Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/150 E. 2021/1571 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/150
KARAR NO : 2021/1571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI : 2018/863 E – 2019/644 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ….’nin kaçak elektrik tüketim bedeli olarak iddia ettiği alacağının tahsili için kendisi aleyhinde … Avm … Dük: 62 Başakşehir İstanbul adresindeki işyerine … abone nolu abonelik üzerinden 7.081,01 TL. ‘lik kullanım bedeli olarak tahakkuk ettirilen Asıl alacak ve 2.084,64 TL. Gecikmiş Gün Faizi, 375,23 TL. Faizin KDV‘si olmak üzere toplamda 9.540,88 TL.‘nin İstanbul … İcra Dairesi‘nin … E. nolu dosyası üzerinden ilamsız takip konusu yapıldığını belirttiği fatura içeriği borcun kendisine ait olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı hakkında 27.06.2014 tarihinde sayaç üzerinden sözleşmesiz kaçak elektrik kullandığından dolayı … seri numaralı evrak düzenlenmiş olduğunu, dava konusu yeri 20.03.2014 ‘te kiralamış olduğunu ve 27.06.2014 tarihinde tutulan tutanağın muhatabının davacı … olduğunu, elektrik kullanan davacının, tesisatını ve elektriğini kullanmaya devam ettiği davalı şirkete karşı sorumluluğunun devam etmekte olup, üstüne düşen sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini, davacı aleyhinde başlatılmış olduğunu belirttiği icra takibinin de bu sorumluluğa dayalı olarak doğmuş borçtan ileri gelmekte olduğunu,davacının iddialarının aksine tahakkuk eden borç miktarının, önceki kullanıcının borcu olmayıp bizzat davacının dava konusu yeri kullanımı sırasında, hakkında tutulan tutanaklara istinaden tahakkuk eden borç miktarı olduğunu, davacının hakkında tutulan kaçak tutanağından ve bu tutanak nedeniyle hesaplanan borçtan bilfiil sorumlu olduğunu, kaçak kullanımdan dolayı elektrik kullanan davacının haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğunun bulunmakta olduğunu,davacının, davalı müvekkili şirketle sözleşme yapmaksızın kaçak elektrik kullanmasının haksız fiil niteliğinde olduğuna göre, meydana gelen zararın, abone sözleşmesine dayalı elektrik kullanan kişilere uygulanan aynı tarifeden değil, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine göre hesaplanacak kaçak elektrik bedeline hükmedilmesinin gerektiğini, dava konusu fatura ve kaçak tutanağının hukuka tamamen uygun olduğunu, davacının iddialarının yasal dayanaklarının bulunmamakta olduğu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davacının 27/02/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile, Kayaşehir Merkez AVM’de bulunan dava konusu 62 nolu bağımsız iş yerini kiraladığı, davalı ile 04/07/2014 tarihinde elektrik satış sözleşmesi yapıldığı, davacının abonelik başvurusu ekinde bulunan belgelerde işe başlama tarihinin 27/06/2014 tarihi olduğunun bildirildiği, bu tarihe dek işyerinin tadilat işlemlerinin bulunduğu, davacının elektirk abonelik sözleşmesi yapılana dek geçen süre içerisinde tadilat için gerekli olan elektriği Kayaşehir Merkez AVM’nin ortak alanından kullandığı, davacı adına düzenlenen … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağında; “perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma imzalanmadan enerji kullanımı” açıklamasının yer aldığı; ancak tespit anındaki güç bilgileri kısmının boş bırakıldığı, nitekim davalı tarafından endeks dökümlerinin de sunulamadığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26/1-a bendine göre bir gerçek veya tüzel kişinin “Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesiz veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,”nin kaçak elektrik kullanımı sayılacağı, somut olayda davacının dağıtım sistemine herhangi bir müdahalesi söz konusu olmadığı gibi, davalı tarafından abonelik sözleşmesi yapılana kadar geçen dönemde kaçak elektrik kullanıldığına dair hiçbir delil sunulmadığı, nitekim davacının bu süre içerisinde mezkur AVM ortak alnından elektrik ihtiyacını giderdiğinin herhangi bir kaçak kullanımın söz konusu olmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu” gerekçeleriyle davanın kabulü ile; davacının davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın gerekçesiz olduğunu, 04.07.2019 tarihli 3 nolu celsede “Tahkikatın bittiği bildirildi.” belirtilmesine rağmen “sözlü yargılama” aşamasına geçildiği tefhim edilmediğini, ek rapora aldırılmasına ilişkin taleplerini değerlendirilip olumlu ya da olumsuz herhangi bir ara karar oluşturulmadığını, davacının 15.03.2014 tarihinde kiraladığını beyan ettiği, sunduğu kira sözleşmesinde ise kira başlangıç tarihi olarak 20.03.2014 gözüktüğünü, ancak davacının elektrik aboneliği için 04.07.2014 tarihine bekleyip sözleşmesiz elektrik kullanmaya devam ettiğini, 27.06.2014 tarihinde işe başlamasına rağmen sözleşmeyi yapmak için temmuz ayına kadar beklediğini, kaçak kullanım olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaya dayalı yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; 27/02/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile, Kayaşehir Merkez AVM’de bulunan dava konusu 62 nolu bağımsız iş yerini kiraladığı, davalı ile 04/07/2014 tarihinde elektrik satış sözleşmesi yapıldığı, davacının abonelik başvurusu ekinde bulunan belgelerde işe başlama tarihinin 27/06/2014 tarihi olduğunun bildirildiği, bu tarihe dek işyerinin tadilat işlemlerinin bulunduğu, davacının elektirk abonelik sözleşmesi yapılana dek geçen süre içerisinde tadilat için gerekli olan elektriği Kayaşehir Merkez AVM’nin ortak alanından kullandığı, bilirkişi raporunda da ederek elektrik kullanmasının gerçekleşmesi gerekmekte olup, bu nedenle bu durumda davacının elektrik kullanımın kaçak elektrik kullanımı olmadığının mütalaa edildiği görülmektedir.Buna göre yapılan değerlendirmede; mahkeme kararının yeterli ve anlaşılır şekilde gerekçesinin bulunduğu, tahkikatın bittiğinin tespit edildiği duruşmada davalı vekilinin hazır olup süre talebinde bulunmadığı, davalının kaçak kullanım şeklinin, sayaca müdahale olup olmadığının açıklanamadığı gibi endeks bilgilerinin bulunmadığı ve tespit tutanağında kurulu güç bilgilerinin de bulunmadığı, bu haliyle de davalı alacaklının kaçak kullanımı ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 485,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 144,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 340,60 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/05/2021