Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/895 E. 2019/843 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/895
KARAR NO : 2019/843
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI : 2018/1073 E – 2019/282 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili sıfatıyla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davalı … vekili sıfatıyla istinaf başvurusunda özetle; tarafın hatalı yazıldığını, “… Elektrik” unvanlı bir şirket bulunmadığını, doğrusunun “…Elektrik Perakende Satış A.Ş. ” olduğunu, müvekkili şirketin ise … Elektrik Dağıtım A.Ş. olduğunu, ayrı tüzel kişiliklerinin olduğunu, davanın BEDAŞ aleyhine açılıp, kendilerince de BEDAŞ adına takip edildiğini, BEPSAŞ’ın taraf sıfatı bulunmadığını belirterek, esas yönden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden de kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.Dairemizin 15/10/2018 ve 2018/1770 E- 2018/1325 K sayılı kararıyla özet olarak “davalının kim olduğunu açıklattırarak HMK 355 ile 27 ve 31. maddeleri uyarınca, davanın yöneltildiği gerçek ve tam ünvanlı davalının açık ünvan ve kimliğini bildirmek, bildirim ve açıklamaya göre, HMK 124. maddesi koşulları varsa, buna dair bir karar vermek ve gösterilen gerçek davalıya karşı,…Elektrik Dağıtım AŞ dışında ” … Perakende Satış AŞ” ise, HMK 124 maddesi koşulları tartışılarak kabulü halinde ona dava dilekçesinin usulen tebliği ve yargılama aşamalarının ona karşı devamını sağlamak, yok eğer “… Elektrik Dağıtım AŞ” ise, zaten davaya o cevap verip yargılama aşamalarına o katılıp, istinafı da o yaptığından bu kez, buna uygun, ancak her halükarda karar başlığının düzeltimi yapılarak, eğer HMK 124 koşulları oluşmadığı kanaatine varılırsa, husumet yönü değerlendirilerek bir karar verilmesi için, kararın HMK 353/1-a-4, 355. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, davanın bu açıklamalara uygun yeniden görülmesini sağlamak üzere mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilmiştir.Geri gönderme kararı sonrası ilk derece mahkemesince davacı vekiline süre verilmiş, davacı taraf, maddi hata sonucu dava dilekçesinde davalı şirketin adının yanlış yazıldığını, HMK 124/3 maddesi uyarınca davalı kurumun …Elektrik Perakende Satış A.Ş olarak düzeltilmesine karar verilmesi talebi üzerine talep kabul edilerek davalı olarak gösterilmesi talep edilen …Elektrik Perakende Satış A.Ş’nin sicil kaydına göre yeni ünvanı … Elektrik Perakende Satış A.Ş olarak değişmiş olduğundan davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin HMK 124/3 maddesine göre kabulüyle davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş’ye dava yöneltilerek davaya devam olunmuş, yapılan yargılama sonunda davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti davacı lehine hükmolunmuştur.Karara karşı bu kez, davalı olmaktan çıkartılan BEDAŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ve HMK’nın 124/3 maddesi gereğince davanın tarafı olmaktan çıkarılan müvekkili şirket lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, emsal olarak bildirdiği Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2015/35029 E, 2017/29591 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20777 E, 2018/8830 K. sayılı ilamlarının da bu yönde olduğunu ileri sürmüştür.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Uyuşmazlık ise, davalı olmaktan çıkartılan BEDAŞ lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususundadır.6100 sayılı Kanun’un tarafta iradi değişiklik başlıklı 124. maddesinin üçüncü fıkrasında “Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir” şeklinde ve dördüncü fıkrasında, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.Somut olayda, davacı davasını “…Elektrik” adlı şirket aleyhine açmış, yargılama aşamasında tebligat ona çıktığı için taraf olarak BEDAŞ vekili tarafından dava takip edilmiş, dairemiz geri gönderme kararından sonra davacı tarafça dava dilekçesine ekli faturalara göre husumetin kime yöneltildiğinin açık olduğu, davalı sıfatının esasen …Elektrik Perakende A.Ş. olduğu belirtilerek 6100 sayılı Kanun’un 124/3. maddesi gereğince taraf değişikliği sonucu davasını gerçek şirkete yöneltmiştir.Buna göre, dava dilekçesinde davalı şirket olarak gösterilen “…Elektrik” isimli bir şirket olmadığı halde, şirketin unvanı belirtilmediği, dava dilekçesinin her nasılsa BEDAŞ’a tebliğ edildiği, BEDAŞ tarafından da husumet benimsenerek davaya cevap verildiği, istinaf aşamasına dek bu husutaki itirazların ileri sürülmediği, mahkemece de bu husutaki eksiklikler belirlenip giderilmediği, dava dilekçesinde belirtilen isimde bir şirket olmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 124/3 maddesinin uygulanabilmesi için davacının yanlış (gerçek davalı sıfatına sahip olmayan) kişiye karşı dava açmış (hasımda yanılmış) olması gerekir. Davalının isim ve adresi hakkında yapılan maddi hata sonradan düzeltilebilir. (m.183)Bunlara göre yapılan değerlendirmede; dava dilekçesine ekli faturalardan husumetin yöneltilmesi gereken şirketin açık olduğu, dava dilekçesinde şirket unvanının yanlış değil eksik gösterildiği, bu maddi hatanın düzeltilmesinin usul yasası anlamında taraf değişikliği olmadığı, talepte bulunan BEDAŞ’a husumet yöneltilmediği, BEDAŞ’ın açıkça yöneltilmeyen davada, tebliği alıp davaya girdiği görülmekle, mahkemece her nekadar taraf değişikliği olarak nitelendirilerek maddi hata düzeltilmiş ise de üçüncü kişi durumda olan talepte bulunan şirket aleyhine dava açılmadığından lehine vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
BEDAŞ’ın istinaf başvurusunun HMK 352. maddesi uyarınca usulden reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden BEDAŞ’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2019