Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/989 E. 2021/1085 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/989
KARAR NO : 2021/1085
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI : 2016/1008 E – 2019/142 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin abonelik sözleşmesi tanzimi için 27/01/2014 tarihinde davalı şirkete başvurduğunu, abonelik sözleşmesi imzalandığı sırada davalı şirket kayıtlarından kaçak işlem tahakkuku ile ilgili ekran çıktısı alınarak davacı şirket yetkilisine verildiğini, müvekkilinin herhangi bir kaçak elektrik kullanımı bulunmadığını, anlaşılamayan nedenle kaçak kul- lanım işlemine maruz kalındığını, fiilen yapılmış bir kaçak tespiti olmadığını ve tutanağın da mevcut ol- madığını, abonelik öncesindeki kaçak kullanım işlemlerinin davacı ile ilgisinin bulunmadığını, söz konusu kaçak elektrik işlemi ile ilgili olarak davalı tarafa itiraz dilekçesi sunduklarını, verilen cevapta tutanak ile ilgili tutarsızlıkların olduğunu beyanla,müvekkilinin söz konusu kaçak tüketim tahahkuku nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve cebri icra tehdidi altında ödenen 25.590,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; 08/05/2014 gün ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin huzurdaki davaya ilişkin 26/1-b maddesinde “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi”nin ‘kaçak elektrik enerjisi tüketimi’ olarak tanımlandığını, davacının sözleşme yapmadan kaçak-usulsüz elektrik kullandığının tespiti üzerine 27/01/2014 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’nın düzenlendiğini ve Yönetmeliğin 28. Maddesi gereğince dava konusu borcun tahakkuk ettirildiğini, ekte sunulan borçlunun bakiye hesap özeti SAP sistem kaydında da görüldüğü gibi borçlunun söz konusu fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle Anadolu …. İcra Müdür-nın istirdat talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının davalıya İstan- bul Anadolu …. İcra Müdürlüğü .. Esas sayılı takip dosyasında harici ödeme tarihi olan 25/08/2016 tarihi itibariyle 16.272,04 TL borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından davalıya fazla olarak ödemesi yapılan 16.272,04 TL’nin ödeme tarihi olan 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu : Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı şirketin perakende satış sözleşmesi yapmadan enerji kullandığının tespit edildiğini ve hakkında kaçak tutanağı tutulduğunu, kaçak kullanımın mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, Ancak bilirkişi raporu ile tespit edilen müvekkili şirketin zararı yani tahsili gereken kaçak kullanım bedeli yönünden ileri sürdükleri itirazlarının karşılanmadığını, Ayrıca tanıklarının dinlenmediğini, Bu haliyle hükmün eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ka- rarın kaldırılmasını ve yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava İİK 72 md ne dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Dosya içeriğinden; davalı şirket görevlileri tarafından, davacıya ait iş yerinde 27/01/2014 tarihinde yapılan kontrollerde abonelik sözleşmesi yapmadan elektrik kullanıldığı gerekçesiyle Kaçak- Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiği ve bu tutanağa dayalı olarak davacı adına borç tahakkuku yapıldığı, borcun ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin itirazsız kesinleştiği,Davacı şirketin ise, iş bu dava ile kaçak veya usulsüz elektrik kullanmadığını, ancak elek- trik kesintisi yapılmaması için tahakkuk ettirilen borcu ödediğini beyanla borçlu olmadığının tespitini ve ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır.Dava konusu borcun dayanağını oluşturan 27/01/2014 tarihinde Kaçak-Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı , borç tahakkuku, abonelik dosyası, tüketim ekstreleri,ticaret sicil kayıtları mahkemece dosya içine celp edilmiştir.Dosyada mevcut delillerden; Kaçak elektrik tüketimi yapılan dava konusu “… Mh. … Cad. No: … Samandıra” adresinde davacıdan önceki kiracının 08/09/2013 tarihinde elektrik aboneliğini sonlan- dırdığı, Ticaret Sicil kaydına göre ,davacı şirketin 23/07/2013 tarihinden itibaren söz konusu adreste faaliyet gösterdiği, Davalı şirket görevlileri tarafından, 27/01/2014 tarihinde davacıya ait iş yerinde yapılan kontrollerde davacının ‘abonelik sözleşmesi yapmadan elektrik kullandığı’nın tespit edildiği ve buna dair Kaçak-Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiği ve davacının elektrik aboneliğini 27/01/2014 tarihinde başlattığı, Davalı tarafça 08/09/2013 – 27/01/2014 tarihlerini kapsayan dönem için elektrik kullanım borcu tahakkuk ettirdiği, Mahkemece atanan bilirkişiler Elektrik-Elektronik Mühendisi … ile Mali Müşavir … tarafından hazırlanan kök ve ek raporlara göre ; davacının 08/09/2013- 17/01/2014 tarihleri arasında abone sözleşmesi bulunmadan elektrik tükettiği , bu nedenle davalı şirkete ödemesi gereken (asıl)borç miktarının toplam 6.277,10 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporlarında davalının ileri sürdüğü itirazların karşılandığı görülmekle rapor hükme, yargısal denetime ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur.Bilirkişi kurulu tarafından hesaplanan (asıl) borç miktarı esas alınarak mahkemece re’sen faiz, icra vekalet ücreti ,tahsil harcı hesabı yapılmış ve davacının takip tarihi olan 25/08/2016 tarihi itibariyle davacıya 9.317,96 TL borçlu olduğu, 25.990,00 TL ödeme tutarından borçlu olduğu 9.317,96 TL’nin mahsubu sonucu bakiye 16.272,04 TL itibariyle borçlu olmadığı ve bu miktarın istirdadının gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu noktada usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir.Davalı delil listesinde tanık deliline dayanmış ise de, hangi hususta tanık dinletmek iste- diğini açıklamamış, tanık listesi sunmamıştır.Dosya içeriğine göre ,davanın esasının yeterince aydınlandığı, tanık dinlenmesinin yargı- lamaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinafı da yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.111,54 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 294,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 817,14 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/04/2021