Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1077 E. 2020/871 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1077
KARAR NO: 2020/871
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2020
NUMARASI: 2018/58 E – 2020/200 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; üvekkili Şirket ile davalı … Ltd. Şti. arasında 18.12.2015 tarihinde, davalı şirketin konfeksiyon atölyesi olarak kullandığı … Mah. … Sk. No: … (bodrum dükkan) Güngören İstanbul’da bulunan ticarethanesinin … abone nolu elektrik tesisatından elektrik kullanımı için taraflar arasında sözleşme yapıldığı, davalının, yapılan sözleşmeye aykırı olarak 05/05/2017 son ödeme tarihli 4.887,51 TL tutarlı elektrik faturasının ödenmediği nedeniyle borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, davalının 23/06/2017 tarihinde müvekkili şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, iddia ederek borca ve ferilerine itiraz ettiği nedeniyle bu davanın açıldığını, somut olayda taraflar arasında 18/12/2015 tarihinde yapılan abonelik sözleşmesinin imzalandığı, davalının ticarethane olarak işletmekte olduğu işyerine ait elektrik faturalarının, sözleşmenin Madde : 5. Faturalama. Ödeme ve Kesme başlığı altında belirtilen hükümlere göre; tedarikçinin ilgili mevzuata göre düzenlediği faturanın bildiriminden itibaren en geç 10 gün içerisinde tedarikçiye ödenmesi ile yükümlü olduğu hükmü bulunduğunu, ancak davalının bu hükme aykırı davranarak faturanın 05.05.2017 son ödeme tarihinde ödenmediğinden temerrüde düştüğünu, bu nedenle davalının icra takibini geciktirmeye yönelik itirazlarının iptali ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin devamına, davalı borçlu şirketin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … abone nosu ile 18.12.2015 tarihinde 2 yıllık süre için abonelik sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme kapsamında davalının ticarethane olarak işlettiği işyerinde kullandığı 2017/04 dönemine ait 05.05.2017 son ödeme tarihli, 4.887,51 TL bedelli elektrik faturasının süresi içerisinde ödenmediği sebebiyle, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin vekili tarafından yapılan açıklamada müvekkilinin 03.10.2016 tarihinden itibaren elektrik enerjisini davacı şirketten değil, … A. Ş.’ den aldığını ve enerji bedellerini de ödediğini, ödemeye devam ettiklerini, bu nedenle müvekkili şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu olan 05.05.2017 tarihli, 4.887,51 TL bedelli gecikmiş enerji borcu bulunmadığını, bu nedenle aleyhe başlatılmış bulunan bu takibe itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin davacı şirketten enerji satın almadığı nedeniyle icra takip konusu olan faturanın gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını, davacı şirket hakkında % 20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” raddena ” karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.390,00 TL’dir.Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 4.295,00 TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/09/2020