Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/903 E. 2020/818 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/903
KARAR NO: 2020/818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2018
NUMARASI: 2016/1139 E – 2018/1189 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kira kontratına dayalı olarak işyerini boş olarak kiradığını, makinalar satın aldığını, daha sonra karşı taraf şirkete elektrik abonelik sözleşmesi yapılması için 13.10.2016 tarihinde başvuru yapıldığını, elektrik aboneliği yapılacağı inancıyla, şirket ortaklarının daha önceki iş çevrelerine haberler verildiğini, ön siparişlerin toplanmaya başlandığını, bir taraftan da iş yerinin iç dizaynı için elektrik aboneliği sözleşmesinin imzalanacağı ümidiyle beklemeye başlandığınI ancak ilgili yönetmeliğe aykırı bir biçimde karşı tarafın müvekkili şirkete ait olmayan borçlar bulunması nedeniyle sözleşme imzalanamayacağı ancak eski borçları ödemeyi taahhüt ederse elektrik bağlanabileceğini sözlü olarak bildirildiğini, ihtiyati tedbir kararı ile 18/11/2016 tarihinde geçici elektrik bağlantısı yapılmak zorunda kalındığını, makinaların gaz bağlantısı olduğu halde elektrik bağlanmaması nedeni ile çalışmadığını ileri sürerek, bölgesel tekel konumunda bulunan davalı şirketçe hukuka aykırı bir biçimde elektriksiz bırakılması sonucu ticari faaliyetlerini yerine getirememiş olmasından dolayı uğramış olduğu zararlara istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurum çalışanları tarafından düzenlenen çevre araştırmasında ”Mevcut mahallin uzun yıllardır boyahane yıkama olarak kullanıldığı, mahalde herhangi bir değişimin olmadığı, eski makinaların durduğu, abonelik talep edenin mahalli makinalarla birlikte mal sahibinden devraldığı” nın tespit edildiğini, mahallin hiç boş kalmadığını, dükkanın önceki ve şimdiki faaliyet gösterdiği iş kolunun aynı olduğunu ve dükkandaki demirbaş malzemelerin durduğunu, davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesinde söz konusu iş yerini boş olarak aldıkları iddia edilse de davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu kira sözleşmesinde kiralananla birlikte teslim edilen demirbaşların içinde arıtma tesisi, su deposu ve büro malzemeleri olduğunun belirtildiğini, ortada bir iş yeri devri olduğunun açık olduğunu, muvazaa nedeniyle davacı yanın, borçların tamamından sorumlu olduğunu, EPDK Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 4/b maddesine göre; davacının müvekkilinden elektrik almasının zorunlu olmadığını, istediği perakende şirketinden elektrik satın alabileceğini, bu itibarla tekel yetkisi bulunmayan müvekkilinin sözleşme kurmaya ve devam ettirmeye zorlanamayacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, abonelik sözleşmesi yapmak isteyen davacı ile dava dışı mal sahibi arasında muvazaa olduğu, muvazaa nedeni ile davacının mal sahibinin borçlarından da sorumlu olduğu kabul edilerek davalı elektrik şirketi davacı ile sözleşme imzalamamakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiş olup,davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri ; Mahkemenin , murazanın giderilmesi ve elektriksiz kalınan günler nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle tazminat talebini, davacı şirket ile, kiralayan … arasında muvazaalı işlem olduğu gerekçesiyle reddettiği,davalının muvazaa iddiası sadece davalı çalışanının düzenlediği yanlı tutanak ile ispat edilemez yan delillerle de beslenmesi gerektiği, önceki abonelere ait ticari kayıtların vergi kayıtlarının ve abonelikler nedeniyle yapılan icra takiplerine ait dosyaların ilgili yerlerden toplanması bu kayıtlar üzerinde inceleme yapılması gerektiği,davalı elektrik satıcısı şirket yargılama esnasında muvazaa iddiasının kanıtı olarak daha önceki abonelere ait borç dokümanlarını mahkemeye sunarak, 2001-2005 yılları arası … Tekstil, 2005 yılı içerisinde … Sanayi, 2013-2015 yılları arası … Şirketi, 2015 yılı sonrasında ise … isimli şahsın kurumlarına borçlu olduğunu, kiraya veren …’in aslında bu işyerinin gerçek sahibi olduğunu, muvazaalı işlemle işyerini devrederek bu işyerini işlettiğini işlettiğini iddia etmiştir. Davacı şirket iş yerinde kullandığı makinaları …’den satın aldığı , mahkeme kiralayan (mal sahibi olmayan) …’in ticari kayıtlarını, vergi levhasını ilgili kurumlardan isteyip daha önceki kiracılar (elektrik abonesi olan) ile ve özellikle davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösterip göstermediğini, davaya konu işyerinin mal sahibi olup olmadığını, ilgili yerlere sormadan sadece demirbaş olarak arıtma tesisi, su deposu ve ofis malzemelerinin yazılı olduğu kira sözleşmesi nedeniyle işyeri devrinin ve muvazaanın kanıtı olduğuna karar veremeyeceği, mahkeme kiralayan …’in (hiç bir şekilde elektrik satıcısı şirkete borcu olmayan) ve önceki abonelerin ticari kayıtlarını ilgili kurumlardan istemiş olsaydı, müvekkil davacı şirketin ortağının diğer abonelerle ve kiralayan (fakat gayrimenkul ve içindeki demirbaş eşyaların sahibi olmayan) … ile hiç bir akrabalık veya en azından arkadaşlık bağının dahi olmadığının görülecek olduğunu,,tüm abonelere ilişikin ticari kayıtları, iş yeri açılış evrakları ile vergi kayıtlarını dahi araştırmadan eksik inceleme ile kararını verdiği şeklinde istinaf sebepleri ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;dava,elektrik aboneliği talebinin haksız olarak reddedilmesi sebebiyle tazminat talebine ilişkindir. Davalı istinafı yönünden yapılan önincelemeye göre ,davalı vekilince ,davacının istinaf dilekçesinin tebliğinden itibaren yasal süre içinde istinaf dilekçesi verilmediğinden HMK 352/1-b maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin reddi gerekmiştir. Davacı istinaf yönünden yapılan incelemede ,davalı tarafça ,davacı ile önceki bu aboneler/kiraya veren arasında organik bağ ve dolayısı ile muvazaa bulunduğu ileri sürmüş, yargılama esnasında muvazaa iddiasının kanıtı olarak daha önceki abonelere ait borç dokümanlarını mahkemeye sunarak, 2001-2005 yılları arası … Tekstil, 2005 yılı içerisinde … Sanayi, 2013-2015 yılları arası … Şirketi, 2015 yılı sonrasında ise … isimli şahsın kurumlarına borçlu olduğunu, kiraya veren …’in aslında bu işyerinin gerçek sahibi olduğunu muvazaalı işlemle işyerini devrederek bu işyerini işlettiğini işlettiğini iddia etmiştir. Muvaazaa iddiasının değerlendirilmesiyle ,ilgili tesisatta ,önceki abonelerle iş kolunun ve iş yerinin aynı olması hususları muvazaa bulunduğunun kabulüne yeterli olmadığı gibi ,dosyadaki bilgi ve belgelerin ,davacı ile önceki aboneler/kiraya veren arasında organik bağ ve dolayısı ile muvazaa bulunduğunu isbata yeterli bulunmadığı, bu sebeplerle ,mahkemenin muvazaanın isbatlandığına ilişkin tesbit ve gerekçesinin hatalı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Mahkemece alınan elektrik mühendisi bilirkişi raporunda ,bilirkişi tarafından mevzuata göre sözleşme yapılması gerektiği bildirilmiş, maddi tazminat talebi hakkında görüş bildirmemiştir.Dosyada maddi tazminat yönünden bilirkişi raporu alınmamış,davacının maddi zararı olup olmadığı tesbit edilmemiştir. Dairemizce ,muvazaa olgusunun kanıtlanamadığı değerlendirilmekle , maddi tazminat yönünden bilirkişi kurulu raporu alınması için , kararın HMK nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf talebinin kabulü ile, karar HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, , maddi tazminat yönünden bilirkişi kurulu raporu alınması yönünden dosyanın mahkemesine gönderilmesine , 2-Davalının istinaf dilekçesinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca süre yönünden reddine, 3-Tedbirin kaldırılması veya teminat iadesi talebi hakkında İlk derece Mahkemesince karar verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talepleri halinde ilk derece mahkemesice iadesine , 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2020