Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/160 E. 2021/1449 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/160
KARAR NO : 2021/1449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/10/2019
NUMARASI: 2016/1203 E – 2019/1250 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili İle davalı şirket arasındaki ticari İlişki nedeniyle oluşan müvekkilinin alacağına ilişkin davalı şirkete fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;, müvekkilinin davacı şirkete dava konusu miktarda borcunun bulunmadığını, ticari defter ve kayıtların incelendiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, icra takibine konu faturaları ve cari hesap ekstresini kabul etmediklerini, davacı ile aralarında imzalanmış sözleşmenin bulunmadığını belirtmiş olup, İİK 58.maddesine aykırı yapılan takibin iptaline, aksi halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı taraf aleyhine icra takibinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” bilirkişi tarafından verilen rapordan,davacı ve davalının ticari defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 15.333,60 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına da davacının faturalarının işlendiği 15.333,60 TL olarak borç kaydı girildiği ancak 3.000,00 TL lik iki ayrı tediye makbuzu ile 6.000,00 TL ödeme girildiği, davalı kayıtlarında ödeme düşüldükten sonra davacının 9.333,60 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafından sunulan 6.000,00 TL lik ödeme davacıdan sorulmuş ancak makbuzda imzası bulunan Sedat Kebapçının davacı çalışanlarından olmadığı bu hususun SGK kayıtları ile doğrulandığı, davacı tarafından bu ödemelerin kabul edilmemesi nedeni ile davacı şirket temsilcisine HMK 225 ve devamı maddeleri gereğince yemin teklif edildiği ve şirket temsilcisinin makbuzdaki imzanın kendilerine ait olmadığı elden alınan bedelin de başka bir işe ait olduğuna dair yemin etmiş olması nedeni ile davacının davalıdan HMK 222 maddesi anlamında her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan 15.333,55 TL alacaklı olduğu” gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalının İst. And. … İcra Md. nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 15.333,55 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına, Davalının, İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan 15.333,55 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi davacı yanın usulüne uygun defter kayıtlarını kabul etmiş olmasına rağmen, müvekkilinin usulüne uygun tutulmuş defter kayıtlatını kabul etmediğini, müvekkilin defterleri de usulüne uygun tutulmuş olup, TTK gereğince müvekkili lehine delil olarak kullanılabileceğini, ödeme emri davacıya ödenen toplam 6.000,00 TL ödemeyi kanuna aykırı olarak kabul etmediğini, bu ödemeler ticari defter ve müstenidatlarında görülmekte olduğunu, müvekkili şirket, 17.05.2016 tarihinde 3.000-TL, 01.06.2016 tarihinde 3.000-TL olmak üzere toplam 6.000-TL ödeme yaptığını, davacının isteyebileceği Avans faizi %9.75’i geçemeyeceğini ileri sürmüştür.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki fotoğrafçılık konusundaki hizmet alım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; tarafların ticari defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 15.333,60 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına da davacının faturalarının işlendiği 15.333,60 TL olarak borç kaydı girildiği ancak 3.000,00 TL lik iki ayrı tediye makbuzu ile 6.000,00 TL ödemenin yapıldığı ve makbuzda imzasının bulunan kişinin davacı yetkilisi olmadığı gibi SGK kayıtlarında da çalışan olmadığının saptandığı, davacının bu ödemeleri almadığına dair teklif edilen yemini eda ettiği anlaşılmaktadır.Buna göre; davacı tarafından cari hesap ilişkisine dayalı olarak davalı aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emri usulsüzlüğü ileri sürülse de davanın itirazın iptaline ilişkin olması nedeniyle bilirkişinin bu hususta inceleme yapmasının görevlendirme tanımına aykırı olacağı, her iki tarafında defterlerinde kayıtlı olan cari hesaba göre inceleme yapılarak davacı alacağının belirlenmiş olduğu görülmekle davalının istinaf istemi yerinde değildir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.407,43 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 262,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.145,43 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/05/2021