Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1343 E. 2021/2639 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1343
KARAR NO: 2021/2639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2020
NUMARASI: 2019/134 E – 2020/439 K
BİRLEŞEN DOSYA
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; davalıya ait … plaka sayılı ticari aracın …’nın sevk ve idaresinde iken 27.09.2017 tarihinde %100 kusur ile kazaya karıştığı ve bu kaza neticesinde araçta önemli derecede kaza meydana geldiği, kaza sonrası davalının aracını davacıya ait servise getirdiği yapılan incelemeler ve eksper çalışmaları sonrasında davalının ve sigorta şirketinin onayıyla ve ilgili belgeler/taahhütler taraflarına ibraz edildikten sonra aracın tamir ve onarım işlemlerine başlandığı, davacı şirketin yetkili servis olarak üretici firma tarafından belirlenen standartlarda aracı kısa sürede onardığı, sonrasında düzenlenen fatura ve teslim formlarıyla birlikte davalıya teslim ettiği, ancak davalıya ait araçta yapmış oldukları işler karşılığında oluşan alacaklarının ödenmediği, alacağın tahsili için yapılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalının aracına yapılan tamir/onarım işlemlerinin sigorta şirketinden tahsilinin yapılamaması durumunda taahhüdünü içerir beyanı ve hukuken bu borçtan sorumlu olduğu, fazaya ilişkin ve kullanılmayan haklar saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalıya ait ve dava konusu alacağın kaynaklandığı işlerin yapıldığı … plaka sayılı aracın 3. kişilere devrinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takibe davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı …’ın cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sigorta şirketinin anlaşmalı servisi olduğu, aracın servise … Sigortanın çekicisi ile getirildiği, ayrıca servis avukatının belirtmiş olduğu belgelerin tarafından sigorta şirketine iletilip dosya açılması için istendiği, sigorta şirketinin onayıyla onarıma başlandığı, davacı olduğu dosyadaki davalı sigorta şirketinin 27.12.2017 tarihinde Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinin üçüncü maddesinde “ekspertiz raporu ile tespit edilen hasar bedelinin de fahiş olup davalı sorumluluğu meydana gelen gerçek zararı gidermekten ibaret olduğu” ibaresini kullandığı ve burada şirketin kötü niyetli hallerinin devam ettiğinin görüldüğü, şahsının aracını davalı sigorta şirketinin kendi anlaşmalı servisine bırakması neticesinde bu olayların cereyan ettiği, davacı şirketin aracı önce daha ucuz meblağlara yapılacağını taraflarına bildirdiği ve ilerleyen zamanlarda bu tutarı 10.000 TL’den kendisinin bilgisi dışında 39,701,31 TL ye çıkarttığı, bu yükselen fiyat için de ayrıca araca gelen eksper ile problem yaşadığı, mahkemede görülmekte olan iki dava arasında bağlantı bulunduğu, bu davaların ikisinde de tarafların aynı olduğu, bu iki davaların birisinde verilecek kararın diğerini de etkileyeceği bu nedenlerden ötürü iş bu davaların birleştirilmesinin zorunlu hale geldiği belirtilmiş olup, dava dilekçesinde bulunan eklerin ve davalı şirketin vermiş olduğu cevaba cevap dilekçelerinin eki niteliğinde olan belgelerin dosya kapsamı içerisine alınmasına, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan söz konusu dava ile arasında sıkı bir bağlantı olması, her iki davanın da mahkemede görüşülmesinden ötürü Bakırköy 3. Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2018/195 Esas sayılı dava dosyasıyla ile Bakırköy 7. Ticaret Mahkemesinde görülmekte 2017/1084 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Birleşen 2019/479 Esas 20120/18 Karar sayılı dosyada; davacı … dava dilekçesinde özetle; maliki bulunduğu aracının 27/09/2017 kaza tarihinide kapsayacak şekilde … Sigorta tarafından kaskolu olduğunu, … plaka sayılı 2016 model aracın 27/09/2017 günü … plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, olay yerine polisin gelerek alkol ve ehliyet kontrolü yaptığını, ehliyetle ilgili herhangi bir cezai işlem olmadığını, davalı sigorta şirketine ihbar edilmesine ve sigorta eksperinin hasar tespiti yapmasına rağmen davalı şirketin kayıtsız kaldığını ve yapılan başvuruyu reddettiğini, davalı sigorta şirketinin yetkili servisi …’in başlangıçta bu aracı 20.000,00 TL’ ye davalı şirketçe yapılacağını bildirdiğini fakat aracı 39.716,47 TL’ ye yaptığını, bu aracı yetkili bir serviste 9.000,00 TL’ ye yapılabileceği halde davalı sigorta şirketinin anlaşmalı servisinin 39.716,47 TL’ ye yaptığını, bu tutarın aracın yapılarak tarafımıza teslim edildikten iki gün sonra ödenmeyeceğini bildirim yaptığını bu nedenlerle maddi zarara uğradığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 39.716,47 TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç 18-08-2017/18-08-2018 tarihleri arasında … numaralı bireysel genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile müvekkilinin sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, kasko poliçesinin sigorta ettireni … olduğunu, davacının iddialarının aksine, ekspertiz raporunda da tespiti yapıldığı üzere araç sürücüsünün ehliyeti bu tür bir aracı kullanmak için yeterli olmadığını zararın kasko sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olması sebebiyle davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, ekspertiz raporu ile tespit edilen hasar bedeli de fahiş olduğunu,davalının sorumluluğunun meydana gelen gerçek zararı gidermekten ibaret olduğunu, … sbm rapor no lu ekspertiz raporu ile sigortalı araçta 27-09-2017 tarihli kaza nedeniyle oluşan hasarın onarım bedeli kdv dahil 39.701,31 -TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin fahiş olduğunu, bu tespitin hiçbir geçerliliği bulunmadığını, sigorta şirketinin yükümlülüğü “gerçek zararı” gidermekten ibaret olduğunu, piyasa koşullarına göre sigorta ettiren aracını kaç paraya tamir ettirecekse davalı sigorta şirketi de bu tutarı ödeyeceğini, asla davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın reddi talep etmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında , davacı şirketin davalı … aleyhine 39.716,47 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak yaptığı ilamsız takibe borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür. Bilirkişi heyeti 26/04/2020 tarihli raporunda; Dava konusu … plaka sayılı araçta meydana gelen KDV Dahil 39.716,47 TL hasar onarım bedelinin yapılan piyasa araştırmasında uygun bedel olduğu ve araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğunu, … Plakalı Minibüs sürücüsü …’ın kaza anında yeterli sürücü belgesinin olmadığı, … Plakalı Minibüsün kaza anında kasko poliçesi mevcut olduğu, Poliçe Genel şartları gereği meydana gelen hasarın gerekli sürücü belgesi olmadan araç kullandığından teminat dışı olduğu bildirmiştir. Birleşen Bakırköy 3.ATM de 2018/195 E.sayılı dosya ile davacı şirket tarafından davalı …’a karşı açılan itirazın iptali davasının Bakırköy 7 ATM 2017/1084 E.sayılı dosyasından tefrikine ve asıl davada ise tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair görevsizlik kararının BAM 9.Hukuk dairesinin kararı ile kaldırıldığı ,bunun üzerine Bakırköy 7 ATM 2019/479 E.sırasına kaydedildiği ve bu dosyanın bu sefer Bakırköy 7 ATM 2019/134 E.sayılı dosyası ile birleştirildiği,birleştirilen dosyanın davacı … tarafından davalı …sigorta şirketine karşı açılan alacak davası olduğu ,asıl davanın itirazın iptali davası olarak görüldüğü belirlenmiştir. Mahkeme davalı …’e ait … plakalı aracın davacı … servisinde tamir edildiği ve hasar tamir bedeli olarak KDV dahil 39.716,47 TL’lik fatura düzenlendiği, aracın birleşen dosya davalısı … Sigorta A.Ş. nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigorta şirketinin zararın kasko sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğu gerekçesi ise esas dosya davacısına ödenmediği , alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından hasarlı araç üzerinden yapılan onarım bedeli için uygun görülen 39.716,47 TL’ nin piyasa şartlarına göre uygun bedel olduğunun tespit edildiği, davalı …’ın bu alacaktan sorumlu olduğu,alacağın belirlenebilir olduğu,birleşen davada ise, kasko genel şartlarında, teminat dışı kalan zararının belirtildiği, poliçede gösterilen taşıtın kara yolları kanunu hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar olarak yer aldığı, meydana gelen kaza da araç sürücüsü …’ın Bakırköy’den alınma … seri numaralı ehliyeti ile B-B1-F-M araç sınıflarını kullanmaya yetkili olduğu, ancak kaza anında kullanmış olduğu minübüs kullanmak için gerekli D1 sınıfı sürücü belgesinin mevcut olmadığı, bu nedenle kaza anında dava dışı sürücünün yeterli sürücü belgesinin bulunmadığı ve poliçe genel şartları gereği hasarın teminat dışı olduğu gerekçesiyle; “1- Esas dosyada Davanın kabulü ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davalının asıl alacağa vaki itirazın iptali ile takibin devamına, Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında belirlenen 7.943,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Birleşen dosyada Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı asıl ve birleşen dava yönünden asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı olarak … istinaf etmiştir. Asıl dosya davacısı,birleşen dosya davalısı tarafından verilen istinaf dilekçesinde ,ehliyetteki farklılık nedeninin kaza sonrası trafik polisi tararfından değerlendirilmediğini,hatta sigorta hasar dosyası açılarak davacı … firmasında araç onarımına başlandığını,daha sonra araç tamirinin poliçe kapsamı dışında olduğu belirtilerek araç tamir bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından ödenmediğini,kasko sigortasındanödeme yapılmayacağı daha önce bildirilse idi daha uygun fiyatla başkasına tamir ettirmeyi yada aracı satmayı düşünebileceğini,eksper raporunda sürücü belgesinin işaretlendiğini,zarara uğradığını,eksik inceleme ile bilirkişi raporu düzenlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl davada …şirketinin davalı …e karşı açtığı itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda ,davacıya ait araçta kaza sebebiyle oluşan hasarın giderilmesi yönünden yapılan onarım işlemlerine dair düzenlenen faturanın kadri maruf ve piyasa bedellerine uyumlu olduğu belirlendiğinden bu tamirat sebebiyle aracı tamir edilen … sebepsiz zenginleşmiştir. Asıl davada sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak yapılan icra takibi ile talep edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme davasının konusu, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesidir. Müspet zenginleşme, kendi içinde aktifin artması ve pasifin azalması şeklinde gerçekleşir. Borcu ortadan kaldıran her işlemde zenginleşenin malvarlığının pasif kısmı azaltılmış ve bu oranda da davalı zenginleşmiş olur. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda,onarımı yapılan aracın davalıya ait olduğu,kaza sebebiyle hasarlandığı ve kasko sigorta poliçesi nedeniyle onarımının davalı tarafça gerçekleştirildiği, toplam 39.716,47 TL onarım giderinin sigorta şirketinin onarım bedellerini poliçe kapsamında olmaması nedeniyle karşılamadığı anlaşılmaktadır. Asıl davada davalının, davacı şirket hizmetlerinden yararlandığı ve aracının bakım ve onarımını yaptırdığı ve bu hizmetler karşılığından onarım bedelinin dava dışı sigorta şirketince davacıya ödemediği ,davacının aracında yapılan onarım işlemleri nedeniyle 39.716,47 TL tutarında davalının sebepsiz olarak zenginleştiği kabul edilmelidir. Davacının yaptığı onarım gideri bilirkişi raporunda kadri maruf bulunmuştur.Ancak alacağın hesaplanmasının temelde yargılamayı gerektirdiği(onarım giderinin) bu nedenle likit olmadığı açıktır.buna rağmen mahkemece icra inkar tazminatına hükmedildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinde istinaf sebepleriyle bağlılık esasına göre, istinaf eden davalı icra inkar tazminatını istinaf sebebi yaptığını bildirmemiştir. Mahkemenin asıl davada itirazın iptaline ilişkin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuş isede,icra inkar tazminatına hükmedilmesi usule aykırılık teşkil etmekte isede,icra inkar tazminatına yönelik açık bir istinaf talebi olmadığından bu husus eleştiri mahiyetinde kararda belirtilmiştir. Ayrıca birleşen davada, davacı … tarafından davalı …sigorta şirketine kaskolu aracın kaza sonrası onarım giderlerinin sigorta şirketince poliçe teminatı dışında olduğu gerekçesiyle ödenmediği ileri sürülerek onarım giderinin tahsili talep edilmiştir.Buna dair alınan bilirkişi raporu kapsamında dava konusu aracı kullanarak kaza yapanın ehliyetinin bu aracı kullanmaya uygun olmadığının belirlendiği, meydana gelen kaza da araç sürücüsü …’ın ehliyetinin B-B1-F-M araç sınıflarını kullanmaya yetkili olduğu, ancak kaza anında kullandığı minübüsü kullanmak gerekli D1 sınıfı sürücü belgesinin olmadığı, bu nedenle kaza anında dava dışı sürücünün yeterli sürücü belgesinin bulunmadığı ve poliçe genel şartları gereği hasarın teminat dışı olduğu anlaşılmıştır.Davaya konu kasko poliçesi genel şartlar bölümünde “A.5. Teminat Dışında Kalan Zararlar başlığı altında 5.4..maddede , poliçede gösterilen taşıtın, Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre, gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” şeklinde taşıtta meydana gelen zararların sigorta teminatının dışındadır” hükmü bulunduğu gözetildiğinde ,birleşen davanın reddine ilişkin mahkemesinin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen dava yönünden kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, asıl davada davalının,birleşen davada davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Asıl dosya davalısı, birleşen dosya davacısı …’ın istinaf talebinin asıl ve birleşen dava yönünden reddine, Asıl dava yönünden alınması gereken 2.713,03 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 678,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.094,08 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, Birleşen dava yönünden alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/10/2021