Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1577 E. 2020/1712 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1577
KARAR NO : 2020/1712
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI : 2018/521 E – 2020/216 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/09/2017 tarihinde dava dışı … sürücüsü olduğu müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile seyir halindeyken arkadan gelen dava dışı … sürücüsü olduğu davalı şirket adına sigortalı … plakalı aracın duramayarak müvekkili şirkete ait araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada hasar gören … sürücülüğünü yaptığı davalı şirket adına sigortalı … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından onarımının yapıldığını, bu onarıma ilişkin olarak 11.761,33 TL asıl alacak bedelinin söz konusu olduğu fatura düzenlendiğini, bu bedelin karşılığı olarak 6.000,00 TL verilen bononun farklı bir icra dosyası ile icraya konulduğunu ve bu bedelin ödendiğini, kalan 5.761,33 TL’nin ise bu dosya alacağına konu olarak icraya konulduğunu, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nde davalı şirkete karşı … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, bu takip talebinde söz konusu onarıma ilişkin olarak 5.761,33 TL asıl alacak, 24,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.785,95 TL’lik takip başlatıldığını, takibe borçlu vekili tarafından itiraz edildiğini, borçlunun böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığına dair beyanının gerçeği yansıtmadığını çünkü ortada kazayı yapan sürücünün imzasının bulunduğu maddi hasarlı trafik tespit tutanağının mevcut olduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 5.761,33 TL asıl alacağın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen trafik kazası sonucunda müvekkilinin aracında meydana gelen maddi hasarın onarımı ile ilgili olarak, tarafların karşılıklı mutabakatı ile işbu onarım bedelinin müvekkili şirketin aracının sigortasının yapıldığı … AŞ tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığını ve bu amaçla bu sigorta şirketine müvekkili şirket tarafından kazanın bildirilerek hasar dosyası açıldığını, davacı şirket tarafından onarım bedeli altında tanzim edilen ve ekte sunulan 05/10/2017 tarih ve … sıra numaralı 9.612,98 TL bedelli faturanın …A.Ş ye gönderildiğini, hazırlanan ekspertiz raporunda hasar miktarının 6.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve davacının gönderdiği bu faturada ön tampon demiri, sağ far, ön panel, arka tampon demiri ve ön panjur değişmiş gibi bedel tespiti yapılmasına ve buna göre faturaya yeni malzeme bedeli yazılmasına rağmen esasen araçta bu malzemeler için değişiklik yapılmadığının ve onarım yapıldığının tespit edildiğinin belirtildiğini, davacının usulsüz ve gerçeğe aykırı fatura düzenlediğini ve buna göre parçalar için gerçekte onarım yapılmış olduğu dikkate alınarak raporda bunların onarım olarak fiyatlandırıldığını, bu rapor üzerine sigorta şirketinden amaçlandığı haksız bedeli alamayacağını anlayan davacı şirketin bu kez dava ve takip konusu yaptığı 19/10/2017 tarihli faturayı düzenlediğini, davacı tarafça söz konusu 05/10/2017 ve 19/10/2017 tarihli faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere 05/10/2017 tarihli fatura içeriği yapılan onarım işlemlerine göre gerçeğe aykırı ve usulsüz olduğunu, davacının gerçekte onarım yaptığı birtakım parçalar için sanki değişim yapmış gibi fatura düzenleyerek haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını, ekspertiz raporu sonrasında bu fatura ile bu sonuca ulaşamayacağını anladığını ve gerçeği yansıtmayan, yapılmamış onarım ve verilmemiş hizmeti içeren dava konusu 19/10/2017 tarihli … sıra numaralı faturayı tanzim ettiğini, müvekkilinin dava ve takip konusu faturadan doğan herhangi bir borcu olmadığını, davacı şirket tarafından bu kaza sonrası yapılacak onarım işlemi için alınmış 22/09/2017 keşide tarihli 22/10/2017 vadeli 6.000 TL bedelli senede dayalı olarak müvekkili şirket ve yetkilisi aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, yine aynı senet için İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/6932 D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının işbu icra dosyasından infazına geçilmesi nedeniyle müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında kaldığından takip konusu borç bedelinin icra müdürlüğü hesabına 12/12/2017 tarihinde yatırıldığını ve icra müdürlüğünce bu tutarın davacıya ödendiğini, kambiyo senedi vasfı bulunmayan bu senede dayalı takibin iptali için İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/816 Esas sayılı dosyasında açtıkları davanın halen devam ettiğini, ihtiyati haciz kararına karşı yaptıkları itiraz neticesinde ise müvekkili şirket bakımından ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, dava konusu faturanın tümüyle haksız ve mesnetsiz bir fatura olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, dilekçesinde özetle; şirketin uğrattığı zararın belgeli ve mahkeme talebinde delilleri sunmasına rağmen zararın varlığının ispatlanamadığı, başvuru evrakının kopyalanıp sisteme imza olmadan işlenmesinin davacının suçuymuş gibi görüldüğü, sunulmayan fatura, görüşme cihaz teslim, makbuz ve diğer kurum belgeleri gözetilerek davacının kullanmadığı tutarın hesabı çıkartılarak ödenmiş ise bu bellerin iadesine, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.İstinaf eden davacı vekilinin istinaf sebeplerine göre yapılan ön incelemede; davacı vekiline gerekçeli kararın tebliği üzerine 28/08/2020 tarihinde istinaf dilekçesi verildiği, istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve maktu istinaf karar harcı olan 54,40 TL ‘yi yatırmadığı, mahkemece yatırılmayan istinaf kanun yoluna başvurma harcı istinaf karar harcı için davacıya muhtıra çıkarıldığı, ve bu muhtıranın 02/09/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Ancak, her ne kadar harç-masraf yatırılması hakkında muhtıra çıkartılmışsa da davacının istinaf karar harcını 24/09/2020 tarihinde yatırıldığını görülmüştür. ilk derece mahkemesince verilen 02/10/2020 tarihli ek karar ile “davacı vekili tarafından süresinde temyiz harç ve giderlerin tamamlamadığından HMK’un 344. maddesi gereğince istinaftan vazgeçmiş sayılmasına” şeklinde karar vermiş olup, ek karar 13/06/2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, bunun üzerine davacı vekili 12/10/2020 tarihinde ek kararı istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK 344/1. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü getirilmiştir. İlk derece mahkemesince 6100 sayılı hmk 344/1.maddesi uyarınca harç yatırılması için usulüne uygun olarak davacı tarafa muhtıra tebliğ etmiş olup, yasal süresi içeresinde harcın yatırılmaması nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurmaktan vazgeçmiş sayılacağına dair ek karar vermiş olduğu, mahkemenin iş bu ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ek karar yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/12/2020