Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/122 E. 2020/1600 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/122
KARAR NO: 2020/1600
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2019
NUMARASI: 2018/1203 E – 2019/461 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkem…istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı … Ltd Şti arasında 18/06/2013 tarihli Gayrimenkul Pay Ortaklığı sözleşmesi ile Esenyurt ilçesi … Ada, … Parselde kayıtlı arsada 90.000 TL karşılığında 1 adet daire yapım ve teslimi yönünde anlaştıklarını, müvekkilinin bedeli ödediğini, davalılar arasında 30/05/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin 6. maddesi gereğince dairelerin satış protokollerini her ortak kendi tüzel kişiliği yetkileri dahilinde yapacağının belirtildiğini, bu nedenle 18/06/2013 tarihli sözleşmeden diğer davalıların da sorumlu olduklarını, davalıların sözleşmeden yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkili tarafından çek bedelinin iadesine dair Bakırköy … Noterliğinin 26/08/2013 tarihli ihtarnamesinin davalılardan … Ltd Şti’ye keşide edildiğini, davalıların kendi aralarında anlaşarak davalı … Ltd Şti’nin tüm malvarlığını boşalttıklarını, adi ortaklıktan ayırmak suretiyle aralarındaki illiyet bağını ortadan kaldırdıklarını, davalıların ortak irade ile muvazaalı bir şekilde hareket ettiklerini, her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin 18/06/2013 tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar veri… Mahkemece,taraflar arasındaki ihtilaf konut satımından kaynaklanmakta olup davacı tarafça davalı …’e ödeme yaptığını iddia ettiği 90.000 TL’nin sebepsiz zenginleşme gereğince iadesini talep etmiş olup, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanunun 2. maddesinde tüketiciyi tanımlamış olup somut olayda dava müteahhit olan davalı şirketler ile davacı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde satış sözleşmesi bulunması sebebiyle bu kanunun uygulanmasından doğan ihtilafların çözümü Tüketici Mahkemesinin görevi dahilinde olduğnudan mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ” davacı … Ltd. Şti. ile davalılar; … İnş. … , … Arasında görülen davada tarafların tümü tacir olup mevcut anlaşmazlığın konusu ticari iş kaynaklıdır” şeklinde istinaf sebebi ileri sürerek,mahkeme görevli bulunduğundan ,kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile …inceleme sonucunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı adi ortaklar tarafından yapılacak binalardan 135 m2 alanlı bir dairenin davacı şirkete satışını …”taşınmaz satış sözleşmesi” gereğince ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davanın tüm tarafları tacirdir. Davanın açılma tarihi 10/12/2018 olup, 6502 sayılı yasanın yürürlüğünden sonra açılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır.Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda da;dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,tacir olan davacının ,taşınmazda daire satın almasının ticari işletmesi ile ilgili olduğu, tic…anlaşılmaktadır.O halde,davada ,tüketici işlemi bulunmadığından, mahkeme görevli olmakla ,davacının istinaf talebi yerindedir.HMK 353/1/a-3 maddesi uyarınca kararın kaldırılması gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/11/2020