Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/988 E. 2021/988 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/988
KARAR NO: 2021/988
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2019
NUMARASI: 2014/548 E – 2019/135 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kurum ile Abonelik Sözleşmesi imzalamadığı halde adına sayaç çıkartıldığını ve işyerinde bu sayacın kullanıldığını, bu sayacın kimler tarafından kullanıldığını bilmediğini, akabinde işyeri olarak kullanılan yere kaçak elektrik kullanıldığı için işlem yapıldığını ve hakkında hırsızlık suçundan Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldığını mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işleme kastı ile hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli şüpheden uzak,tam,kesin,inandırıcı delil elde edilmediğinden beraatine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davalının müvekkili hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibi yaptığını ve davacının ailesi ile birlikte oturduğu evin elektriğini kestiğini, müvekkili ve ailesinin bu soğuk havalarda mağdur edildiğini beyanla tedbiren davacının oturduğu eve elektrik verilmesi için müzekkere yazılmasını, yargılama sonunda davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini ve icra takiplerinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 25/05/2009 tarihinde … nolu tesisatın bulunduğu adreste müvekkili şirket yetkilileri tarafından yapılan kontrolde tutulan tutanakta, ilgili sayacın eksik okunduğu bilgisinin yer aldığını, ekli endeks dökümünden anlaşılacağı üzere sayacın tahakkuk çarpanı 30 iken sistem kayıtlarında 1 olarak görüldüğünden sayaç tüketiminin ( 30-1=29 ) 29 katı kadar kayıp oluştuğunu, bu suretle kaçak elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiğini, bu kayıbın 25/05/2009 tarihli tutanak gereğince fatura edildiğini, söz konusu tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığını, Daha sonra 19/08/2009 tarihinde aynı adreste yapılan kontrolde, enerjinin kesik olmasına rağmen tüketim sarf edildiğinin tespit edildiğini ve zabıt tutulduğunu, 19/08/2009 tarihinde tutulan zabıt anında fatura edilen miktarın doğru olduğunu, ancak kesik kullanım sürecindeki tüketimlerin bir kez de normal birim fiyat üzerinden tahakkuk ettirildiğini ve normal birim fiyat üzerinden tahakkuk ettirilen bedel tahsil edildiğini, bu nedenle sadece 19/08/2009 tarihli zabıt tahakkukunun tarife farkına çevril- mesinin mümkün olduğunu, Kaçak enerji kullanımı nedeniyle müvekkili şirket yetkilileri tarafından mevzuata uygun şekilde işlemler yapıldığını, ayrıca davacının ihtiyati tedbir talebinin de yerinde olmadığını, davacının haksız çıkması halinde verilecek olan tedbir kararı nedeniyle bu durum müvekkili için zararlara sebebiyet vereceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Dayanak abonelik sözleşmesi üzerine davacı adına atılan imzanın gerçekte davacının eli ürünü olmadığı, tutanak düzenlenen adreslerin fiilen davacı tarafından kullanıldığına dair delil sunulmadığı” gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan Bakırköy …İcra Müdürlüğü …, Bakırköy …İcra Müdürlüğü …, Bakırköy …İcra Müdürlüğü … ve Bakırköy …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyalardaki takiplerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU :Hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; Davacının yargılamasının yapıldığı ceza dosyasından ”karşılıksız yararlanma kastı ile hareket etmediği” gerekçesiyle, yani kasıt yokluğu ve uyuşmazlığın müşteki ile sanık arasındaki ihtilafın hukuki anlaşmazlık niteliğinde olduğundan bahisle beraat kararı verildiğini, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 26/09/2017 tarihli 2016/7931 E.2017/12676 K.sayılı ilamında : 6098 s.Türk Borçlar Kanunu’nun konuyu düzenleyen 74.maddesi: ”Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz” denildiğini, Ceza mahkemesince verilen beraat kararının, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağını, Güngören Vergi Dairesi’nin dosyaya gönderdiği olduğu yoklama fişine göre, davacı …’ın ‘… Mah. …Sok. No:… Bağcılar/İstanbul’ adresindeki işyerini, 11/02/2004 tarihinde fason ütü paket işiyle ilgili faaliyette bulunmak amacıyla açtığı, 4 kişiyi de ücretli olarak yanında çalıştırdığını ve beyannamelerini de düzenli olarak vergi dairesine verdiğini, Davacı ile müvekkili arasında akdedilen abonelik sözleşmesindeki imza her ne kadar davacıya ait çıkmamış olsa dahi, davacı kaçak elektirk kullanmak haksız fiil teşkil ettiğinden, haksız fiil hükümlerine göre fiil kullanıcı olarak kaçak elektrik tüketim bedelinden sorumlu olduğunu, Davacının “… Mah…Sok.No:.. Bağcılar” adresinde kardeşi … ile birlikte faaliyette bulunduğunu, 25/05/2009 tarihli tutanağın düzenlendiği sırada İhsan’ın hazır olduğunu, ancak isminin sehven “İsa” olarak yazıldığını, Kullanılan tesisatın … nolu, kullanılan sayacın ise Köhler marka 923426 no’lu sayaç olduğunu, 19/08/2009 tarihinde davacının huzurunda tutulan kaçak zaptındaki tesisat ve sayaç numa- rasının da aynı olduğunu, Yani ilk tutanak ile ikinci tutanağın tutulduğu esasen aynı olduğunu, işyerinin iki ayrı girişi bulunduğundan davacı hakkında tutulan ikinci tutanakta adresin farklı gibi göründüğünü, bu hususun ikinci tutanaktaki adres kısmında ”giriş arka taraftan” şeklinde açıklama düşülerek ayrıca belirtildiğini, Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup İİK 72/3 md ne dayalıdır. Davacı davalı ile abonelik sözleşmesi bulunmadığı ve kaçak elektrik kullanmadığı halde davalı tarafından elektrik tüketimi ve kaçak elektrik kullanımı nedeniyle borç tahakkuk ettirildiğini ve takibe girişildiğini iddia etmektedir. Davaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Bakırköy …İcra Mü- dürlüğü’nün … Esas, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Bakırköy … İcra Mü- dürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları celp edilmiştir. Dava konusu alacağın temelini oluşturan … nolu tesisata ilişkin 10/11/2014 tarihli abonelik sözleşmesi celp edilmiş, tetkikinde; … tarafından davacı adına … Mh. … cad. No: … Dük. No: … Bodrum, Bağcılar/İstanbul adresindeki işyeri için ticarethane tarifesinden abonelik sözleşmesi düzenlendiği görülmüştür. Davacı dava konusu abonelik sözleşmesini inkar ettiğinden sözleşme üzerinde yapılan imza incelemesi yapılmış, sözleşme üzerine davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair yeterli bulgu saptanmadığı belirtilmiştir. Dava ve takip konusu kaçak elektrik borcu ise davacı hakkında düzenlenen 25/05/2009 ve 19/08/2009 tarihli tutanaklardan kaynaklanmaktadır. 25/05/2009 tarihli tutanak “… Mah. … sk. No: … Bağcılar” adresinde … adına düzenlenmiş olup “tesisatta sayaç ve akım trafolarının görüldüğü, sayacın eksik olduğu’, hazır bulunan …’ın ‘konuyla ilgili bilgisinin bulunmadığı’na dair beyanda bulunduğu, tutanağın … yetkilileri … ve … tarafından imzalandığı, …’ın ise imzadan imtina ettiği, 19/08/2009 tarihli tutanağın “… Mh. … Cad. No:… …. kat Bağcılar’ adresinde … adına düzenlendiği, tutanağa ‘giriş arka taraftan’ ve ‘kuruma kayıtlı alt kapağı mühürsüz sayaçtan cereyan kullanmak, abisi İsa borcumuzu ödeyemedik’ şeklinde not düşüldüğü, davacı …’ın tutanak sırasında hazır bulunduğu imzadan imtina ettiği anlaşılmıştır. 19/08/2009 tarihli tutanağa istinaden Elektrik Enerjisi hakkında hırsızlık suçundan davacı … hakkında Bakırköy 32. Asliye CM’de 2009/1114 Esas sayılı kamu davasının açıldığı, yargılama sonunda 19/08/2009 tarihli tutanak altında sanık …’ın imzasının bulunmadığı, başkaca tanık ve ilgili imzasının bulunmadığı, tutanak üzerinde bir çok isminin adeta terditli gibi yazılı olduğu, tutanak münzilerinin ise müştekinin çalışanları olduğu, müştekinin tek taraflı olarak tuttuğu tutanağın suçu ispata yeterli olmadığı gerekçesi ile delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. İş bu davanın yargılaması sırasında, 07/02/2017 tarihli celsede beyanına başvurulan davacı tanığı … beyanında aynen: 25/05/2009 tarihli tutanaktaki ‘… Mah. … Sok No:… … kat Bağcılar’ adresindeki ütü paket iş yeri bana ait değildir. Ben tekstilde fasonculuk yaparım, ütü paket işi yapmamaktayım.2009 yılında ve halen benim iş yerim yoktur. Ben seyyar olarak günlük değişik iş yerlerinde firmalardan aldığım malları atölyelere dağıtmaktayım. Benim kendime ait hiç iş yerim olmamıştır. Tutanakta belirtildiği gibi ben … yetkilileri ile görüşmedim. Kendilerine ‘gelen faturaları ödüyorum’ deme- dim, kendime ait iş yeri yoktur, 26 yıldır aynı semtte otururum, bu dava nedeniyle kardeşim … mağdurdur, hiçbir işyerinde sigortalı olarak çalışamadım” demiştir. Davalı vekili tutanak münzilerinin tanık sıfatıyla dinlenmesini talep etmiş ise de, tanık- lardan …’in dinlenmesi hususunda yazılan talimat evrakı davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi nedeniyle bila ikmal dönmüş, diğer tanık …’in adresi tespit edilememiştir. Davacı vekili tanık …’in dinlenmesi hususunu takdire bırakmış, mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamıştır. Dosya kapsamına göre; Her ne kadar dava konusu elektrik borcunun ait olduğu … nolu tesisat ile ilgili abonelik sözleşmesi altındaki imzanın davacıya aidiyeti tespit edilememiş ise de, 25/05/2009 ve 19/08/2009 tarihli tutanakların esasen aynı işyerine ait olduğu, 19/08/2009 tarihinde iş yerine arka taraftan giriş yapıldığı için adresin farklı imiş gibi göründüğü, celp edilen vergi kayıtlarına, kira sözleşmesine vs göre davacının bu adreste “fason tekstil ” atölyesi olarak faaliyet gösterdiği, sigortalı çalışanlarının olduğu, yani fiili kullanıcı olduğu, dolayısıyla fiili kullanımından kaynaklanan borç nedeniyle sorumlu olduğu, Elektrik -Elektronik Mühendisi … tarafından düzenlenen 27/04/2018 tarihli rapora göre davacının takiplere konu bedel kadar borçlu olduğu tespit edilmekle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 md gereğince, eksikliği tespit edilen husus yeniden yargılama gerektirmediğinden esasa ilişkin olarak yeniden “davanın reddine” şeklinde hüküm kurulması gerekir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından yatırılan 2.555,00 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatırılan 2.495,70 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 3-Davalının yapmış olduğu 155,15 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 18.163,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımın ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 39,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/03/2021