Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1287 E. 2021/3187 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1287
KARAR NO: 2021/3187
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2017/772 E – 2020/134 K
BİRLEŞEN İSTANBUL 11.ATM. 2018/454 E.SAYILI DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 3 adet elektrik faturasından kaynaklanan 21.565,86 TL alacak iddiası ile İstanbul …İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığını, Takibe konu 11/10/2006 tarihli 2.172,77 TL ile 27/06/2006 tarihli 1.351,58 TL bedelli faturalardan kaynaklanan alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının zamanaşımına uğrayan takip kapsamında davalıya asıl alacak yönünden toplam 3.524,35 TL borcunun bulunmadığını, Davalı tarafça asıl alacağa 9.218,27 TL faiz işletilmiş ise de, zamanaşımına uğrayan asıl alacak bedeli olan 3.524,35 TL’ye ait 3.039,62 TL işlemiş faizin ve bunun 547,13 TL KDV ‘sinin talep edilemeyeceğini beyanla; İcra takibinden kaynaklı asıl alacak bedeli 3.524,35 TL+ 3.039,62 TL işlemiş faiz+ 547,13 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.111,10 TL itibariyle borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde ;İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen menfi tespit talepli asıl dava sırasında aldırılan bilirkişi raporu ile ” takip dayanağı olan fakat taraflarından ikame edilen menfi tespit davasına konu edilmeyen diğer 7.486,78 TL bedelli faturanın, daha evvel Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine konu edilmesine rağmen mükerrer şekilde yeniden takip konusu yapıldığı”nı öğrendiklerini, aynı alacağın ikinci kere takibe konu edilemeyeceğini beyanla davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibi nedeniyle 15.085,14 TL itibariyle borçlu olmadığının tespitini, aynı alacağı mükerrer şekilde tahsile girişen davalının takipteki kötü niyeti sabit olduğundan dava değerinin % 20’ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 10/12/2019 tarihli duruşmada; birleşen dava konusunu 7.163,97 TL’lik fatura olarak açıklamış ise de tevzi formunda dava değeri 15.085,14 TL olarak gösterilmiş, harç bu rakam üzerinden yatırılmıştır, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tanzim edilen tutanaklar ve yapılan tahakkukların Elektrik Piyasası Mevzuatına uygun olduğunu, davaya konu borçlar için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, TBK’nun 154. Maddesi hükümleri gereğince zamanaşımının kesildiğini davacının, borcun zamanaşımına uğradığı iddiasının dayanaksız olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: A) Asıl dava yönünden; Davanın KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, 2.172,77 TL ve 1.351,58 TL bedelli iki adet fatura bedeli toplamı 3.524,35 TL asıl alacak ve 3.039,62 TL işlemiş faiz ve 547,13 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.111,10 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Kötüniyet tazminatı talebinin reddine, B) Birleşen dava yönünden; Davanın REDDİNE,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Derdestlik/mükerrerliği düzenleyen HMK’nun 114. Maddesinin (ı) bendine göre; aynı konunun birden fazla kez hukuki müracaata konu edilmesinin yasaklandığını, Somut olay yönünden; birleşen davaya konu edilen 7.486,78 TL bedelli faturanın daha önce Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine konu edildiği hususunun gerek davalı yanın cevap dilekçesi ile gerekse bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, Davaya konu 7.486,78 TL fatura yönünden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile hukuki korunma sürecini başlatan davalının, aynı faturaya ilişkin yeni bir takip başlatmasına hukuken olanak bulunmadığını, Bu anlamda, derdest/mükerrer olan eldeki takip dosyası yönünden müvekkilimin borç- lu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini beyanla birleşen dava yönünden ilk derece mahke- mesince verilen red hükmünün kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Gerekçeli karar,davacı tarafa 02/06/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup istinaf harcı 24/06/2020 tarihinde yatırılmış, istinaf başvuru dilekçesi 01/07/2020 tarihinde UYAP’a kaydedilmiştir. Ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 pandemi süreci ile ilgili olarak alınan tedbirler kapsamında; 26/03/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun Geçici Madde 1′ gereğince ;dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ib- raz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üze- re bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durduğu, 30/04/2020 tarihli Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararının 1.maddesi gereğince; durma süresinin 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığı , Geçici Madde 1 gereğince de, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu bilgiler ışığında somut olay ele alındığında; davacının 24/06/2020 tarihinde -uzamış süre içinde- istinaf harcı ve giderlerini yatırdığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun süresi içinde olduğu kabul edilmiştir. Esasa ilişkin olarak; İstinaf incelemesine konu birleşen dava İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup davacı taraf, İstanbul 16. Asliye ticaret Mahkemesi’nde görülen asıl dava sırasında İstan- bul 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen ancak asıl davada uyuşmazlık konusu olmayan 7.486,78 TL bedelli faturanın daha önce Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip konusu yapıldığını, aynı faturanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mükerrer olarak takibe konu edil- diğini beyanla menfi tespit talebinde bulunmaktadır. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında da açıklandığı üzere; davacının birleşen davadaki menfi tespit talebi , sadece aynı fatura hakkında iki farklı takip dosyasının bulunması nede- nine dayalı olup “borcun daha önceki takip nedeniyle ödendiği ,yeni takip ile mükerrer tahsilat talep edildiği” yönünde bir iddia ve delil sunulmadığı,önceki takip dosyasının da derdest olmadığı anla- şılmakla yasal dayanaktan yoksun birleşen davanın reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince istinaf konusu birleşen dava yönünden verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmedi- ğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/11/2021