Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/101 E. 2020/39 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/101
KARAR NO : 2020/39
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2019
NUMARASI : 2018/767 E – 2019/1474 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı, vekil aracaılığıyla verdiği dilekçesiyle davalı ile arasında 01/12/2017 – 31/01/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden de kendisine ait ticari işletmede kullanılmak üzere elektrik enerjisi tahsis edildiğini, davalının fatura ödemelerini süreli aksattığını, davalının Ekim 2017, Kasım 2017, Aralık 2017, ve Ocak 2018 dönemlerine ait tüketimi karşılığı olan faturalarını ödemediğini, bunun üzerine sözleşmeyi tek taraflı feshedeceğini ve dönem sonu itibariyle fesih edilmesi nedeniyle oluşacak cayma bedelinin faturaya yansıtılacağının davalıya bildirildiğini, bildirimden sonra faturalarını ödemeyen davalıya en yüksek fatura tutarında 2 aylık cayma bedelinin yansıtıldığını, davalının ödeme yapmaması üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına yol açtığını beyanla, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece yapılan inceleme sonucunda “Mahkemenin görevli olmadığı anlaşılmakla açılan davanın HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine” karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri dörtbindörtyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 4.400,00 TL’ye yükselmiştir.Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davada talep 3.463,17 TL olmakla, karar tarihinde miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/01/2020