığı” unvanı altında bir Adi Ortaklık Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkillerinin Adi Ortaklık Sözleşmesinin 5. Maddesi gereği Pilot olarak tayin edildiğini, müvekkilinin bu hissedarlık iş ortaklığının kamu idaresinden yol yapımı işi üstlendiğini, ortaklığın temsil edilememesi nedeniyle işin yürütülemediğini, bu durumun kamusal amaca hizmet eden yolun inşasını gerektireceği gibi vatandaşların hizmete ulaşmasının uzamasına sebebiyet vereceğini, şantiyenin bu haliyle durmasının iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike arzedeceğini, ayrıca iş programının geride kalınması sebebiyle işin ihalece feshedilmesi, teminat mektubunun irat kaydedilmesi gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalınmasının söz konusu olabileceğini ileri sürerek tedbiren temsil kayyumu atanması talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesi tarafından 09.09.2020 tarihli ara kararla “Davacı tarafça temsil yetkisine sahip olan davalı ortağın yükümlülüklerini yerine getirmediği, ortaklığı zarara uğrattığı iddia edildiğine göre ileride telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla tedbir talebinin kısmen kabulü ile TBK 629/2 ve HMK 389. maddeleri kapsamında HARYAP KARAÇAM İŞ ORTAKLIĞINA tedbiren ve geçici olarak temsil kayyımı tayinine , kayyım olarak Mali Müşavir … tayinine, Kayyım için aylık 3.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafından karşılanmasına, adi ortaklığa tedbiren temsil kayyımı tayin edildiğinden davacı ve davalının geçici olarak ve tedbiren temsil yetkisinin kaldırılmasına, yönetim yetkisinin değiştirilmediğinin (infazda tereddüt oluşturmaması amacıyla )tedbir kararına şerh edilmesine karar verilmiştir.Karara karşı davalının itiraz etmesi üzerine mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda “Somut olayda dava , TBK 629 kapsamında temsil ve yönetim yetkisinin haklı sebeplerle kaldırılması istemine ilişkin olup mahkememizce daha önce ,uyuşmazlığın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı verildiği, davalı tarafın bu konudaki itirazının yerinde olduğu ” gerekçesiyle davalının ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile, mahkememizce verilen 09.09.2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, kayyumun görevine son verilmesine karar verilmiştir.Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemenin tedbir kararı uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette olmadığını davanın diğer ortağın yetkisinin kaldırılmasının istendiğini, bu durumda müvekkilinin tek yetkili haline geldiğini, ancak mahkemenin tedbir kararı ile bağımsız ve tarafsız bir kişinin temsil kayyımı olarak atandığını, dolayısıyla davanın esası diğer ortağın temsil yetkisinin kaldırılması, tek bir ortağın temsilci olarak atanması iken mahkemenin, bağımsız ve tarafsız bir kişiyi geçici temsilci olarak atadığından verilen kararın uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette olmadığını, YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2012/17628 K. 2013/366 T. 10.1.2013 sayılı kararında “Talep, ihtiyat tedbir istemine ilişkindir. HMK’nın 389.maddesinde ihtiyati tedbir şartları düzenlenmektedir. Bu maddede, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denildiğini, dava dilekçesinde tedbiren kayyım atanmasını istedikleri tek bir iş için kurulmuş adi ortaklık olduğunu, dava süreci dikkate alındığınd ortaklığın idare ile olan sözleşmesinin feshedilmiş olacağını, dava sonucunda verilecek hükmün bir değeri kalmayacağını, bir kişi yada kuruluşa kayyım atanmasının gayesinin fiil ehliyetini kullanma kudretine sahip olmayan yahut kullanmayanın malvarlığı bütünlüğünün zarar görmesinin engellenmesi olduğunu, TBK 625.maddesi ortaklar arasındaki bir ihtilaf nedeniyle ortaklığın zarar görmesini engellemeyi hedeflendiğini, ihtilaf halinde mahkemenin tayin edeceği bir kişinin kayyım olarak atanmayacağının benimsenmesi halinde TBK 625.maddesinin uygulamada bir önemi kalmayacağını, müvekkilinin %99,99 oranında hisseye sahip olması karşısında teminat göstermeye lüzum olmadığı kanaatinde olmakla birlikte, müvekkilinin mahkemece tayin edilecek teminatı göstermeye hazır olduğunu ileri sürerek kararın ortadan kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, mahkemece tayin edilen kişinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir. Talep, taraflar arasındaki adi ortaklıkta yönetimde problemler olduğu gerekçesi ile HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca kayyum atanması talebine ilişkindir.Dosyanın incelenmesinde dava dosyasının mahkemenin 03/12/2020 tarih ve 2020/421 E – 2020/551 K sayılı kararıyla ” HMK. 166. maddesi gereğince iş bu dosya ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan İstanbul 9. ATM’nin 2020/390 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın birleştirilen İstanbul 9. ATM’nin 2020/390 E. sayılı dosyası üzerinden devamına” karar verildiği görülmüştür.HMK’nın 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Taraflar aralarında imzalanan Akçaabat …. Noterliğinin 10/09/2019 tarihli imzalanan Adi Ortaklık Sözleşmesinin 7.1. maddesi uyarınca adi ortaklığın temsil ve yönetimi ile ilgili olarak adi ortaklıktaki hisse payları dikkate alınmaksızın, davalı şirket adına … ve davacı şirket adına ise … müştereken atacakları imzalar ile ortaklığı temsile yetkili olduklarının belirlendiği, her iki ortağında TTK hükümlerine göre tacir olduğu ve imzalanan sözleşme hükümleri nedeniyle basiretli bir iş adamı gibi davranması gerektiği ,adi ortaklığa sözleşme ile müşterek imza ile temsilci atandığı, HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının gerektiği, somut olayda da dava konusu uyuşmazlığın … iş ortaklığını kayyum atanması uyuşmazlığın esasını oluşturduğundan, İhtiyati Tedbir kararı ile deliller toplanmadan, yargılama yapılmadan sonuca yönelik bir karar verilemeyeceğinden, şartları oluşmadığından ve talebin yargılama gerektirdiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/12/2020