Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/975 E. 2021/360 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/975
KARAR NO : 2021/360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI : 2014/683 E – 2019/259 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin elektrik aboneliğinden dolayı sayacın eksik okuma yaptığı iddiasıyla borç çıkardığını, bunun davacı tarafça taksite bağlanarak ödendiğini, daha sonra sayacın değiştirildiğini, davacının sayaca bir müdahalesinin bulunmadığını, buna rağmen hakkında kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu ve bu nedenle 54.411,40-TL’lik fatura tahakkuk ettirildiğini, faturanın haksız ve fahiş olduğunu bu nedenle bu faturadan dolayı borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davaya konu fatura bedelinin elektrik kesintisi nedeniyle davalı tarafa ödenmek zorunda kalındığından davanın istirdat davasına dönüştürülmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında tutulan kaçak elektrik tespit tutanağının usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle kaçak elektrik kullanımı sabit olduğundan tahakkuk ettirilen faturanın da yerinde olduğunu davacının iddiasının haksız olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından; ” davalı şirket tarafından davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı iddiasıyla dava konusu fatura tahakkuk ettirilmişse de uzman bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacı tarafın kusuru bulunmadığı bu nedenle kaçak elektrik kullanımı söz konusu olmadığı söz konusu hatanın davalı kurumun yanlış çarpım faktörünün uygulanmasına ilişkin tüketim bedelinin hatalı hesaplanmasından kaynaklandığı sabit olup, yine bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalara neticesinde yapılan hesaplama neticesinde davacı tarafça davalı kuruma yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacı tarafça davalı kuruma fazladan 4.788,03-Tl ödeme yapıldığı tespit edilmekle, davacı tarafın yaptığı fazla ödemeden dolayı davalı kurumdan istirdat talebinin koşulları oluştuğu ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; toplam 4.788,03-TL alacağın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararda hükmedilen alacağın faizine ilişkin bilgilere yer verilmediğini, her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, faturanın cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere kaçak elektrik kullanımına ilişkin olduğunu, bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere somut olayda kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, müvekkilinin söz konusu adreste ticari faaliyetine başladığı 2009 tarihinde davalı şirket ile abonelik sözleşmesini yaptığını, davalı şirket tarafından müvekkilinin kullanımına sunulan sayacın değişimi müvekkilinin ile ilgili bir fiil gerçekleştirmediğini, sayacın 01/02/2014 tarihinde yine davalı şirket çalışanları tarafından değiştirildiğini, mahkemece eksik çarpan farkına ilişkin olduğu kabul edilip buna göre değerlendirme yapılmışsa da, davalı şirket tarafından tahakkuk eden faturanın kaçak kullanıma ilişkin olduğu cevap dilekçesi ile de sabit olduğunu, bir an için faturanın çarpan farkı hatası nedeniyle gönderildiğini düşünülürse bile müvekkili tarafından ödenen kaçak elektriğe ilişkin bedelin davalı şirket tarafından neden müvekkile iadesinin sağlanmadığını, müvekkilinin ödemiş olduğu miktarın tamamının iadesi gerektiğini, dava konusu faturanın eksik çarpan farkı nedeniyle meydana geldiği hususunda bir yargıya varılacaksa bu hususta müvekkilinin bir kusurunun olmadığı da göz önünde bulundurulması gerektiğini, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2016 Tarihli 2015/12676 E. Ve 2016/5641 K. Sayılı kararında “Ancak, (davacı yanında) davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Akım trafosunun dönüştürme oranının hatalı olması nedeniyle (12 çarpan sayısı yerine 1) eksik tüketim faturalandırılmasında, davalı tarafından yapılması gereken dikkat ve ihtimamın başta ve sonraki sürede yapılmaması, yapılmış ise eksik veya hatalı yapılması yada sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı (davacı ile birlikte) davalının da kusurlu olduğu, dolayısıyla BK’nun 98/2. maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK’nun 44. maddesi uyarınca (davacı ile birlikte) davalının da müterafik (%50) kusurlu olduğu açıktır. (HGK’nun 22/05/2012 gün ve 2002/19-340 Esas, 2002/420 Karar, 13. Hukuk Dairesinin 19/01/2004 gün ve 2003/321 Esas, 2003/72 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.) Hâl böyle olunca; mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenen tüketim bedelinden, davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK.nun 98/2.maddesi delaletiyle 44.maddesi uyarınca (6098 Sayılı TBK’nun 114/2. Maddesi delaletiyle 52..maddesi) asıl alacakdan indirim yapılması suretiyle, uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gösterildiği gibi . Dosya kapsamına uygun düşen bir şekilde esas alacaktan indirim yapılmaksızın kurulan hüküm hukuka aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; hükme esas rapordaki “yanlış çarpım faktörü uygulanması sebebiyle eksik faturalandırma yapıldığı” tespitinin doğru olduğunu, ancak bu raporun eksik ve hatalı olduğunu, önceki bilirkişi kök raporunda yapılan hesaplamada dava konusu fatura bedelinin hesaplamasının doğruluğu, bu doğrultuda müvekkili şirket tarafından yapılan hesaplamanın mevzuata uygun ve yerinde olduğunun tespit edildiğini, ilgili rapor bilimsel, nesnel hüküm kurmaya elverişli olduğundan işbu rapor doğrultusunda davanın tümden reddi gerekmekteyken; kısmen kabulü yönünde verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlık; davalı dağıtım şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, bu olayda kusuru bulunmadığı iddia edilen davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.Dosya kapsamından bilgisine başvurulan her iki bilirkişinin de hatalı çarpım faktörünün uygulanmasına ilişkin tüketim bedelinin hatalı hesaplanmasından kaynaklandığı belirlenmesine rağmen yapılan hesaplamalarda raporların çelişkili olduğu ve mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verildiği görülmüştür.Bunun yanısıra Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/11818 E- 2019/884 K ve 2017/15754 E-2019/2336 K sayılı kararlarında belirtildiği üzere; davacı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması, doğru çarpanın uygulanması için gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi, sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı (davalı ile birlikte) davacının da kusurlu olduğu, dolayısıyla 6098 sayılı TBK’nun 114. delaletiyle TBK’nun 52. maddesi uyarınca (davacı ile birlikte) davalının da müterafik kusurlu olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda, konusunda uzman (üçlü) bilirkişiden rapor alınarak, belirlenecek hatalı çarpan farkı alacağından davalı yanında, davacı elektrik dağıtım şirketinin de müterafik kusuru nedeniyle TBK’nun 114. delaletiyle TBK’nun 52 maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu nedenle, tarafların istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 353/1.a-6 maddesi gereğince karar kaldırılarak dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman üçlü bilirkişi kuruluna verilerek, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması için rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ve davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/02/2021