Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1168 E. 2021/3083 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1168
KARAR NO: 2021/3083
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI: 2018/1294 E – 2020/179 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 2018/1294 Esas sayılı dava dilekçesinde; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, davalının elektrik kullanım bedeline ilişkin 17/07/2018 tarih … numara ve 3.600,78 TL bedelli, 16/08/2018 tarih … numaralı 3.753,99 TL bedelli, 17/09/2018 tarih … numaralı 5.492,96 TL bedelli, 26/09/2018 tarih … numaralı 5.492,96 TL bedelli faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davacı şirketin borçluya kesme ihbarnamesi gönderdiğini, ayrıca 26/09/2018 tarih … numaralı 6.156,62 TL cezai şart bedelli faturası düzenlendiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı/borçlu hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının bu faturalara itiraz etmeksizin sadece hakkındaki icra takibine itiraz ettiğini beyanla itirazının iptali ile takibin devamını, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 2018/1295 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde; Davalı adına elektrik kullanım bedeline ilişkin 18/06/2018 tarih … numara ve 384,20 TL bedelli, 25/06/2018 tarih … numaralı 586,15 TL bedelli, 17/07/2018 tarih … numaralı 3.427,23 TL bedelli, 27/07/2018 tarih … numaralı 466,44 TL bedelli, 16/08/2018 tarih … numaralı 4.616,93 TL bedelli, 18/097/2018 tarih … numaralı 7.751,22 TL bedelli, 01/10/2018 tarih … numaralı 7.265,25 TL bedelli fatura düzenlendiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı/borçlu hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının bu faturalara itiraz etmeksizin sadece hakkındaki icra takibine itiraz ettiğini beyanla itirazının iptali ile takibin devamını, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı asıl ve birleşen davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: A-)2018/1294 Esas sayılı Davanın Kısmen Kabulü ile, A1-)Davalı Borçlunun İAA …icra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında; 17.07.2018 vade tarihli ve AVL201819022 numaralı faturadan kaynaklanan 3.600,78 TL asıl alacak ve 204,06 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 16.08.2018 vade tarihli ve … numaralı faturadan kaynaklanan 3.753,99 TL asıl alacak ve 162,69 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 17.09.2018 vade tarihli ve … numaralı faturadan kaynaklanan 5.492,96 TL asıl alacak ve 97,52 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 26.09.2018 vade tarihli ve … numaralı faturadan kaynaklanan 6.156,62 TL asıl alacak üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, bu kısımlara yönelen İTİRAZIN İPTALİNE, sair istemlere yönelen istemin REDDİNE, A2-)Takipte faturalara konu edilen asıl alacaklar için ,takip tarihinden tahsil tarihine değin artan azalan oranlarda uygulanacak( %16,80 ) EPDK talimatlı faizin uygulanmasına, A3-) Takipte asıl alacak tutarının belirli vade içeren faturadan kaynaklandığından faturalar toplam miktarlarının %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B-)2018/1295 Esas sayılı dava da Davanın KISMEN KABULÜ ile, B1-)Davalı Borçlunun İAA …icra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında; 18/06/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 384,20 TL asıl alacak ve 26,90 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 25/06/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 586,15 TL asıl alacak ve 38,30 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 17/07/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 3.427,23 TL asıl alacak , 27/07/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 466,44 TL asıl alacak, 16/08/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 4.616,93 TL asıl alacak, 18/09/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 7.751,22 TL asıl alacak, 01/10/2018 vade tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 7.265,85 TL asıl alacaklar ve belirlenen gecikme faizleri üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,bu kısımlara yönelen İTİRAZIN İPTALİNE,sair istemlere yönelen istemin REDDİNE, B2-)Takipte faturalara konu edilen asıl alacaklar için, takip tarihinden tahsil tarihine değin artan azalan oranlarda uygulanacak EPDK talimatlı faizin uygulanmasına, B3-)Takipte asıl alacak tutarının belirli vade içeren faturadan kaynaklandığından fatu- ralar toplam miktarlarının %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin bilirkişi tarafından eksik incelendiğini, fatura bedellerinin yanlış hesaplandığını, davacının ilk elektrik fatura- larının ödenmemesi üzerine elektriği kesmesi gerekirken tamamen kötü niyetle hareket ederek elektrik vermeye devam ettiğini, müvekkilini borçlu hale sokarak borcun artmasına sebebiyet verdiğini, faiz miktarının borçluyu çok zor durumda bırakacak şekilde yüksek oranda uygulandığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup uyuşmazlık konusu alacak asıl davada normal tüketim bedeli ve cezai şart birleşen davada sadece normal tüketim bedeline ilişkindir. Dosya içeriğinden; taraflar arasında elektrik enerjisi satışına ilişkin 03/03/2016 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalandığı, davalı şirketin halen davacının abonesi olduğu, ödenmeyen tüketim ve cezai şart faturaları nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalar üzerinden ilamsız takibe girişildiği, borçlunun yasal süre içinde ibraz ettiği dilekçeler ile “ilgili yerlerin 3 aydır faal olmadığı, böyle bir elektrik kullanımının bulunmadığı”ndan bahisle borca itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin hak düşürücü süre içinde mahkemeye müracaatla takip tutarları üzerinden itirazın iptali talepli iş bu davaların ikame ettiği anlaşılmıştır. Borca ilişkin olarak; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikteki 2016/21176 Esas, 2018/9070 Karar nolu 26/09/2018 tarihli ilamında; “Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davacı abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Dairenin istikrar kazanmış uygulamasına göre fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumludur. Davacının uzun sayılabilecek bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davalı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davacının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir. Öte yandan; Hukuk Genel Kurulu’nun ve Dairenin yerleşmiş uygulamasına göre; “abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre (ticari veya yasal) faiz istenebilir. Abonelik sözleşmesinde alacağın geç ödenmesi hâlinde 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm yoksa alacağa gecikme zammı değil yasal faiz ilave olunur.” denilmektedir. Bu bilgiler ışığında somut olay ele alındığında; Davalının işyeri için davacı ile 03/03/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satışı’na ilişkin abonelik sözleşmesi imzaladığı ve sözleşme iptal edilmemiş olmakla davalının elektrik dağıtım şir- ketine karşı bu sözleşme kapsamında sorumlu olduğu tartışmasızdır. İlk derece mahkemesince Elektrik Mühendisi …’dan aldırılan raporda dava- cının her iki davada talep ettiği elektrik tüketim bedelinin yürürlükteki Elektrik Piyasası Kanununa, EPMHY’ne ve tarifelere uygun olduğu, ayrıca sözleşmenin 9.2 maddesinde abonenin her hangi bir faturayı son ödeme tarihinden itibaren 15 takvim günü içinde ödememesi halinde sözleşmenin tek taraflı feshedileceği ve son iki aylık fatura bedeli toplamı kadar cezai şart talep edilebileceği hükmüne yer verildiği, asıl davada talep edilen cezai şart faturasının da uygun olduğu, ayrıca gecikme zammı ve KDV’nin hesaplandığı, mahkemece de hesaplanan fatura tutarı üzerinden kısmen kabul hükmü kurulduğu, dava konusu alacağa EPMHY’nin 24.maddesi gereğince EPDK talimatlı % 16,80 oranında faiz uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı anlaşılmıştır. Ancak davaya konu fatura tarihleri itibarıyla EPMHY değil EPTHY yürürlükte olup dava konusu uyuşmazlığa yanlış yönetmelik hükmü uygulanmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/1592 Esas, 2021/4235 Karar nolu 19/04/2021 tarihli ilamında vurgulandığı üzere; Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı, hukuki niteliği itibariyle bir borcun gü- nünde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı, gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur.Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Özel dairenin kararlılık kazanmış içtihatlarına göre; abonelik sözleşmesinden kaynaklı ödemelerde gecikme olması halinde, 6183 sayılı Yasada belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, sözleşmede gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmesi gerekir. Abonelik (elektrik, su, atık su ve doğalgaz) sözleşmesinde, 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, abonenin sıfa- tına göre (mesken ise yasal faiz, ticarî ise ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır. Bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin toplam Satış Bedelinin Ödenmesi başlıklı 7.1 maddesinin 2. paragrafında “alıcının tanzim edilen faturada belirtilen son ödeme tarihine kadar fatura bedelini ödememesi halinde satıcı son ödeme tarihinden sonraki her gün için , ödenmeyen fatura tutarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 51.maddesine göre belirlenecek oranda gecikme zammı uygulayacaktır.” hükmüne yer verildiği, ancak hangi oranda “gecikme zammı”nın uygulanacağına ilişkin açık ve anlaşılır. düzenlemenin bulunmadığı, ayrıca akdi faize ilişkin başkaca düzenleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Buna göre davacının asıl alacağına 6183 sayılı yasada belirtilen gecikme zammının veya icra takibinde yer alan akdi faiz oranının uygulanması mümkün olmayıp ancak davalı abonenin sıfatına göre ticari faiz (avans faizi) uygulanması gerekecektir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında elektrik mevzuatına hakim başka bir bilirkişiye tevdi ile; dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu gözetilerek, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve taraflar arasındaki sözleşmede gecikme zammına ilişkin düzenleme bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu hususu nazara alınarak asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle asıl alacak ve ferilerinin hesaplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görül- memiştir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/11/2021