Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/132 E. 2021/2341 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/132
KARAR NO: 2021/2341
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2019
NUMARASI: 2016/860 E – 2019/1016 K
DAVANIN KONUSU: Tasbit ,Abonelik Tesisi
KARAR TARİHİ: 20/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mah. … No: … …Merkez/İstanbul adresinde kiracı olduğunu ve … adlı işyerini işlettiğini, işyeri için daha önceki kiracının kullandığı elektrik sayacının işyeri için yeterli gelmediği dolayısıyla güç artırımı sebebiyle işyerine uygun woltta elektrik sağlanmak üzere davacı tarafından 2013 yılının 6.ayında … tesisat nosu ile … numaralı sayacın yeni sayaç ile değiştirilmesi için davalı …’a başvuruda bulunduğunu, aynı tarihte davacı tarafından güvence bedeli de yatırıldığını, yeni sayaç bağlandıktan sonra davacı tarafından yeni sayaç üzerinde abonelik işlemlerinin yapılması için davalı tarafa başvurulduğunu, davalı tarafından, müvekkili adına yeni sayaç üzerinden abonelik işlemi yapılması gerektiği halde eski sayaç üzerinden abonelik yapıldığını, yanlış sayaç üzerinden abonelik yapılması nedeniyle davalı … tarafından davacıya kaçak muamelesi yapıldığını ve sözleşmenin iptal edildiğini, davacıya yüklenen borç kaçak elektrik borcu olup müvekkilinin kaçak elektrik kullanımı bulunmadığını, kaçak olarak tabir edilen kullanım davalı tarafın hatalı sayaç numarası ile abonelik tesisinden kaynaklandığını, davalı tarafın yanlış işlem yapmasının bedelini davacıya yüklemesi hukuka uygun olmayacağını, normal kullanımın hesaplanıp taraflarına bildirilmesinin istendiği ancak bunun yapılmadığını, davacının aboneliğinin kaçak kullanımın ödenememesi nedeniyle sonlandırıldığını, eski sayaç davalı Bedaş’ ta bulunmasına ve davacının kullanımının sayaçtan geçirilmesine rağmen bu sayaç üzerinden kaçak cezası yazılmasının hukuka uygun olmadığı gibi davacının aboneliğinin bu sebeple sonlandırılmasının hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini ,kaçak kullanım konusunda muarazanın men’ine, abonelik işleminin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; mahkemenin görevsiz olduğunu beyanla görevsizlik kararı ve esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın kabulü ile; … Mah. … Cad. No:… … Güngören İstanbul adresinde bulunan işyerinde 21/03/2014, 23/07/2014, 08/10/2014, 31/01/2015, 14/03/2015, 02/06/2015 tarihli kaçak tespit tutanakları bakımından davacının yaptığı tüketimlerin kaçak kullanım niteliğinde olmadığının tespitine, Aynı işyerinde … Marka … nolu sayaç için davacı ve davalı kurum arasında sözleşme yapılarak güvence bedelinin tahsil edildiği anlaşılmakla aboneliğin tesisi suretiyle muarazanın giderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; şirket kayıtlarında yapılan incelemede, dava konusu … no’ lu tesisata ait mahalde 21.03.2014-02.06.2015 tarihleri arasında … seri numaralı kayıtsız sayaçtan enerji kullanımından dolayı kaçak tespit tutanakları tanzim edildiği, bu tutanaklara istinaden düzenlenen tahakkukların fatura edilmeyen dönemleri kapsadığı ve yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gereği tahakkuk ettirildiği tespit edildiği, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının mahale 01.06.2013 tarihli kira kontratı ile taşındığı ve kendinden önceki aboneliğin kullandığı … marka … seri nolu sayacı kullanmaya başladığı, 11.10.2013 tarihli “elektrik bağlama isteği formu” na göre tesisata makel marka … nolu sayacın 0 endeksle takıldığı, kayıtlara geçtiği, kaçak zabıtları düzenlenen marka … nolu sayacın müvekkil kurumun kontrolü ve bilgisi dahilinde takıldığı yönünde görüş bildirilmiş ve yerel mahkemece de bu görüşe aynen iştirak edilerek hüküm kurulmasının verilen kararın hukuka aykırı olmasına sebebiyet verdiği, Tesisatta zaten daha önceki abone tarafından kullanılan … marka … seri nolu sayaç vardır. Dosyaya daha önce kazandırılan “Enerji Bağlama İş Emri”nde tesisattaki sayacın … marka … seri nolu sayaç olduğu belirtildiği, … marka … nolu sayaç müvekkil kurum tarafından takılmadığı, davacının tesisatta zaten … marka … seri nolu sayaç varken … marka … nolu sayaç takarak enerji kullandığının tespit edildiği, Davacının 01.06.2013 tarihinden itibaren uzun süre sözleşmesiz enerji kullanmış ve bedelini de ödememiş ve üstelik faturalandırılmayan dönem olmasına rağmen davacı taraf neden fatura gelmediğini sorgulamadan kullanıma devam etmiş olduğu, bu hususun gerek bilirkişi raporlarında gerekse de yerel mahkeme verilen kararda göz ardı edildiği, bu nedenle davacı tarafın kaçak kullanımı nedeniyle tahakkuk eden toplam 27.999,00-TL bedeli ödemekle yükümlü olduğu, Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, normal tüketim tahakkuku yapılması gerektiği görüşünü kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, bilirkişinin herhangi bir hesaplama da yapmadığı, hüküm kurumaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun yerel mahkemece verilen hükme esas alınmasının kararın hukuka aykırı olmasına yol açtığı, Müvekkili şirket abonelik tesis etmekle görevli bir şirket olmadığı, davacı tarafın talebinin ise abonelik tesisi yolu ile muarazanın giderilmesi olduğu, bu nedenle söz konusu davada uyuşmazlığın tarafının müvekkil şirket olmadığından husumetin de yanlış yöneltildiği, Dosya kapsamında alınan Bilirkişi Raporlarının dava konusu ihtilafı çözmeye elverişli ve denetime uygun olmayan raporlar olduğu, konusunda uzman başka bir bilirkişi heyetinden mahkeme tarafından rapor aldırılması gerekirken yetersiz ve eksik bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğu, bu nedenle İstinaf incelemesi neticesinde mahkemenin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , Abonelik Tesisi,Muarazanın Önlenmesi talebine ilişkindir. Yargılamada 2 farklı bilirkişiden raporlar alınmıştır.Bilirkişi raporlarına göre ,kaçak kullanım bulunmadığı hususlarında aynı görüşlerin bildirildiği görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporuna göre ; davacının 01.06.2013 tarihinde dava konusu adrese kiracı olarak taşındığı, bu tarihten itibaren kendinden önceki kiracının aboneliğinin bulunduğu tesisata bağlı … marka … seri no lu sayacı kullanmaya başladığı, 11.10.2013 tarihli, davalı şirkete ait “elektrik bağlama isteği formuna ” göre tesisata … marka … no lu sayacm sıfır endeksle takıldığı, yani 11.10.2013 tarihinde 0 endeksle sayaç değişiminin yapıldığının kayıtlara geçtiği,dolayısıyla kaçak zabıtları düzenlendiği görülen dava konusu … marka … seri no lu sayacm, davalı kurumun kontrolü ve bilgisi dahilinde takılmış olduğu zati sayaç olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı kurum elemanlarınca 23.12.2013 tarihinde yerinde tekrar yapılan kontrolde “sözleşme talebi kontrol onay formuna ” göre davacının yeni abone olduğu ve eski borçlarla ilgisinin olmadığı 2013/11. Dönemin faturası ödendiği taktirde sözleşmenin yapılacağı bildirilmiş olup, … marka … no lu sayacm davalı kurumca bir kez daha onaylanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu tarihten sonra 21.03.2014 tarihinde … marka … seri no lu sayaç için davacı adına ilk kaçak tespit tutanağının düzenlendiği ve 02.06.2015 tarihine kadar aynı şekilde toplam 6 adet kaçak tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı ile davacı arasında 21.01.2014 tarihinde yapılmış bir abonelik sözleşmesi mevcut olup, güvence bedelinin de ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır.Böylece, davacının elektrik kullanımının kaçak nitelikte olmadığı,buna göre davacının Güngören İstanbul adresinde bulunan işyerinde 21/03/2014, 23/07/2014, 08/10/2014, 31/01/2015, 14/03/2015, 02/06/2015 tarihli kaçak tespit tutanakları bakımından davacının yaptığı tüketimlerin kaçak kullanım niteliğinde olmadığı yönündeki bilirkişilerin görüşleri ile mahkeme tesbiti ve gerekçesi hukuka uygun bulunmakla, davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin husumete ilişkin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesiyle; Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Somut olayda; dava dışı …’ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu açık ise de, abonelikle ilgili nizanın, davalının yetkisinde olan sayaç bağlama ve kaçak tutanaklarından kaynaklı olduğundan ,bu yönlerden (kaçak kullanım olup olmadığı) davalı şirkete de husumet düştüğü değerlendirilmiştir.Ayrıca davanın konusu itibarıyla ,bilirkişinin normal tüketim hesabı yapması gerekli olmadığından bu yönlere ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Ancak abonelik tesisi işlemleri dava dışı … tarafından yapıldığından, bu talep yönünden husumet bu şirkete düşmektedir. Bu sebeple, abonelik tesisine ilişkin talep yönünden, davalı şirket yönünden husumetten red kararı verilmesi gerekirken, davalı hakkında esas hakkında karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüş olmakla ,bu yönden, davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulüne, 2-… Mah. … Cad. No:… … Güngören İstanbul adresinde bulunan işyerinde 21/03/2014, 23/07/2014, 08/10/2014, 31/01/2015, 14/03/2015, 02/06/2015 tarihli kaçak tespit tutanakları bakımından davacının yaptığı tüketimlerin kaçak kullanım niteliğinde olmadığının tespitine, 3- Abonelik tesisine ilişkin talep yönünden, davalı hakkındaki davanın pasif husumetten reddine, 4-Alınması gereken 638,10 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuyla bakiye 512,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-Davacının yatırmış olduğu 170,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafça posta, tebligat, bilirkişi gideri olarak yapılan 1.011,60 TL yargılama giderinden takdiren 1/2’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Reddedilen talip yönünden davalı lehine, karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine, 10-Sair istinaf sebeplerinin reddine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 58,00 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/09/2021