Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1444 E. 2021/2734 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1444
KARAR NO: 2021/2734
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2018/497 E – 2020/605 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin Cafe olarak işletmekte olduğu yerde kaçak elektrik kullanılmadığını, hiçbir zaman harici hat çekilmediğini 21/02/2018 tarihli tutanağın gerçeğe aykırı olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi sırasında davacının kaçak elektrik kullanmadığının ortaya çıkacağını beyanla,cezanın iptali ile davacının 35.704,16 TL tutarında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin … Mah. … Yanı … Yolu Cadde No:… Avcılar/İSTANBUL adresinde bulunan … numaralı tesisatı kullandığını, davacı üzerine kayıtlı aboneliğe ait kullandığı döneme ilişkin elektrik faturalarını ödemekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin alacağının borç döküm ekstrelerinin deliller ile sabit olduğunu belirterek davanın husumet ve davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın kaçak ek tahakkukunun hukuki dayanağının bulunmadığına ilişkin iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davada kaçak elektrik tespit tutanağına dayanılarakk tahakkuk ettirelen bedel yönünden davacı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, davalının elektrik abonesi olan davacının işyerinde yapılan denetimde 21/02/2018 tarihinde davacının kullanmış olduğu sayaca ait akımın 45 A yerine 75 A yazıldığının tespit edildiği, bu tespite dayalı olarak ek tüketim tahakkuk ettirilerek 35.704,16 TL tutarlı fatura düzenlendiği, fatura bedelinin taksitler halinde davacı tarafından ödendiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tüketim bedeli tahakkuk ettirilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle “Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davacının kaçak kullanım yapmadığı,harici hat çekmediğini,buna ilişkin tutulan kaçak tutanağında tanık imzasının bulunmadığını,harici kaçak hat bilgisinin ve hattın ne şekilde nereden çekildiğine ilişkin bilgi olmadığını,davacının bu bedeli ödemek zorunda kaldığını,kaçak tutanağının gerçeğe aykırı olduğunu,çay ocağının doğalgazla çalıştığını, gerçeğe aykırı kaçak tutanağı ile ceza tahsil edildiğini,bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, rapora itiraz ettiklerini,rapordaki hesaplamanın doğru olmadığını,elektrik saatinin incelenmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedeline yönelik menfi tespit davasıdır Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalıya düşer. Her iki taraf da, ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden, delil göstermişler ise, bu halde hakim öncelikle ispat yükünün hangi tarafa düştüğünü araştırmadan, ilk önce tarafların gösterdikleri delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların gösterdikleri delillerin hakime dava hakkında bir kanaat vermemesi halinde, ispat yükünün hangi tarafa düştüğünün tespiti ile, uyuşmazlık konusu vakıanın ispatını istemesi gerekir. Somut olayda, davacı davalı tarafça yapılan tahakkukun dayanaksız olduğunu, böyle bir borcun olmadığını ileri sürdüğünden, alacağın varlığını ispat yükünün davalıya ait olduğu açıktır. Kaçak tespit tutanakları aksi sabit olana kadar geçerlidir.Kaçak tespit tutanağında harici hat çekilerek elektrik kullanıldığı belirtilerek tespit sırasında çekilen fotoğraflarda kaçak olduğu belirtilen hatlar üzerinden yüksek miktarda akım geçtiğinin kullanılan ampermetre ekranından görüldüğü ,tutanakta 3 salon tipi split klima, 2 adet vitrin dolabı,aspiratör,çay ocağı, meşrubat dolabı ,fritöz tespit edildiği, bu donanımın elektrik sarfiyatının ise toplamda 23.650 W olduğunun tutanakta belirlendiği ,kafede tutanak tarihinden sonrada çok fazla ekipman olduğunun tespit edildiği ancak bunların temin tarihlerinin bildirilmediği için tutanak tarihinde kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilemediği,ancak mekandaki güvenlik kamerasında bu sistemin kafe açıldığından ber bulunduğunun görüldüğü, tutanakta belirtilen makinelerin elektirk tüketim miktarının belirtildiği,yönetmeik 28.madde gereği ayrı hattan çekilerek kullanılan kaçak elektrik kullanım hesabında ,bu hat üzerinde kurulu cihazların kurulu güçlerinin dikkate alınması gerektiğinin belirtildiği,yönetmelik 29.madde /1.(b) 1. fıkraya göre ayrı hat kullanımında kaçak tespit kullanım başlangıç tarihi tespit edilemezse bu süre 180 günü aşamaz hükmü uygulanarak günlük 8 saat çalışma süresi ile ,yönetmelik 30.maddeye göre 1,5 katı ceza uygulanacağından,(21/02/2018-25/08/2017) kaçak bedeli 01/01/2018 tarihinden itibaren geçerli olan tarife üzerinden fatura edildiği, tahakkuk ile kaçak dönem öncesinde 180 gün kaçağa ilişkin normal kullanım bedeli 01/01/2017 tarihinden itibaren geçerli olan tarife üzerinden fatura edildiği anlaşılmakla,tutanak tarihi olan 21/02/2018 tarihinden geriye doğru 180 gün 25/08/2017 tarihleri arasındaki kaçak ek tahakkuk hesaplamasının ilgili yönetmelik ve mevzuata uygun olduğu ,ayrıca hükme dayanak bilirkişi raporunun da taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmıştır. Kaçak tutanağının aksi davacı tarafça ispat edilememiştir.Davacı alacağını kaçak tutanağı ve bilirkişi raporu ile belirlenmesi karşısında,davacı davasını ispat edememiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/10/2021