Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1412 E. 2021/3499 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1412
KARAR NO: 2021/3499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2018/438 E – 2020/344 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi protokolü imzalandığını, müvekkili şirket davalı tarafa “…” açıklaması ile 28/09/2016 tarihinde 22.000,00 TL banka hesabına ödeme yapıldığını, ancak işlemin davalı tarafça vaad edildiği gibi gerçekleştirilmediğini, davalı tarafın işlemi gerçekleştirmemesi nedeni ile davalı tarafın aleyhine ilamsız takip başlatıldığını ve davalı borçlunun bu takibe itiraz ettiğini, davalı borçludan gerek aranarak gerekse ihtar çekilerek işlemin gerçekleştirmesinin istendiğini, gerçekleştirmediği takdirde 22.000,00 TL’nin taraflarına iadesinin istendiğini, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek ,yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçluya %20’den aşağı olmamak üzere tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile imzalanan sözleşmenin hukuki bir geçerliliğinin olmayıp Noterlik Kanunu’nun 60/3’ncü ve 89’üncü maddelerine göre taşınmaz vaadi sözleşmesinin geçerlilik kazanabilmesi için noterde düzenlenmesi gerektiğini, şifahi bir anlaşmaya dayalı bahsedilen sebepten farklı bir neden ile davacı yanca bir miktar paranın kendilerine gönderildiğini, müvekkili tarafça işbu ücretin güven esasına dayalı olarak elden tamamen geri ödendiğini, davacı yanın belirtmiş olduğu gibi ortada “…” vaadi gibi bir anlaşma bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacının davasının kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, şartları oluşmamakla tazminata hükmolunmamasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle;taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu, davacının dilekçede yazılı sebeple değil,başka sebeple gönderdiği parayı kendisine elden iade ettiklerini,bu hususta tanık dinletme isteklerinin mahkemece kabul edilmediğini ,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E. sayılı takip dosyasında; Davacı- alacaklı tarafından ,davalı- borçlu aleyhinde 22.000,00 TL tutarındaki ödemenin tahsili için icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durdurulmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasındaki adi yazılı şekildeki sözleşme yapıldığı, dava konusu bedelin davacı tarafından “…” açıklamalı olarak davalı tarafa havale edildiği görülmüştür. Mahkemece ,davalı tarafın havale işleminin başka ilişkiden kaynaklandığı iddiası ve dava konusu bedelin davacıya elden tamamen ödendiği savunması karşısında,isabetli olarak ispat yükünü üzerine aldığı değerlendirilmiştir. Davalı tarafın, paranın elden iade edildiği savunması yönünden tanık dinlenmemesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin incelenmesiyle; (HMK m.190) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değeri kanunda öngörülen sınırı geçtiği takdirde senetle ispatlanması gerekir. (HMK m. 200/1; HUMK m. 288) Hukuki işlemin miktar ve değerinin HMK m. 200/1’deki sınırı geçip geçmediği, hukuki işlemin yapıldığı zamanki durumuna göre belirlenir.Somut olayda alacak miktarına göre senetle isbatı zorunlu olup,tanık dinlenmesi yönünden HMK’da düzenlenen istisnai hallerin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın bu yöne ilişkin isitnaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,ispat yükü üzerinde bulunan davalı tarafın açıkça “yemin” deliline dayandığı, davacı tarafa yemin teklifi üzerine, usule uygun olarak davacı şirket yetkilisinin yemini eda ettiği gerekçesiyle mahkemece ispatlanan davanın kabulüne karar verilmiş olup,böylece istinaf konusu kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,davalı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.568,19 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 353,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.215,19 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/12/2021