Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1328
KARAR NO: 2021/3249
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2020
NUMARASI: 2019/160 E – 2020/194 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine araç tamir faturasından kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının kasko eksperi ile anlaşarak 13.750,00 TL onarım bedeli çıkardığını, davaya konu araç onarım bedelinin aslında 4.500,00 TL olduğunu beyanla davacının söz konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetle takibe girişen davalının % 20 oranında tazminat ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin rutin bakım ve onarımı alanında faaliyet gösterdiğini, davacı şirkete ait … plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde hasar gördüğünü, Aracın hasarı ile ilgili olarak dava dışı sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş …- … tarafından nolu hasar dosyasının açıldığını, Davacının işlerin takibi için müvekkiline Kartal …Noterliği’nin 11/06/2018 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname verdiğini, Yapılacak hasar-onarım tamirat bedelinin sigorta ekspertizi tarafından 11.500,00 TL + %18 KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin sigorta ekspertizinin onayı ile dava konusu aracın onarımını yaptığını ve davalı şirkete 12/06/2018 tarih ve … seri numaralı 13.570,00 TL bedelli fatura kesildiğini, Müvekkili yapılan işin bedelinin tahsili için dava dışı sigorta şirketine başvurduğunda sigorta şirketince, vekaletten azil nedeniyle müvekkiline ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, Yapılan araştırma neticesinde bakım ve onarım ücreti olan bedelin … A.Ş. bulunan hesaba ödendiğini öğrendiklerini, Müvekkilinin dava dışı sigorta şirketi tarafından onarım ve hasar bedeli olarak yapılan ödemenin kendisine ödenmesi hususunda talepte bulunduğunu, ancak davacının oyalama yoluna gittiğini ve sonuç alınamadığını, Bunun üzerine müvekkilinin İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığını ve takibin itirazsız kesinleştiğini, Müvekkilinin aracı tam ve eksiksiz olarak davacı yana teslim ettiğini, davacının açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “davanın reddine, kötü niyet tazminatının reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: davacıya ait … plaka sayılı ticari aracın onarımı için yapılan anlaşma da ,onarım bedeli olan aslında 4.500,00 TL olmasına rağmen davalı tarafça fazla miktarda fatura, müvekkili her ne kadar sigorta şirketinden 11.500,00 TL aldıysa da davalıya 16.500,00 TL ödediğini, ilk derece mahkemesince bu durumunun gözetilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu uyuşmazlık araç bakım/tamir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Araç tamir ve bakım sözleşmeleri TBK’nın 470 vd. md anlamında eser sözleşmesi nite- liği arz etmektedir. TBK’nun 470 maddesinde Eser Sözleşmesi:”Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin, sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır. Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Dosya içeriğinden; Davacının aracının olay tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı ve onarım için davalıya ait iş yerine getirildiği, hasarla ilgili olarak … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu hasar dosyasının oluşturulduğu, davacının onarım bedelinin sigorta şirketinden tahsili hususunda davalı tarafa vekaletname verdiği, davalı tarafça onarımın gerçekleştiği, tamir bedeli olarak 13.570,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, ancak davacının davalı tarafı azli nedeniyle davalının onarım bedelini sigorta şirketinden tahsil edemediği, Bunun üzerine davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 13.570,00 TL asıl alacak + 44,10 TL işlemiş faizden ibaret toplam 13.614,10 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe girişildiği,takibin itirazsız kesinleştiği, Davacının aracın mevcut hasarı nedeniyle gerçek onarım bedelinin 4.500,00 TL olduğunu, davalı tarafça düzenlenen faturanın 9.070,00 TL’lık kısmının fazla olduğunu beyanla menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının hasarına ilişkin … nolu hasar dosyası ilgili sigorta şirketinden celp edilmiş, takip ve dava dayanağı fatura, araç kayıtları dosyaya sunulmuştur. Davacı taraf mevcut hasara göre onarım bedelinin daha düşük olduğunu iddia etmiş ol- makla, hasar durumuna göre gerçek onarım bedelinin tespiti hususunda (Makine Mühendisi Doç. Dr. …, Sigorta- Aktüerya Uzmanı … ve borçlar Hukuku alanında uzman …’dan oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmasına, her bir bilirkişi için 1.000,00’er TL olarak taktir edilen delil avansının 4 haftalık kesin süre içinde yatırılmasına aksi taktirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususunda duruşmada hazır olan davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Davacı taraf 3.000,00 TL delil avansını 18/10/2019 tarihinde (4 haftalık süreden sonra) yatırmış olup, 15/11/2019 tarihinde devam eden duruşmada bilirkişi incelemesine dair delil avansının kesin süre içinde yatırılmadığından bahisle bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi için takdir olunan delil avansı her ne kadar 4 haftalık kesin süre içinde yatırılmamış ise de, takip eden duruşmadan önce yatırılmış olup sırf delil avansının geç yatırılması yargılamanın sürüncemede kalmasına sebebiyet vermemiştir. Artık bu aşamada uyuşmazlığın halli bakımından , dosyanın duruşma günü beklenmeksizin derhal bilirkişiye tevdi ,diğer taraf delillerinin de toplanması ve hasıl olacak sonuca göre karar tesisi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/12/2021