Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1372 E. 2020/1296 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1372
KARAR NO: 2020/1296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2015/845 E – 2020/167 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 05/12/2011 başlangıç tarihli Sunuculuk Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin … adlı televizyon kanalında “…” isimli program ile canlı veya banttan hafta içi her gün 40 dakika, 1 yeni bölüm 1 tekrar olarak yayınlanması planlanan programı sunup, programı yayına uygun hale getirecek, konukları temin ve koordine ederek sponsor sağlayacak ve karşılığında da belirlenen bedeli şirkete ödeyecek olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin akdedildiği tarihten, davalı şirketçe salt sözlü bildirim ile hiçbir haklı ve geçerli neden veya özür bildirilmeksizin sona erdirildiği 2014 yılının Şubat ayına kadar, sözleşmede kendisine düşen edimlerini eksiksiz ve gereği gibi ifa ettiğini, kendisine düşen tüm hak ve yükümlülüklere riayet ettiğini ve bunun karşılığında ödenmesi gereken tüm meblağları eksiksiz olarak davalı şirket hesabına resmi olarak yatırdığını, hiçbir şekilde protokol şartları, cari hesap ve müvekkilin borçlandırıldığı tasarrufları ve meblağları kabul etmek anlamına gelmemek kaydı ile; hal böyle iken, müvekkili ile sunuculuk sözleşmesinden doğan bakiye alacakların ödenmesine ilişkin 01/11/2013 tarihli “Borç Tasfiye Protokol”ünü karşılıklı imza altına aldıklarını ve protokol içeriğinde müvekkiline atfedilen borç kalemlerinin vadelendirilerek rakamsal karşılıklarının da belirlendiğini, iş bu protokol gereğince müvekkilinin kendisine borç olarak yansıtılan rakamsal değerleri vadesinde ödediğini ancak davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak çalışma ortamını sonlandırmasından dolayı iş gücü kaybına uğradığını ve son taksitleri ödeyemediğini, müvekkilinin davalı şirketin borç bildiriminden haricen haberdar olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile 42.482,17 TL cari hesap alacağı, 3.906,78 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 46.388,95 TL olarak hesaplanan takip çıkışı bedelinin, asıl alacağa işleyecek yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, müvekkilinin gönderilen ödeme emrinden sonra davalı şirket vekili ile 20/10/2014 tarihli borç ödeme protokolü akdettiğini ve tarafların toplam borcun 47.270,00 TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi halinde başkaca resmi faiz, masraf, vekalet ücreti v.s adı altında hiçbir ödeme talep edilmeyeceğini kabul ettiklerini, akabinde müvekkili belirlenen dönemlerde gerekli ödemeleri yapmasına rağmen sonrasında borcunun 22/05/2015 tarihi itibarı ile 62.485,97 TL olduğunun kendisine bildirildiğini ve müvekkilinin 28.05.2015 tarihinde de bakiye 27.500,00 TL ödeyerek toplamda 60.000,00 TL ödediğini, takipte gerek asıl alacak, gerek asıl alacağa işletilen takip öncesi ve sonrası faiz fahiş olup müvekkilince davalı tarafa toplamda iş bu icra dosyası dolayısı ile 16.100,36 TL fazladan ödemede bulunulduğunun tespit edildiğini, sözleşmede müvekkili yönünden herhangi bir faiz kararlaştırılmadığı gibi müvekkilinin temerrüde de düşürülmediğini, bu nedenle tahsil edilen fahiş miktardaki faizin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iadesinin gerektiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin aylık ortalama 15.000,00 TL kazancından mahrum bırakıldığını, bu nedenle şimdilik 125.000,00 TL tazminatın da tahsilini talep ettiklerini, davalı şirkete fazla ödenen bedelin iadesi ve haksız fesihten kaynaklanan tazminatın tahsili için Bakırköy …Noterliği’nin 29/06/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğunu ancak ihtarnameye müspet ya da menfi hiçbir cevap verilmediğini beyanla davalı tarafa fazla ödenen 16.100,36 TL tutarındaki bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine bağlı olarak bu durumun davalı yana ihtar edildiği 29/06/2015 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkile iadesine, sözleşmenin haksız feshinden dolayı 125.000,00 TL tutarındaki kar kaybının, davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizli ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı taraf arasında imzalanan 14/12/2012 tarihli sunuculuk sözleşmesinin taraflar arasındaki ilişkinin temelini teşkil ettiğini, davacı tarafın bakiye borcunun tasfiyesi için tarafların 01/11/2013 tarihinde karşılıklı olarak mutabık kalarak borç tasfiye protokolü imzaladıklarını, davacı taraf müvekkili ile aralarında imzalı 01/11/2013 tarihli borç tasfiye protokolü hükümlerini ihlal etmek suretiyle borcunu zamanında ödemediğinden Beşiktaş … Noterliğinin 01/06/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi tanzim edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, buna rağmen sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar eden davalı taraf hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile bakiye toplam 42.482,14 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacı taraf işbu dava tarihine kadar borcunu hiçbir zaman inkar etmediğini, davacı tarafın haksız fesih sebebiyle yoksun kalınan kar tazminatı talebinin haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin 8. maddesi uyarınca sözleşmeyi dilediği zaman herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkı olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin feshinin kendisine bildirilmediği, geçerli bir fesih bildirimi olmadığı yönündeki iddiasının abesle iştigal olduğunu, zira müvekkilinin fesih iradesinin davacı tarafa bildirildiğini beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 8.022,37 TL’nin 29/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Sözkonusu kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK 344/1. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü getirilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararı istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmadan istinaf edildiğinden, mahkemece, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, öncelikle istinaf karar harcının mahkeme veznesine yatırması için muhtıra çıkarılarak ve harçların kesin süre içinde yatırılmasının sağlanması ile HMK 355, 352/1-ç ve 347.maddeleri uyarınca, bu eksikliğin giderilmesinden sonra dosyanın, istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesini temin için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin kararı istinaf etmesine karşın, istinaf harcını yatırmadığı, Harçlar Kanunu HMK 352/1-ç, 344 ve 346. maddeleri uyarınca bu eksikliğin ikmalini sağlamak üzere, Dairemize gönderilmesinin temini için HMK 355, 352/1-ç ve 347. maddeleri uyarınca dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2020