Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/920 E. 2020/641 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/920
KARAR NO : 2020/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 08/02/2019
NUMARASI : 2016/439 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
TALEP : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında inşaat yapımı için düzenlenen sözleşmenin ruhsat alınamaması nedeniyle amacına ulaşmadığını, bu sebeple müvekkilinin davalı tarafın borçları için ödediği ve payına isabet eden 1.436.713,50 USD nin ödeme tarihinden itibaren Amerikan Doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faiz ile birlikte ve 69.575,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini , davalının bu borçtan sorumluluğunu temin etmek üzere sahip olduğu taşınmazları ve taşınmazları temsil eden …. A.Ş ye ait hisselerini devir etmeleri muhtemel bulunduğundan bahisle davalının … A.Ş. üzerindeki hisselerinin devrinin önlenmesi için kaydi olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, 08/02/2019 tarihli ara karar ile, tedbir konulması talep eden hisselerin tarafların arasındaki davanın konusu olmadığı, HMK 389. maddede yazılı şartların oluşmadığı gerekçesi ile davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı şirketler vekili istinaf etmiş olup, taraflar arasında akdedilen 20.03.2006 tarihli Düzenleme Şeklinde Ortaklar Özel Sözleşmesi’ne konu olan ve yapılacak inşaatlara ilişkin inşaat ruhsatı almakta yaşanan sıkıntılar ve sair nedenlerle sözleşmenin bozulmuş olduğunu, sözkonusu sözleşmenin 03.03.2016 tarihinde kesinleşen, İstanbul 4. Asliye Ticaret (Eski 48. Asliye Ticaret Mahkemesi) Mahkemesinin 2013/101 Esas sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen karar neticesinde de tüm sonuçları ile birlikte ortadan kalktığını,taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshedilmiş olması, bu hususun mahkeme kararı ile kesinleşmesi ve bu durumun davalı yanın sebepsiz zenginleşmesi sonucunu doğurmasına bağlı olarak, huzurdaki dava ile anılan sözleşmeye istinaden davacı şirketler tarafından yapılan harcamalar ve ödemelerin davalı taraftan talep edildiğini, Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/502 Esas sayılı dosyanın gerekçeli kararında yer alan “…. 2.300.000 USD’nin davacılara ödendiği davacılar tarafından sunulan 14.05.2008 tarihli replik dilekçesinde kabul edilmiştir” açıklamasıyla da yer aldığını,bu suretle, davalı tarafın kendisi tarafından da açıkça kabul edilen alacak kalemlerini ödemekle yükümlü olup, hali hazırda davalı tarafın, kabulünde olan alacak kalemlerini; dava dışı şirket nezdinde bulunan hisseleri dışında ödeme gücünün bulunmadığı hususunun kendileri tarafından istihbar edildiğini,bundan dolayı; davacı şirketlerin alacaklarının tahsilini temin zımnında, davalı tarafın … A.Ş. nezdindeki hisse kaydına, 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız, aksi halde teminat mukabili ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesine ilişkin taleplerinin ,Mahkemece reddedilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,taraflar arasında akdedilen 20.03.2006 tarihli Düzenleme Şeklinde Ortaklar Özel Sözleşmesi’nin İstanbul 4. Asliye Ticaret (Eski 48. Asliye Ticaret Mahkemesi) Mahkemesinin 2013/101 Esas sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen karar neticesinde tüm sonuçları ile birlikte ortadan kalktığı, iş bu davada davacı şirketlerin sözleşme sonrası taşınmazlar üzerindeki borçlar ve yaptıklarını iddia ettikleri bir kısım masraflardan davalı payına düşen miktarının tahsilini talep ettiği, istinaf konusu mahkeme ara kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ,davanın alacak talebine ilişkin olduğu, tedbir talebinin ise davalı tarafın … A.Ş.’ deki hisselerinin üzerine tedbir konulmasına ilişkin bulunduğu, tedbir konulması talep eden hisselerin tarafların arasındaki davanın konusunu oluşturmadığı ,HMK’nun 389.maddesinde yazılı şartların mevcut olmadığı gerekçesi ile davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık görülmediğinden ,davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/07/2020