Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1644 E. 2021/2842 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1644
KARAR NO: 2021/2842
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI: 2017/303 E – 2020/415 K
DAVANIN KONUSU:İstirdat
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı GSM firması ile arasında yapılan sözleşme ile ve “red business” tarifesi üzerinden muhtelif numaralı 18 hat üzerinden kampanyalı ve indirimli görüşme imkânı sağlanacağına ilişkin taahhütler yapılıp sözleşme akdedildiğini, ancak hatların kullanılmaya başlanması ile birlikte “kapsama” sorunları ile karşılaşıldığını ve bu durumun davalı temsilcilerine e-posta yoluyla iletildiğini ve çözümüne çalışıldığını, ancak sorunların devam etmesi üzerine davalının teknik birimine aktarılıp kapsama sorununun takip edildiğini ancak mevcut planda bölge için bu yıl bir yatırım bulunmadığını ve 2016 yılı için sorunun çözümlenmeyeceğinin ifade edildiğini, sorunun giderilmesi için sinyal artırıcı cihaz montajı ile giderilmesinin düşünüldüğünü, ancak sorunun yine giderilemediğini, sonuçta “red business” tarifesine geçildiğinden beri bu tarifede kullanılan 18 adet telefon hattından verim sağlanamadığı halde almadığı hizmettin bedeli ödemek zorunda kaldığını, sorunun çözümü için Kadıköy … Noterliğinden 18.1.2017 tarihinde ihtarname gönderilerek “sözleşmenin feshedildiğini” davalı GSM firmasına bildirdiğini, fesih üzerine davalının feshin haksız olduğunu ileri sürerek sözleşme hükümlerine göre cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle cezai şartı dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.2.2017 tarihinde ödediklerini beyanla , tahsil edilen 16.198,90-TL’nin istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 02/05/2016 tarihinde GSM firması ile … Kurumsal Tip GSM abonelik sözleşmesi ile “Business 10+indirim Kampanyası Taahhütnamesi” yapılarak 18 adet hattını … şirketine taşıyarak abone olduğunu ve tarifeler kapsamında hizmet almaya başladığını, taahhütnameler gereği 4 adet “…” ve 1 adet “…” marka model cihaz satın aldığını ve bunların davacıya teslim edildiğini, sonuçta aboneliğin başlangıcından feshedildiği tarihteki döneme kadar GSM hizmetinden faydalandığını, aldığı 5 adet cihazı ve davalı şirkete taşıdığı 18 adet GSM hattını aktif olarak kullandığını ve Mayıs 2016 ile Şubat 2017 dönemlerini içeren fatura kullanım detayları ile sabit olduğunu, davacının istirdat talebinin fesih nedeniyle “cayma bedeli ve cihaz bedeline” ilişkin olduğunu, ancak fatura içeriğinde haksız bir unsur bulunmadığını, zira davacı ile yapılan taahhütname hükümleri gereği 24 aylık taahhüt karşılığı indirim sağlanacağının kararlaştırıldığı, ancak taahhüt süresinden önce kampanyadan çıkılması halinde sağlanan indirimlerin cezai bedel olarak ödeneceğinin belirtildiğini, ancak 24 aylı süre tamamlanmadan haksız olarak davacının sözleşmeyi feshettiğinden taahhütname hükümleri kapsamında Şubat/2017 dönemi faturasına 3.763,65.-TL tutarındaki indirim bedelinin yansıtıldığını, keza, cihaz kampanya taahhütnamesine göre satın alınan cihaz bedellerinin nasıl ödeneceğinin belirlenip hüküm altına alındığını ve alınan toplam 5 adet cihaz bedelinin 17.250,00.-TL olduğunu ve kampanyada kalınan süre boyunca dönem faturalarına aylık cihaz taksit bedeli ekleneceğinin kabul edildiği, taahhüt tarihinden önce aboneliğin feshi veya taahhütte aykırılık halinde, cihaz fiyatından taksit bedeli olarak yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan bedelin geri ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu nedenle mahsup sonucu tahsil edilmeyen 10.950,00.-TL.nın “ödenmeyen cihaz taksit bedeli” olarak yansıtılıp talep edildiğini, yapılan tahakkukların taahhütnamelere uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davada, sözleşmeyi fesheden davacıdan talep edilen cezai şart bedelinin davacı tarafça ödenmesi sonrası haksız alındığı ileri sürülen bu bedelin istirdatı talep edilmiştir. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütname hükümleri mevcut iken sözleşme üzerinden geçen 6 aylık süre içinde, GSM hizmetlerinde olumsuzluk olduğuna ilişkin bir yazışma, e-posta veya bildirim bulunmadığı ve 6 ay boyunca …’un GSM hizmetlerinden davacının yararlandığı ancak 29 Kasım 2016 ile 26 Aralık 2016 tarihleri arasındaki 27 günlük sürede davacı şirket elemanları tarafından GSM hizmetlerinde aksamalar olduğunun belirtilerek birçok defa e-posta yazışmalarının yapıldığı, kapsama ile ilgili sorunların davalı operatör temsilcilerine e-mail yoluyla iletildiği, konunun teknik birimlere aktarıldığı, oradan da mevcut planda söz konusu bölge için o döneme ait bir yatırım planı bulunmadığından hareketle, kapsama sorununun yaşandığı bu adreste sinyal arttırıcı indoor iç mekân … çözümünün önerildiği ve kurulumunun 23 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştiği ancak davacı tarafın yine de bir fayda sağlanamadığını ve sinyal artışının olmadığını bildirildiği ve bu hususlara tarafların da bir itirazı bulunmadığı , kapsama sorunu tüm bölgeler için geçerli olmayıp davacının ofis ortamı dışında diğer bölgelerde normal hizmet aldığı telefon görüşmeleri yaptığı yani sinyal sorunun mutlak bir süreklilik arz etmediği, davacının çalışanlarının yoğun olarak bulunduğu ofis ortamında, çağrıların yoğun olarak yaşanması ve söz konusu bölgede kapsama sorunlarının olması nedeniyle hizmette sorun olduğu ve davalı tarafından sorunun çözümü için adımlar atılmış olsa da sorunun çözüme ulaşmadığı anlaşıldığından , davalı tarafından verilen hizmetin bir nevi “eksik hizmet” olarak nitelendirebileceği ve sinyal kesikliği sonucu konuşma olmayacağından bedel tahakkuku söz konusu olmamakla birlikte hizmetin gereği gibi verilmemesi, yani verimli bir hizmet alınamadığından davacının “hizmeti gereği gibi alamadığı” için sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kanaatine varıldığı, ayrıca davacı tarafça yapılan feshin haklı nedenle olduğunun tespiti sonrası, dava konusu faturanın içeriği incelendiğinde, 16.197,90.-TL.lık faturadaki 10.950,00.-TL bedelin, tahsilata aracılık eden hizmetler adı altında, davacı abonenin 9.5.2016 tarihli Taahhütnamede belirtilen ve 24 aylık taahhüt sonucu ve ayrıca kendisine önerilen ve taksitle satılan; 1 adet … model telefon cihazı ile 4 adet Iphone 6s model telefon cihazını ifade ettiği , taahhütname hükümleri gereği , davacı aboneye bu telefon cihazlarının bedelini (taahhütnamede bedel belirlenmiştir) her ay tahakkuk edecek faturaya ilave edilecek taksitler halinde ödemeyi önerdiği ve abonece de bu hususun kabul edilip, telefonların tesliminin yapıldığı bu telefon cihazlarının abonenin 24 aylık kampanya taahhütnamesine mukabil ve … hatlarında kullanmak üzere aboneye taksitle telefon alma imkânı veren ve mülkiyeti aboneye ait ve bedeli de abone tarafından ödenecek olan mobil cihazlar olup, mülkiyeti tamamen aboneye ait olmak üzere taksitler halinde ve faturalara yansıtılmak suretiyle bedelinin ödeneceği şeklinde aboneye satıldığı, 9.5.2016 tarihli taahhütnamenin 13. maddesinde ise: “Taahhütname geçerlik süresi (yani 24 ayın) bitiminden önce aboneliğimin TARAFIMDAN tek taraflı olarak veya … tarafından feshi halinde” denilerek cezai şart öngörüldüğü ve cihaz fiyatından fesih tarihine kadar cihaz taksit bedeli adı altında yapılan ödemelerin düşülmesi suretiyle hesaplanacak bedelin ödeneceği”nintaahhüt edildiği, bu maddeye göre “taahhüdün süresinden önce abone tarafından feshi halinde, dahi, taahhütname hükmü gereği davacı abonenin fesihte haklı ya da haksız olmasının önemi bulunmayıp, her halükarda taksitle satılan telefon bedelinin ödenmesi gerekeceğinden ve bir adet … cihaz için 3120 TL, dört adet … 16 GB cihaz için de 4x 3600 tl = 14.400 TL bedeli olmak üzere taahhütte bulunulduğu, davacı tarafından teslim alman cihazların toplam bedeli olarak 17.520 TL.lik hesaptan hareketle, Mayıs 2016 -Şubat 2017 fatura dönem aralığında 9 fatura dönemi için aylık 730 TL den olmak üzere toplamda 6.570.-TL cihaz bedeli abonelik süresince ödendiği için, bu bedel 17.520 TL toplam bedelden 6.570.-TL düşüldüğünde 10.950 TLtutarında “tahsilatına aracılık edilen hizmetler” olarak faturaya yansıtılan bedelin , söz konusu telefon cihazlarının abone tarafından satın alınmış olması nedeniyle, davacı iddiası gibi hediye olmayıp, bedellerinin aboneden tahsili uygun olduğundan bu bedelin istirdatının talep edilemeyeceği, fatura içeriğinde yer alan 448,20 TL (KDV ÖİV dahil 589,58 TL) haberleşme ücretinin devlete ödenen bedeller olması sebebi ile davacı abone tarafından ödenmesi gereken miktar olup istirdatı talep edilemeyeceği, diğer kalemler açısından, taraflar arasında imzalanan taahhütnamede 24 ay boyunca taahhüt edilen kampanya kapsamında indirim yapılacağı, tarifenin aylık sabit ücreti kapsamında dışında kalan diğer aramalarda ayrıca ücretlendirileceği , 24 ay boyunca kampanyada kalmak koşuluyla indirimlerden faydalanılacağı belirtilmiş olduğundan ve davacının taahhütname süresinin sonu 2.05.2018 olduğu halde bu süreyi şubat 2017 de ihlal etmiş olması, taahhütnamenin erken bozulması durumunda cezai bedel olarak BTK Kurul kararlarında belirtildiği üzere, abonelikte geçen aylarda yapılmış indirimler ile 24 aylık dönem sonunda ödenmesi taahhüt edilmiş toplam faturalar ile kıyas yapılıp abone lehine olan kısmının aboneden talep edileceği belirtilmiş olup, bu durumda kıyas sonucunda abone lehine olan abonelikte kalma süre içinde yapılmış indirimler talep edilerek … tarafından son ay faturası oluşturulduğu, bu durumda ve davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kanaati oluştuğundan davacının verdiği 24 aylık taahhüt süresi dolmadan sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle, davalı GSM firmasının Taahhütnameye dayanarak davacıya verdiği indirimlerden kaynaklanan faydaları, abonenin taahhütte bulunduğu döneme ait faturalarını indirimli fiyat üzerinden ödemiş olup yapılan görüşmelerin karşılığını … firmasına hizmette yaşanan kısmi sorunlara rağmen ödediği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, davalı firmanın geri talep edemeyeceği sonucuna ulaşıldığı, sözleşme maddesinin incelenmesinde, süresinden önce abonenin hattını iptal ettirme, kapatma, devretme, diğer operatörlere taşıma, faturasız tarifeye geçme, başka bir tarifeye geçmesi sonucuna geri ödemekle yükümlü olduğu kararlaştırılmış olup, somut olayımızda davacının sözleşmeyi davalıdan kaynaklanan kapsama sorunu sebebiyle haklı olarak feshettiği ve anılan madde hükümdeki şartların somut olayda mevcut olmayıp yorumlama imkanı da bulunmadığı, dava konusu olan ve davacı tarafça ödenen 16.198.90.-TL ‘den ( 10.03.2017 tarihli … Bankası A.Ş ait makbuz ) istirdadı talep edilemeyecek 11.539,58.-TL (10.950-TL bakiye cihaz bedeli + 589,58-TL haberleşme ücretleri) mahsubu ile davacının 4.659,32-TL’nin istirdadını talep edebileceği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile, 4.659,32-TL’nin 10/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar vermiştir. Karar davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespit edildiğini,cihaz bedelinin istirdat konusu yapılamayacağının belirtilmesine rağmen ,bu cihazların sözleşmenin yapılması için verilen feri nitelikte olduğu,borç sözleşmesinin feri hükümleri esas sözleşmenin hükümlerine tabi olup sözleşme haklı nedenle feshedilmeseydi davacı nasıl hak sahibi olacaksa, yine haklı fesih durumunda aynı oranda hak sahibi olacağının kabul edilmesi gerektiği,bu beyanlarının değerlendirilmediğini,ilgili yönetmelik 10.maddesinde dürüstlük kuralına aykırı hükümlerin yazılmamış sayılacağı ve açık ve anlaşır olmayan,birden fazla anlama gelen hükümlerin abone lehine yorumlanacağının düzenlendiği,bu nedenle abone lehine düzenlemelerin kabul edilmesi gerektiği,10.500,00 TLnın istirdadının talep edilemeyeceğine ilişkin kararın ,buna yönelik taahhüt hükmünün yazılmamış sayılması gerektiği,dürüstlük kuralına aykırı olduğunu,davanın tümden kabulü gerektiğini beyanla kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde,davanın 4.659,32 TL yönünden kabulüne ilişkin kararın eksik ve hatalı olduğu,davacıya sözleşme gereği hizmetin sözleşme feshine kadar eksiksiz sağlandığı,sinyal problemi olan yerde keşfen inceleme yapılması gerektiği,sözleşme feshi nedeniyle şubat 2017 dönem faturasına indirimin iptal bedeli olarak yansıtıldığı,sözleşmenin tek taraflı feshi halinde hangi bedellerin faturaya yansıtılacağının sözleşmede belirlendiğini,sözleşmenin haklı yada haksız feshinin önemi olmadığını,davacının gsm hizmetlerinden yararlandığını,davanın tümden reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davalı vekilinin istinafı yönünden ,dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi (2020)itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.390,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 4.659,32 TL olup, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bilirkişi raporu kapsamında ,davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi kapsama alanındaki sorun nedeniyle haklı nedenle feshettiği, taksitli satış sözleşmesinin de aynı anda sona erdiği, davacıdan daha önce 9 ay boyunca aylık fatura içeriğinde ödenen telefon cihaz taksit bedellerinin düşülerek tahakkuk ettirilip tahsil edilen ve “tahsiline aracılık edilen” kalemi olarak faturada yer alan 5 adet telefon cihaz bedelinin bakiyesi olan 10.950,00.- TL bedel ile faturadaki haberleşme ücreti olan 448,20 TL (KDV ÖİV dâhil 589,58 TL) bedeli olmak üzere toplam 11.539,58.-TL’Iik bedelin davalı …un tahsilde haklı olduğu ve davacının 11.539,58.-TL’nin iadesini talep edemeyeceği, davacı tarafından 24 ay Taahhüt süresi tamamlanmadan yapılan haklı nedenle fesih sonucu Şubat 2017 dönemi faturasına indirimlerin iptal bedeli ile vergileri (dönme cezası niteliği ile) yansıtıldığı, eksik hizmet nedeniyle sözleşmenin haklı fesih sonucu davalı … A.Ş. tarafından tahsil edilen 4.658,34.-TL’nin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği anlaşıldığından,bilirkişi heyet raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.Bu bağlamda davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,davalının istinaf başvurusunun ise karar kesinlik sınırı altında kaldığından HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-Davalı istinaf dilekçesinin karar kesinlik sınırı altında kaldığından HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca kesinlikten REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/10/2021