Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1137 E. 2020/982 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1137
KARAR NO: 2020/982
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2016/559 E – 2018/167 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; şirketin davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, aboneliğinin başlangıcından beri ödediği faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli adı altında çeşitli bedellerin tahsil edildiğini, davalı tarafca tahsil edilen bedellerin yasaya aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafca tahsil edilen bedellerin davalıdan işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davallı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; elektrik faturalarında yer alan tüm gelir kalemleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisinin EPDK ‘da olduğunu; EPDK kararlarının düzenleyici işlem olduğundan hem elektrik tedariklerini hem de aboneleri bağladığından dava konusu bedellerinde EPDK’nın kurul kararları ile uygulamaya koyduğu gelir kalemleri olduğundan, davalının söz konusu bedelleri abonelerin faturalarına yansıtmakla yükümlü olduğunu, davanın esastan da reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından davanın 25.04.2017 tarihinde işlemden kaldırıldı,07/09/2017 tarihinde 3 aylık süreden sonra yenilenmesi nedeniyle davanını açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davaya konu uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğunu ve yenileme süresi adli tatile denk geldiğinden adli tatilden itibaren bir hafta uzamış sayılacağından mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Davaya konu uyuşmazlık elektrik abone sözleşmesinin olduğu, elektrik faturalarına son on yıldır kayıp kaçak bedeli ,iletim bedeli, dağıtım bedeli, ,sayaç okuma bedeli, perakende hizmet bedeli gibi adlar ile yansıtılan bedeller için fazlaya dair haklar saklı tutularak 5.000,00 TL için hizmet alım sözleşmesine dayalı alacak davası olup ,mahkeme tarafından süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 150/5 maddesi uyarınca “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” Aynı yasanın 104. maddesinde ise “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükümleri düzenlenmiştir. 102. maddede de “Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuzbir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar.” hükmü bulunmaktadır. Aynı nitelikte Hukuk Genel Kurulunun 2017/20-2873 E. 2017/1449 K. sayılı ilamında da sürelere ilişkin HMK’nın “sürelerin bitimi” başlıklı 92/2 maddesinde süre; hafta, ay ve yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay ve yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter hükmü yer almaktadır. HMK’nın 102. maddesi uyarınca adli tatilin başladığı gün 01/09/2017 tarihi olup, Cuma gününe rast gelmektedir. Bu tarihe 1 hafta eklendiğinde o haftaya tekabül eden Cuma günü olacağından kanunen temyiz süresi 08/09/2017 tarihinde dolacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dosyasının 25/04/2017 de işlemden kaldırıldığı günden itibaren davanın yenilenmesi için kanunca davacıya tanınan 3 aylık süre 25/07/2017 de sona ereceğinden bu tarihin adli tatile isabet etmesi nedeniyle HMK 104 maddesi uyarınca sürenin adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzamış sayılması gerekeceğinden yenileme süresinin 08.09.2017 tarihinde dolacağından, bir haftalık uzama süresi gözetilmeden 07/09/2017 günü davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/09/2020