Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/140 E. 2020/197 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/140
KARAR NO: 2020/197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2019
NUMARASI: 2018/856 E – 2019/1009 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki elektrik kullanımına ilişkin sözleşme gereğince davalının kullandığı enerji bedeli yönünden ödenmeyen faturaların tahsili için hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ederek takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; davacı ile davalı arasında elektrik alımına dair abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalının 11/2015, 12/2015, 02/2016, 03/2016, 04/2016, 05/2016 dönem faturalarının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini, mahkemece alınan tek bilirkişi raporu kapsamında hüküm kurulduğunu, ilgili raporda davanın … aleyhine açlmasına rağmen takibin Şeker Pancarı Fabrikalarına karşı yapıldığını, icra takip dosyasında davalı …’in adının geçmediğini ve dava konusu 6 adet faturanın sözleşme dışındaki faturalar olduğunu, iddiaya konu faturaların mahkemeye sunulmadığı ileri sürülmüş ise de, bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, sözleşmeyi incelemediğini, bunun yanında, takipte Şeker Pancarı Fabrikalarının herhangi bir tüzel kişiliği olmamakla beraber sehven … yerine Şeker Pancarı Fabrikalarına karşı icra takibi başlatıldığını, Şeker Pancarı Fabrikasının tüzel kişiliğini kabul etmenin hukuka aykırı olacağını, takibin organik borçlusunun … olarak kabul edilmesi gerektiğini, borçlu …’in imzalamış olduğu sözleşmenin 12.maddesinde, sözleşmenin sona erme tarihinden 60 gün önce karşı tarafa yazılı olarak sözleşmeyi sona erdireceğini bildirmemesi halinde, bitiminden itibaren bir yıllığına kendiliğinden uzamış kabul edileceğini, bu nedenle bilirkişinin, sözleşmenin kapsamı tarihi dışında faturalandırma yapıldığına dair görüşünün isabetsiz olduğunu, davalının elektrik aboneliğini iptal ettirmediği takdirde ödenmemiş faturalardan sorumlu olmaya devam edeceğini, bilirkişinin dosya kapsamında faturaları olmaması nedeniyle hesaplama yapamadığını belirttiğini, mahkemece ek bilirkişi raporu alınmadığını, celbini talep ettikleri belgeler olmadan dosyanın bilirkişiye gittiğini ve davanın aleyhte sonuçlandığını, bu husustaki itirazların mahkemece dikkate alınmadığını beyan ederek, yeni bir bilirkişi raporu alınması yönünden kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava; icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya içeriğinde, dava dayanağı icra dosyasında, takip borçlusu adı yazılı olmayıp TC no’su mevcuttur. TC no’sunun davalıya ait olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, takipte yazılı “Şeker Pancarı Fabrikası” adres niteliğinde değerlendirilmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan … A.Ş. tarafından kesilen faturanın, icra dosyasındaki takip dayanağı faturalarla ilgisinin olmadığı, davacı vekili tarafından da bu hususun 28/11/2018 tarihili yazılı beyan dilekçesi ile dile getirildiği, ancak, istinaf eden vekili tarafından takip konusu olduğu belirtilen 6 adet faturanın davalıyla illiyetinin kuralamadığı, takip konusu faturaların, Şeker Pancarı Fabrikaları adına düzenlendiği, dolayısıyla alacağın dayanak belgelerinin davalı ile ilgi ve illiyeti kurulamadığı açıktır. Bu durumda, davada kaçak kullanıma değil, ödenmeyen normal kullanım faturalarına dayanıldığı görülmektedir. Yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda, kaçak kullanımda abone ile beraber fiili kullanıcının tespiti halinde, fiili kullanıcının da sorumluluğuna gidilebileceği açık iken, normal tüketim bedeline yönelik tahakkuklara ilişkin ödenmeyen fatura alacakları hakkındaki takip değerlendirildiğinde ise, normal tüketime dair ödenmeyen fatura bedellerinin sadece fatura borçlusu aboneden talep edilmesi gerektiği gözetilmelidir. Davalı hakkındaki takip ve dava açısından, davalı ile illiyeti kurulamayan takip konusu 6 adet normal tüketim bedeli fatura bedelleri açısından, işbu davanın bu davalıya yöneltilmesi karşısında, davadaki iddianın ispatlanamadığı belirlendiğinden, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/02/2020