Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/944 E. 2021/369 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/944
KARAR NO: 2021/369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2017/34 E – 2019/132 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.07.2013-30.06.2014 tarihleri arasındaki süre için sözleşme imzalandığını, sözleşme feshedilmediği için 7.1. maddesinde “herhangi bir taraf, işbu sözleşme süresinin dolmasından en az 2 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarda bir yıl daha yenilenmiş sayılır” hükmüne göre kendiliğinden 1’er yıllık süreler halinde yenilendiğini, davalının sözleşmesi süresinde iş yerini tahliye ederek sözleşmeyi erken feshettiğini, sözleşmede kararlaştırılan bu hükümlere göre sözleşmesini haksız fesheden davalıya düzenlenen ceza-i şart faturasının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline ve takibin devamına, % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçinde özetle; davaya konu sözleşmenin usule uygun olarak sonlandırıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükümleri de dahil olmak üzere davacı tarafından önceden kendi lehine hazırladığı maddelerin genel işlem koşulu olduğunu ve yazılmamış sayılması gerektiğini, bir an için sözleşmenin geçerli olduğu düşünülse bile, sözleşme usulüne uygun olarak sonlandırılması nedeniyle davalı şirkete herhangi bir cezai şart yükletilmesinin mümkün olmadığını, Elektrik Piyasası Dengeleme Ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin ilgili maddesi uyarınca taşınılması ve yeni abonelik numarası alınması durumunda eski aboneliğe fesih bildirimi yapmadan, yeni abonelik yapılabildiğini,takibe itirazın haklı olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere köyü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte 39.637.-Tl asıl alacak, sözleşme temerrüt faizi tutarı 475,64 Tl ile birlikte toplam 40.112,64.-Tl için takip yapıldığı,itirazla takibin durdurulduğu görülmüştür. Mahkeme alınan bilirkişi raporunda , dava konusu olan cezai şart faturasındaki asıl alacak tutarının 39.637,00 TL , faiz tutarı 469,13 TL ilavesiyle toplam 40.106,13 TL davacının aacaklı olduğunun belirlendiği, davalının 09.06.2016 tarihi itibariyle davacının portföyünden çıkış yaptığının … A.Ş. (…) kayıtlarından tespit edilldiği,davalı gerçekleştirmiş olduğu fesihle 15.08.2013 tarihli Sözleşmesinin 7.1 maddesini ihlali etttiği,anılan maddede aynen “sözleşme tarihinden önce sözleşmenin Abone tarafından fesih edilmesi halinde Abone son 2 ayın fatura toplamı kadar cezai şartı TEdarikçiye ödemeyi kabul eder”” hükmü bulunduğunu,buna göre son 2 ayın faturaları olan, 2016/02 dönemine ait ve son ödeme tarihi 07.03.2016 olan 201601413 nolu faturanın toplam tutarı 29.223,89-TL, 2016/03 dönemine ait ve son ödeme tarihi 06.04.2016 olan 201601590 nolu faturanın toplam tutan 10.413,11-TL olan 2 adet faturanın EPDK’nin ilgili yönetmelik ve tarifelerine uygun olarak düzenlendiğinin tespit edildiği, sözleşmenin 7.1 maddesi gereğince, sözleşme ceza tutarının son 2 ayın faturaların toplamı olan 29.223,89-TL ile 10.413,11 -TL birlikte 39.637,00-TL olduğu belirlendiği,fatura ödeme tarihinin sözleşmeye göre belli olduğu,8 günlük bir temerrüt nedeniyle 39.637,00 TL x 8 Gün x 54/36500 = 469,13 TL olarak hesaplandığı,toplam alacağın 40.106,13 TL olduğu gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 40.106,13 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 39.637,-TL yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine,%20 icra inkar tazminatı tutarı 8.021,-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2013/6-2249 K. 2015/1362 T. 15.5.2015 sayılı kararda; “Somut olayda,sözleşmeden kaynaklanan alacağın tamamının süresinde ödenmediği, tarafların tacir olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükmüne aynı maddenin 3. fıkrasında tüketicinin korunmasına ilişkin hükümlerin saklı tutulacağına ilişkin bir istisna getirilmiş ise de başkaca bir istisna bulunmamaktadır. Aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 sayılı yasa hükümleri olduğunun, akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama getirmediğinin ve 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddelerinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olup ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir. O halde, Mahkemenin tacir olan taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranı dikkate alınarak hükmedilen miktara %10 akdi faiz oranı uygulanmasına ilişkin kararı açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekmiştir.” hususlarının belirtildiğini,buna göre bilirkişi raporu ve mahkemenin işlemiş faiz tutarının sözleşmedeki faiz oranına göre hesaplandığını ve mahkemece işlemiş faize bi şekilde hükmedildiğini ancak yasal faiz uygulanarak takibin devamına dair verilen kararın usule uygun olmadığını,bu nedenle sözleşmede belirlenen takipteki gibi yıllık %54 (aylık %4,5) faiz oranı ile takibin devamına şeklinde hüküm kurulmasına karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Karar sadece takipten itibaren işleyecek faiz oranı yönünden istinaf edilmiştir.Hükme esas bilirkişi raporunda işlemiş faiz tutarı sözleşmede belirtilen faiz oranı baz alınarak hesaplanmış,mahkemece de sözleşmedeki orana göre hesaplanan işlemiş faize hükmedilmiş isede,takipten itibaren asıl alacak yönünden sözleşmedeki faiz oranı ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken yasal faiz oranı uygulanarak takibin devamına karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Konuya ilişkin emsal Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağından, mahkemenin tacir olan taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranına göre takipten itibaren uygulanacak faiz oranı ile takibin devamına karar vermesi gerektiği açıktır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile kesinleşen diğer hükümler aynı kalmak kaydıyla sadece takipteki asıl alacağa takipten itibaren sözleşmede belirtilen yıllık %54 sözleşme faizi uygulanarak takibin devamına,” şeklinde kararın HMK 353/1b-2.maddesi gereği düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile , asıl alacağa takipten itibaren sözleşmede belirtilen yıllık %54 faiz oranı uygulanarak takibin devamına, Fazla istemin reddine, %20 icra inkar tazminatı tutarı 8.021,-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2-Karar ve ilam harcı 2.739,65-TL nin peşin alınan 484,47-TL den düşümü ile kalan 2.255,18-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 520,47-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 797,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacı tarafın kendisini vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.761,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 22,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/02/2021