Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1344 E. 2020/1261 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1344
KARAR NO: 2020/1261
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARAR KARAR TARİHİ: 14/08/2020
NUMARASI: 2020/630 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 02/05/2018 tarihinde davalı adına kayıtlı ve ruhsatlı 4.grup maden işletme ruhsatına istinaden maden sahasının işletilmesive cevher çıkartılması,satılması işine ilişkin Cevher Üretim Ortaklığı sözleşmesinin imzalandığını,sözleşme şartlarının yerine getirilmediği,söylenen taahhütlerin gerçeği yansıtmadığını davacının gördüğünü,davacının bu durumda sözleşmeyi feshetmek ve verdiği 200.000 USD yi geri istediği söylendiğinde sözleşme 05/11/2018 tarihli protokol ile feshedilerek davalının davacıdan aldığı ileri sürülen 100.000 USD nin 65.000 USD sinin taksitler halinde iade edileceğinin fesih protokolü ile belirlenerek imzalandığını,ancak fesih protokolü gereğince taksitler halinde ödenmesi gereken toplam 65.000 USD nin davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız itiraz ettiğini beyanla ,itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ile mal kaçırılmasının önlenmesi için davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, uyuşmazlık konusu ve sunulu deliller incelendiğinde,talep edenin alacağının varlığını ispata yarayacak yeterli delil sunulmamış olması; alacağın muaccel olup olmadığının yargılamaya gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde ve İİK 257 ve 258 maddesinde düzenlenen yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle, “İhtiyati haciz mahiyetinde talebinin reddine” dair 14/08/2020 tarihinde karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ;alacağın varlığına dair delilleri, yazışmaları ve gerek asıl sözleşme ve gerekse fesih sözleşmesini dosyaya sunduklarını,ihtiyati hacize ilişkin İİK 257.maddesindeki yasal koşulların oluştuğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava para alacağı olmakla,taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu,dosyada fesih beyanı sonrası tasfiye işlemlerinin başladığına dair herhangibir işleme rastlanmadığı,adi ortaklığa koyduğu bedeli isteyenin aynı zamanda fesih ve tasfiyeyi de talep ettiği kabul edileceğinden ,sadece fesih sözleşmesi gereği talep edilen tutar yönünden ,adi ortaklığın tasfiye sürecininde etkili olacağı gözetilerek,fesih protokolü gereğince talep edilen,takip ve davaya konu alacağın tespitinin yargılamayı gerektirdiği açıktır.İİK 257.madde kapsamında ihtiyati haciz koşullarının davada gerçekleştiği söylenemez. Bu durumda ,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, davacının buna dair istinaf talebinin HMK 353/1b-1.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/10/2020