Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1508 E. 2021/3320 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1508
KARAR NO: 2021/3320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI: 2018/3 E – 2020/118 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında akdedilen “Elektrik Satış Sözleşmesi” ile müvekkiline ait Bodrum Gümbet’te bulunan … ünvanlı otel işletmesi, Bodrum Akyarlar’da bulunan … ünvanlı otel işletmesi ile Bodrum Gümbet’te bulunan Personel Lojman binalarında kullanılan elektriğin davalı tarafından sağlanması hususunda anlaşıldığını, davalıdan 12/01/2017 tarihinden dava tarihine kadar geçen bir yıllık süreç içerisinde elektrik temin edildiğini, karşılığında davalı tarafından düzenlenen faturalarda belirtilen bedellerin ödendiğini, 2017 yılı yaz sonu müvekkilinin muhasebe kayıtları incelenirken davalı firmanın, müvekkiline temin ettiği elektriğin, Bakanlıkça onaylı üretim projesinin hangi kaynağıdan olduğu belir tilmeksizin ve dahi taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesinde müvekkiline bu konuda bir yükümlülük atfedilmediği halde, davalı faturalarında YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) bedelinin yer aldığı ve karşılığının tamamının müvekkili tarafından ödendiğinin tespit edildiğini, Taraflar arasındaki elektrik temin ilişkisi nedeni ile bugüne dek düzenlenen faturalara göre, davalıya ödenen YEKDEM bedelinin 70.627,03 TL olduğunu, Davalının dağıtımını yaptığı elektriğin kaynağını yenilenebilir enerji türevlerinden kullanmıyor olması sebebi ile resmi kurumlara karşı maddi sorumluluğunun tüketiciye yani müvekkiline yansıtılmasının yasa ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşme süresince ödenen bedellerin iadesi yönünden davalı yana ihtarname keşide edildiğini, davalının karşı ihtarname ile iade yapılmayacağını bildirdiğini beyanla, Davalı tarafından haksız ve dayanaksız olarak müvekkilinden tahsil edilen bedele karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ibraz ettiği 09/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmış neticeten 70.627,30 TL alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava dilekçesinde iadesi gereken YEKDEM bedelinin 70.627,03 TL oldu- ğunu yönünde beyanda bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Müvekkili ile davacı arasındaki Elektrik Satış Sözleşmesi EPK ve ilgili mevzuat kapsa- mında ikili anlaşma olarak nitelendirilen bir sözleşme olduğunu, ikili anlaşmaların EPDK onayına tabi olmayan özel hukuk hükümlerine tabi ve tarafların serbest iradeleriyle hükümlerini belirledikleri sözleşmeler olduğunu, Müvekkilinin EPK kapsamında tedarik lisansı sahibi olarak elektrik piyasasında faaliyet gösterdiğini, Davacının serbest tüketici, müvekkilinin ise tedarik lisansı sahibi olduğunu, taraflar , özel hukuk hükümlerine tabi olan bir ikili anlaşma ile ticaret yaptığını, yani yönetmeliğin yedek kurallar içerdiğini, aslolanın ise taraflar arasındaki ikili anlaşma hükümleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 01/03/2016 tarihli olduğu, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İliş- kin Kanunun da 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren hükümler ile getirilen YEKDEM maliyetlerinin tedarik şirketi üzerinde büyük bir maliyet kalemi ortaya çıkardığını, müvekkilinin fiyat oluşumu maddesi kapsamındaki hükümlere dayanarak, davacıya Yekdem maliyetini yansıttığını, belirtilen hususlar çerçevesinde ikili anlaşma ile şekillendirilen müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Kanun veya ikincil düzenlemelere aykırı bulunmadığını, müvekkilinin müşterilerine yekdem mali- yetinin tamamını yansıtmadığını, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların davacı tarafından itiraz edilmeksizin ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KABULÜ ile; 70.627,30 TL ‘nin 5.000.-TL’sine dava tarihinden itibaren, kalan 65.627,30 TL’sinin de ıslah tarihi olan 09/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Taraflar arasındaki sözleşmenin 06/06/2016 tarihinde imzalandığını, EPTHY’nin 30/05/ 2018 tarihinde yürürlüğe girdiğini, sözleşme tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğin uyuşmazlığa uygulanamayacağını, İkili anlaşmaların özel hukuk hükümlerine tabi, EPDK onayına tabi olmayan ,tarafların serbest iradeleriyle hükümlerini belirledikleri sözleşmeler olduğunu, bu doğrultuda davacının serbest tüketici, davalının ise tedarik lisansı sahibi olduğunu, tarafların özel hukuk kurallarına göre ikili anlaşma kapsamında ticaret yaptıklarını, YEKDEM maliyetinin davacıya yansıtılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını beyanla aksi yöndeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan istirdat talebine ilişkin olup davacı taraf, davalının YEKDEM bedeli olarak faturalara yansıttığı ve tasil ettiği bedelin iadesini talep etmektedir. Dosyanın tetkikinde; Taraflar arasında 06/06/2016 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi’nin imzalandığı, Sözleşmenin 4.6 maddesinde “…, dağıtım firmaları tarafından sistem kullanımına ilişkin olarak kendisine fatura edilen Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, İletim Bedeli, Kayıp- Kaçak Bedeli, Güç Bedeli, Güç Aşım Bedeli Ve Kapasitif Ve Endüktif Enerji Bedeli vb bedelleri tüketicilere aynen yansıtır. Ancak piyasa çöküşü (Türkiye organize elektrik piyasasında arç ve talebin kesişememesi veya arz açığı oluşması) yaşanması durumunda gün öncesi piyasası veya diğer piyasalardaki maliyetlerin artması sonucu oluşacak bu sözleşmenin konusu olan elektrik enerjibi birim fiyat artışı da müşteri tarafından ödenecektir” hükmüne yer verilmiştir.Sözleşmede YEKDEM kalemine ilişkin düzenleme bulunmadığı, YEKDEM bedelinin lisanslı üretim tesisi veya görevli tedarik şirketini yani YEKDEM katılımcısını kapsadığı, serbest tüketici durumundaki davacının bu kaleme ilişkin ödeme yükümlülüğünün doğmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu yeterli teknik inceleme içermekte ve hüküm kur- maya elverişli olmakla, hükme esas alınmasında ve bilirkişi raporu ile tespit edilen 70.627,03 TL davacı alacağı yönünden kabul hükmü kurulmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davalıdan alınması gereken 4.824,55 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.219,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.605,55 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/12/2021