Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1134 E. 2021/2461 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1134
KARAR NO: 2021/2461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2019
NUMARASI: 2018/331 E – 2019/1184 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Esenyurt /… Mahallesi, … Sk.No: … İstanbul adesinde tekstil alanında faaliyette bulunduğunu, bu işyerini 01/10/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle kiralandığını, fiilen 04/01/2014 tarihinde faaliyete başladığını, aynı tarihte … sayılı tesisat için davalı ile elektrik abone sözleşmesini akdettiğini, vergilerle birlikte 2.874,00 TL güvence bedeli yatırıp elektrik hizmetini aldığını, abonelikten altı gün sonra davalı elemanları tarafından kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığından bahisle 10/11/2014 tarihli zabtın düzenlendiğini, bu tutanağa dayanılarak davacı hakkında 4.626,90 TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nünün … sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, ancak 4 yıldır itirazın iptali davasını açılmadığını, davalı eyleminin yerinde bulunmadığını, davacı tarafından aboneliğin 06/05/2016 tarihinde sonlandırıldığını, davalı tarafından tahakkuk ettirilin bedelin hangi esaslara göre belirlendiğinin anlaşılamadığını belirterek , 28/02/2018 tarihli faturanın ferileriyle birlikte 7.793,91 TL gösterildiğini beyanla, (davalıya 10/11/2014 taihli 4.626,90 TL olarak düzenlenen 28/02/2018 tarihli faturaya göre de ferileriyle toplam 7.793,91 TL olduğu bildirilen)bu kaçak tahakkukundan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, borcun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kaçak kullanımı nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirket yetkilileri tarafından 11/10/2014 davacıya ait iş yerinde yapılan denetiminde davacının kaydı bulunmayan zati sayaç ile elektrik kullandığının tespit edilerek tutanak düzenlendiğini, düzenlenen tutanağa dayanılarak kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, davacının kuruma itirazının reddedildiğini beyanla davaın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 12/07/2018 tarihli dilekçesi ile, dava konusu edilen tahakkuk miktarının 29/05/2018 tarihinde 6.152,54 TL halinde davalıya ödendiğini belirterek istirdat davası olarak davaya devam edilerek ödenen bedelin faiziyle tahsilini istemiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında ,davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 4.626,90 TL enerji bedeli, 114,46 TL gecikmiş gün faizi, 20,61 TL faizin KDV’si olarak toplam 4.761,97 TL ‘lik icra takibinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, davacının 01/10/2014 tarihinde kiraladığı işyeri için oluşturduğu aboneliğe ilişkin 11/10/2014 tarihinde düzenlenen kaçak kullanım bedeline ilişkin 4.626,90 TL alacak üzerinden yapılan takibin kesinleştiği, yine idare tarafından düzenlenen 28/02/2018 tarihli faturayla borcun 7.793,91 TL’ye ulaştığı, davacının menfi tespit davası açtığı, ancak yargılama sırasında 6.152,54 TL ödenmekle davanın istirdat davasına dönüştüğü, alınan bilirkişi raporuna göre davacının 11/10/2014 tarihinde alt kapağı mühürsüz, kayıtsız sayaç ile elektrik kullandığının anlaşıldığı, buna göre kullanma süresi kapsamında 11 günlük süre için yapılması gereken tahakkukun 565,55 TL olması gerektiği, ödeme tarihi itibariyle bu borcun masraflar faiz ve ferileriyle birlikte 1.830,96 TL’ye tekabül ettiği,iadeye konu fazla ödemeye konu tutarın 4.321,58 TL olduğu gerekçesiyle; “Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe konu fatura nedeni ile davacının ödemiş olduğu 4.321,58 TL ‘nin ödeme tarihi olan 29/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;eksik inceleme ile hatalı hüküm kurulduğunu,bilirkişi raporunun eksik ve hata içerdiğini,itirazlarının değerlendirilmediğini,mühürsüz sayaç nedeniylekaçak tahakkuk yapıldığını,yapılan tahakkukların mevzuata ve yönetmeliğe uygun olduğunu,yeni bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek ,davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmişir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davalı istinafının incelenmesinde; dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi 2019 yılı itibarıyla, kesinlik sınırı ise 4.400,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalının istinaf ettiği tutar 4.321,58 TL olup,istinaf edilen 4.321,58 TL karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021