Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1139 E. 2021/2458 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1139
KARAR NO: 2021/2458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2016/573 E – 2019/908 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, … Mahallesi … İş Merkezi No: … Maltepe Topkapı/İSTANBUL adresinde bulunan iş yerinde davalı şirketin … numaralı tesisatına abone olduğunu, davacının iş yerini değirtirdiğinden davalı şirkete 16/11/2007 tarihinde … kayıt numaralı dilekçesini vererek aboneliğinin iptalini talep ettiğini, aboneliğin iptali için dilekçe vermesinden sonra aboneliğinin iptal edildiğini düşünerek işlemin ayrıca kontrolünü yapmadığını, ancak sonradan abonelik işlemin iptal edilmediğini öğrendiğini, daha sonra bahse konu iş yerine … Ltd. Şti. unvanlı şirketin kiracı olarak geldiğini, ancak bu şirketin kendi adına elektrik aboneliğine müracaat etmediğini, davacının dilekçesi ile ilgili olarak da davalı şirketin ihmali neticesi abonelik iptal işlemi yapılmadığından yeni kiracının davacının aboneliği üzerinden enerji kullanmaya devam ettiğini, bu işlemlerden ve 2014 senesinden yıllar sonra davacı hakkında bu iş yeri ve tesisat numarası ile ilgili olarak borçlu olduğundan bahisle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibin kesinleştiğini, davacının borcu davalının hesabına ödeyerek haczi durdurabildiğini,davacıın davalıya borcu bulunmadığı gibi müvekkili tarafından kendilerine dilekçe verilmesine rağmen aboneliği iptal etmeyen davalının kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, borcu olmadığı halde haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 5.600,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan tahakkukların EPDK ve 24887 sayılı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğunu, Yönetmeliğin 24. maddesi uyarınca tahakkuk yapıldığını, davacının kullandığı elektrik enerjisinin karşılığı fatura bedellerini ödememesi durumunda davalı şirketin elektriği kesme hakkının mevzuattan doğduğunu, davacının faturadan dolayı borçlu olmadığı iddiasının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davada icra tehdidi altında haksız olarak ödendiği ileri sürülen bedelin iadesi talep edilmiştir. Mahkeme, dava konusu yere ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin 1995 yılında yapıldığı, davalı tarafça davacının aboneliğinin 20/11/2014 tarihinde sonlandırıldığı ve bu tarihten öncesine ait 7 adet fatura bedelinin ödenmemesi sebebiyle davacı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacının aboneliğin ait olduğu adresten 2011 yılında taşındığını ve fatura tarihlerinde söz konusu adreste başka bir şirketin kiracı olarak bulunduğunu, bu nedenle kendisinden fatura bedellerinin tahsil edilmesinin haksız olduğunu iddia ettiği, getirtilen kira sözleşmelerine göre 01/04/2012-31/03/2015 tarihleri arasında söz konusu adreste dava dışı … Ltd. Şti.’nin kiracı olarak bulunduğu, davacı tarafından her ne kadar aboneliğin iptali için davalıya dilekçe verildiği ancak işleme konulmadığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafça dosyaya sunulan yazı cevabında davacının verdiğini iddia ettiği 16/11/2007 tarihli … kayıt numaralı evraka rastlanmadığının bildirdiği, yine 22/09/2017 tarihli yazı cevabında da davacının abonelik iptaline ilişkin başvurusunun olmadığının bildirildiği, davacının sunmuş olduğu ilgili makama başlıklı dilekçenin … A.Ş. tarafından imzalandığı, dilekçede aboneliğin bulunduğu adreste 01/04/2012 tarihli itibariyle dava dışı … Ltd. Şti.’nin kiracı olarak bulunduğunun beyan edildiği, dilekçe tarihinin 11/12/2014 olduğu, bu dilekçe üzerinde davalının Bayrampaşa İşletme Müdürlüğü’ne verildiğine dair bir kayıt olmamakla birlikte dilekçenin tarihi itibariyle de takip konusu edilen faturalardan sonra olduğu, dolayısıyla davacının fatura tarihleri itibariyle adreste fiilen bulunmadığı ve elektriği kullanmadığı kabul edilebilirse de aboneliğini sonlandırmamış olduğu için fiili kullanıcı gibi söz konusu fatura bedellerden sorumlu olduğu gerekçesiyle ;” Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davacının aboneliğinin bulunduğu belirtilen işyerinden başka bir adrese taşınması sonrası aynı yere başka bir kiracının geldiğini,davacının davalı şirkete 16/11/2007 tarihinde … kayıt numaralı dilekçesini vererek aboneliğinin iptali talep ettirdiğini,ancak davalının abonelik iptal işlemini yapmayarak kusurlu duruma düştüğünü,mahkemenin de davalının abonelik iptal dilekçesine rastlanmadığı beyanına göre işlem yaptığını,davacı hakkında yapılan takip sebebiyle davacının haciz baskısıyla borcu olmayan parayı ödediğini,bilirkişi raporunun genel olarak iddialarını doğruladığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/3193 E, 2016/12186 K. sayılı kararında, “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.” hususları belirtilmiştir. Bu nedenle, davacı tarafça dava konusu yerdeki aboneliğin 16/11/2007 tarihinde sonlandırılması için davalı kuruma dilekçe verildiği bildirilerek,daha sonra bu yerde dava dışı başka firmanın bulunduğu ve bu kişinin elektrik kullandığı ileri sürülmüş isede,davacının aboneliği sonlandırmaya yönelik 16/011/2007 tarihli dilekçesine kurum kayıtlarında rastlanmadığı anlaşılmakla, davacının adına kayıtlı aboneliği sonlandırmadığı açık olduğundan,davacının bu yerdeki elektrik kullanımından fiili kullanıcı ile birlikte sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davacının takibe konu fatura bedellerinden sorumlu olduğu, ödediği bedeli istirdat hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021