Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1578 E. 2021/3420 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1578
KARAR NO: 2021/3420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2017/468 E – 2020/160 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; ilk olarak, Ataşehir Belediyesi tarafından yapılan ihale sonucu “… Mah. … Cad. No:… Ataşehir- İSTANBUL” adresinde bulunan restoranın müvekkiline kiralandığını, 15/02/2012 tarihinde Ataşehir Belediyesi ve müvekkili arasında kira söz- leşmesi imzalandığını ve işletmenin açıldığını, Bahsi geçen işletmenin elektrik aboneliğinin … müşteri no, … sözleşme hesap no, … tesisat no ile daha önceki kiracı …’ye ait olduğunu, Yeni kiracı durumundaki müvekkilinin de …’a başvuruda bulunduğunu, … yetkilileri tarafından “10 gün sonra dönüş yapılacak” denildiğini, kabul veya red anlamında bir cevap verilmediğini, davacının kendi dönemine ait elektrik faturalarını ödediğini, ancak yapılan abonelik başvurusunun cevapsız bırakıldığını, Tebliğ edilen 24/03/2014 tarihli faturanın “Eski Borç” hanesinin üzerinde herhangi bir borcu bulunmadığı için Ayedaş tarafından müvekkiline “teşekkür ederiz” şeklinde bir fatura gönderildiğini, müvekkilinin faturaları tekrar ödemeye devam ettiğini, 15/05/2014 tarihli faturada 27.288,94 TL eski kiracıya ait borç göründüğünü, 16/05/2014 tarihinde …’a şikayette bulunduklarını, 01/03/2016 tarihinde kira sözleşmesinin yenilendiğini, …’a tekrar başvuru yapıl- dığını ancak sonuç alınamadığını, 08/06/2016 tarihinde müvekkilinin … tarafından çağrıldığını, avukatlık ve faiz ücretleri ile birlikte 15.000,00 TL civarı borç çıkarıldığını, bu borcun ödenmesinden sonra aboneliğin tesis edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin borcu ödediğini ve abonelik talep ettiklerini, eski kiracının döneminden kalan kira bedellerinin ödenmemesi halinde abonelik işleminin yapılamayacağının bildirildiğini, 13/12/2016 tarihinde “Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı” ile perakende satış sözleşmesi yapılmadığından bahisle sayacın mühürlendiğini, 09/02/2017 tarihinde eski kiracının borç- larından mütevellit müvekkiline baskı yapılmak suretiyle 62.019,64 TL için taksitlendirme protokolü imzalattırıldığını, yapılan başvurulara rağmen müvekkilinin fatura aboneliğinin hala eski kiracı … adına kayıtlı olduğunu, eski kiracının borçlarından sorumlu tutulması yüzünden kendine ait abonmanlığı alamadığını, hiçbir kiracının kendisinden önceki kiracının borçlarından sorumlu tutulamayacağını beyanla, Alacağın belirsiz olması nedeniyle (müvekkilinin eski kiracı … adına ödediği elektrik faturalarının müvekkiline iadesini ve müvekkiline ait işletmenin uğramış olduğu tüm zararlar için) şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, müvekkili adına abonelik sözleşmesinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin elektrik dağıtımı işi ile iştigal ettiğini, elektrik aboneliği yapmak isteyen şahıslarla abonelik sözleşmesi yapmak, elektrik kullanımından kaynaklanan enerji faturası göndermek gibi faaliyetlerin yasa ile tanımlanan satış faaliyeti kapsamında ilgili perakende – toptan satış şirketleri tarafından yerine getirildiğini, Müvekkili şirketin dava dilekçesindeki iddiaların muhatabı olmadığını,Yapılan incelemeye göre hakkında,13/12/2016 tarihinde “Perakende Satış Sözleşmesi imzalanmaksızın (abonelik sözleşmesi yapmaksızın) elektrik kullandığı”, 27/02/2017 tarihinde “Perakende Satış Sözleşmesi imzalanmaksızın enerjinin açılması” 17/04/2017 tarihinde “Kesilen Elektriğin Açılması, Mühür Fekki” sebebiyle tutanak düzenlendiğini ve bu tutanaklar sebebiyle kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak ücret tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiğini, Davacının eski kullanıcı için müvekkiline yaptığı ödeme bulunmadığından ,sözleşme imzalanması ise perakende satış şirketi ile yapılabileceğinden taleplerinin reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Mahkemece yapılan yargılama aşamasında dosyanın üç farklı bilirkişiye gönderil- diğini, her bir raporda da farklı tespitler yapıldığını, mahkemenin her nedense 3. Raporu denetime elverişli ve yeterli bularak iş bu rapor doğrultusunda hüküm kurduğunu, Raporda ,davaya konu ,”… Mah. … Cad. , No : … merkez Ataşehir” adresindeki iş yerinin davacının babası olan eski kiracı …’ye ait olduğu , perakende satış sözleş- mesi olmaksızın elektrik kullanımının Kaçak Elektrik Kullanımı olduğunun belirtildiğini, …’nin müvekkilinin babası olduğu hususunun doğru olduğunu, ancak müvekkili evli olup eşi ile birlikte söz konusu iş yerini işlettiğini, bu iş yerinin eski kiracı ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, Gerekçeli kararda hiçbir hukuki nitelendirilme yapılmaksızın bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, taraflar arasında akdedilen Perakende Satış Sözleş- mesi ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. Maddesi gereğince ; Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borç- ların , yeni tüketiciden talep edilemeyeceğini,” yasada “başka müşteriler” şeklinde bir ibare bulun- duğunu ve ” aile bireyleri” yönünden bir ayrıma gidilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacı önceki kiracı ve elektrik abonesi nedeniyle abonelik tesis edilmediğinden bahisle, kendi adına abonelik tesisini (muarazanın giderilmesini) ve önceki kiracı adına yapılan öde- melerin iadesini talep etmiş ise de, dosyaya celp edilen nüfus kayıtlarına göre önceki kiracı duru- mundaki … davacının babasıdır. Davaya konu işletme 07/02/2012 tarihine kadar dava dışı … tarafın- dan, 07/02/2012 tarihinden sonra ise elektrik aboneliği … adına devam ettiği halde fiilen davacı tarafından işletilmiştir. Davalı çalışanları tarafından davacının işyerinde yapılan kontrollerde; 13/02/2016, 13/12/2016 ve 27/02/2017 tarihlerinde Perakende Satış Sözleşmesi yapılmadan elektrik kullanıldığı tespit edilmekle kaçaktan kesildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, davacının belirtilen adres itibariyle akdedilmiş bir perakende satış sözleşmesi bulunmamaktadır. Abonelik tesisi için başvuruda bulunduğu ve talebin red edildiğine dair her hangi bir delil de ileri sürülmemiştir. Bu kapsamda davacı fiili kullanıcısı olduğu tesisat nedeniyle tahakkuk edilen borçtan sorumludur. Davacının tahakkuk edilen fatura miktarına ilişkin açık bir itiraz ve istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/12/2021