Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1625 E. 2020/1835 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1625
KARAR NO: 2020/1835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2016/87 E – 2017/748 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah. … Sok. No:… İzmit/Kocaeli adresinde faaliyet gösterdiğini, davalı tarafından düzenlenen abonelik sözleşmesi ile söz konusu iş yerine elektrik bağlattığını, davalı tarafından sağlanan elektrik enerjisinde 2014 yılının aralık ve 2015 yılının ocak ayı içerisinde farklı günlerde elektrik voltajının düştüğünü, zaman zaman kesintiye uğradığını, bu kesintiler nedeniyle müvekkili şirkette yapılması gereken işlerin yapılamadığını, müvekkilinin maddi zarara uğradığını, iş yerindeki elektronik teçhizatların ciddi şekilde zarar gördüğünü, kullanılamaz hale geldiğini belirterek, müvekkili şirketin elektrik kesintisi nedeniyle uğramış olduğu 7.419,76 TL zararın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının tacir olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmayıp husumetten reddi gerektiğini, davacı tarafından voltaj dalgalanmasından ve elektrik kesintisinden ötürü oluştuğu temin edilen zararının aynı hattan beslenen aynı dalgalanmaya maruz kalan tüm abonelerde yaşanması gerektiğini belirterek, davanın husumet, görevsizlik ve usul şartlarına aykırılık nedeniyle reddi ile davanın …’a ihbarına, esas girildiği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tarafından hasar tespit tutanağı, tamir faturası incelenmiş, elektrik kesintisi arıza kayıtları getirtilmiş, zarar gören malzemeleri tespit etmek, iç tesisatın incelenmesi için elektrik bilirkişileri ile keşif yapılmış, SMMM bilirkişiden defterlerin incelenmesi ve kazanç kaybı konularında rapor alınmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 813,00 TL bilgisayar bedeli, 330,40 TL servis bedeli ve 322,75 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.466,20 TL’nin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin hükmün tavzihi talebi 12.3.2018 tarihli ek kararla ” davacı vekilinin talebindeki gibi faizle ilgili bir hükmün bulunmadığı ayrıca hükmün tavzihi ve tashih yolu ile genişletilmesi ya da değiştirilmesi doğrultusunda karar verilemeyeceği” gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; gerilimlerin düşmesi sonucu işyerindeki bilgisayarların yandığını ve işlerin devamı için iki adet bilgisayar satın alındığını, bilirkişi raporunda bu iddialarının haklı bulunduğunu, mahkemenin işyerinde bulunan sadece bir adet bilgisayar üzerinden kar kaybı hesaplaması yapmasının hatalı olduğunu, bu durumun bilgisayarın yanması sonucu bilgisayardan doğan müspet zarar durumu olmadığını, müvekkilinin işyerinin “Oto Tamir ve Bakımı” işi yaptığı, elektriklerin kesilmesine bağlı olarak bu hizmetlerini yerine getiremediği, teslim etmesi gereken araçları süresi içerisinde teslim edemediğini, müşteri çevresine karşı kötü bir imaj yarattığını, müspet zarar taleplerinin bilgisayarın yanması sonucu oluşan zarar olmadığını, elektrik kesilmelerine bağlı olarak yaşadıkları “kar” mağduriyeti olduğunu, bu nedenle bir adet bilgisayar üzerinden kar durumu hesaplaması yapılmasının hatalı olduğunu, ayrıca oluşan müspet zararın miktarının tespitine yönelik olarak, müvekkili işyerinde bir günde ve bir ayda elektriklerin kesilmesi sonucu oluşacak mağduriyetlerin tespit edilmesi için ticari defter kayıtlarının incelenmesine yönelik taleplerinin mahkemece kabul edilmediğini, mahkemenin bilirkişi raporlarındaki hatalı olan tespitler üzerinden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, işyerindeki bilgisayar yandığında veya çalışmadığında işlerin devamı amacıyla yeni bir bilgisayar alınması gerektiğini, ileri sürerer müspet zarar(hak kaybı) durumunu, sadece bir adet eski bilgisayarın değeri ve yıpranma payı üzerinden değerlendirmesini hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, davacının iş yerinin bulunduğu yerde yapılan kesintiler nedeniyle makine ve teçhizatlara zarar verdiği iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından;2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak aylarında meydana gelen gerek voltaj düşüklükleri sebebi ile gerekse arızi sebepli yaşanan kesintiler olduğu, bu dönemde altı defa arıza sebebi ile kesinti olduğu, dört defa gerilim düşümleri yada yükselmeleri nedeni ile kademe ayarları ve mevcut hattın bölünerek yük dağılımının yapıldığı, panoda aşırı akım ve termik koruma mevcut iken kaçak akım rölesinin bulunmadığı,hasar gören bilgisayar servis raporlarına göre ana kart, harddisk arızasının gerilim(voltaj) dalgalanmalarında kaynaklandığı, davacı kayıtlarında hasar tarihi itibariyle bir adet bilgisayar bulunduğu, bilirkişi tespitlerine göre hasar tarihi itibariyle şirket aktifinde kayıtlı bilgisayar bedeli olarak 813,05 TL, arıza kapsamında servis bedeli olarak 330,40 TL, kar kaybı olarak 322,75 TL olmak üzere toplam zararın 1.466,20 TL olduğu, davacının faize ilişkin tavzih talebinin reddine ilişkin kararı istinaf etmediği, istinaf dilekçesinde de faizle ilgili istinaf sebeplerini göstermemiş olduğu anlaşılmıştır. Buna göre, davacının talep ettiği iki adet bilgisayarın hasar tarihinden sonra alındığı, sunulan faturanın güç kaynağına ait olduğu, iki adet bilgisayarın arızalandığı hususunun kanıtlanamadığı görülmekle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırı durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/12/2020