Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/891 E. 2021/888 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/891
KARAR NO : 2021/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2016/187 E – 2018/928 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında video fotoğraf çekimi ve barkovizyon sunumu gibi tüm görüntü hizmetlerinin yapımını kapsayan 21.01.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davalının müvekkiline 3 yıl içinde 110 adet kamera ve fotoğraf çekim organizasyonu taahhüt ettiğini, müvekkilinin de bunun karşılığında davalıya 75.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalı ile müvekkili arasında tutulan 03.10.2013 tarihli tutanağa göre, bu tarihe kadar müvekkiline 82 adet kamera ve 87 adet fotoğraf çekimi hakkı tanındığını, sözleşmenin sona erdiğini, 21/01/2014 tarihine kadar da başkaca kamera ve fotoğraf çekim hakkı tanınmadığını, davalının müvekkiline kullandırmadığı 23 fotoğraf 28 kamera çekim hakkı için müvekkilinden fazla ve haksız bedel tahsil edildiğini, bedeli alınan ancak kullandırılmayan 23 fotoğraf ve 28 kamera çekiminin bedeli olan 20.000,00 TL tahsili için İstanbul Anadolu …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takipte borca haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek,itirazın iptaline , takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya süresinde cevap vermemiş, beyan dilekçesinde , davacı tarafça dosyaya ibraz edilen sözleşmenin 2.7 maddesine göre müvekkili şirketin toplam 110 kamera ve fotoğraf çekimi organizasyonu taahhüt ettiğini, bu taahüdünü eksiksiz yerine getirdiğini ve davacıya 82 adet kamera ve 87 adet resim çekimi imkanı verdiğini, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen 06.10.2013 tarihli sözleşme başlıklı belge ile sabit olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, sözleşmenin 3.2 maddesine göre davacı şirket tarafından müvekkili şirkete verilmesi taahhüt edilen 15.000,00 TL miktarındaki 30.06.2011 vade tarihli çek ve 10.000,00 TL miktarındaki 30.07.2011 vade tarihli çek bedellerinin müvekkili şirket tarafından tahsil edilmediğini, davacının hesaplaması doğru kabul edilse bile müvekkili şirketin borçlu değil 5.000,00 TL alacaklı olduğunu, bu nedenle davanın reddini, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,Davanın kısmen kabulüne, 1-Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 17.385,90 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, 2-Alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine, 3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davacının sözleşmede yazılı senet asıllarını mahkemeye sunamadığı, ödemeleri yaptığını yazılı delille ispat edemediği, üstelik sözleşmeye istinaden vermesi gereken çekleri verdiğini bile ispat edemediğini , davalı müvekkili şirketçe verildiği ve ödendiği iddia edilen bu senetlerin hiç alınmadığı ve dolayısıyla tahsil edilemediği beyan edildiğinden bu durumda senet asıllarının mahkemeye ibrazı gerektiği, mali müşavir bilirkişiden alınan raporda müvekkili şirketin usulüne uygun tuttuğu ticari defterlerinde, davacı şirkete ait herhangi bir kayda rastlanmadığının tesbit edildiğini ,taraflar arasındaki sözleşmenin 2.7 maddesine göre, müvekkilinin toplam 110 kamera ve fotoğraf çekimi organizasyonu taahhüt edildiği, fotoğrafçı bilirkişi raporunda; sözleşmede “110 adet kamera(video) ve fotoğraf çekim organizasyonu taahhüt eder” ibaresinin, yapılacak işin sayısal olarak tanımlanmasında yetersiz kaldığı özellikle belirtildiği halde, yalnızca sözleşmenin süresi ve hizmet bedeli göz önüne alınarak sözleşmenin 110 video + 110 fotoğraf çekimi olmak üzere toplam 220 adet çalışma olacağı kanaatine varılması ve bu ihtimal üzerine hüküm kurulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu , doğru kabul edilse bile, müvekkili şirkettin borçlu değil 5.000- TL alacaklı olduğunun görüldüğü ( ödenmeyen 25.000.- TL – davacı iddası 20.000.- TL = 5.000.- TL) , müvekkili şirketin sözleşmeden doğan tüm borçlarını eksiksiz (hatta fazlasıyla) yerine getirdiği,davacıya 82 adet kamera ve 87 adet resim çekimi imkanı verdiğinin davacı tarafça dosyaya ibraz edilen 06.10.2013 tarihli sözleşme başlıklı belge ile sabit olduğu, davacı tarafın davasında haksız ve kötü niyetli olduğu ileri sürülerek,kararın kaldırılması,davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,eser sözleşmesi sebebiyle ,taahhüt edilen hizmetin verilmediği ,yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme oluşturduğu iddiası ile yapılan takipte ,borca itirazın iptali talebine ilişkindir.İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasıda ; davacı tarafça davalı aleyhine sözleşme alacağına dayalı 20.000,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Taraflar arasında yapılan Sözleşmenin 2/7 maddesine göre; 110 adet kamera ve fotoğraf çekim organizasyonunun taahhüt edildiği, sözleşmenin Fiyat ve Ödeme koşulları başlıklı 3. maddesinde; yüklenicinin ( davacı ) yıllık kira bedeli olarak işverene ( davalı ) 75.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği, yüklenicinin 21.01.2011 tarihine kadar peşinat olarak 50.000,00 TL işverene 05.02.2011 vadeli senet olarak teslim ettiği, geriye kalan 15.000,00 TL’nin 30.06.2011 vadeli çek ve 10.000,00 TL 30.07.2011 vadeli çek ile ödeme yapmayı taahhüt ettiği ve sözleşmenin süresinin imza tarihinden itibaren 3 yıl olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. TBK m. 470.maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesi, “iş sahibi” ile “yüklenici” arasında yapılan bir anlaşma uyarınca ve önceden kararlaştırılan belli bir bedel karşılığında, iş sahibinin denetimi ve gözetimi olmaksızın “bağımsız” bir çalışmayla bir nesnenin “yapımı veya bakımı-onarımı ya da üstlenilen bir işin ” yerine getirilmesidir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacı ,sözleşme gereğince işin tamamen yapılmadığını ,bu sebeple davalıya fazla ödeme yapıldığını iddia etmektedir. Davalı ,davaya süresinde cevap vermeyerek ,davayı inkar etmiş, akip dosyasında ise borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir.Davalı yüklenicinin ,mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre , 83 adet video ve 87 adet fotoğraf çekimi olmak üzere 169 adet çekim gerçekleştirdiği, bakiye 51 adet çekim hakkı kaldığı, bunun da 51 x 340,90 TL = 17.385,90 TL olarak hesaplandığı tesbit edilmiştir.169 adet çekimin karşılığı rapordaki birim fiyata göre 57.612, TL’dir.Davalı bu miktarda işi yaptığının ispatlamıştır. Sözleşmedeki ödeme şekli itibarıyla ,davalı taraf senet ve çeklerin ödenmediğini dilekçe ve beyanlarında bildirdiğinden ,50.000,-TL ödeme yönünden uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, alacaklı olduğunu beyan ederek takip yapan davacının ,iş bedelini ödediğini ispatlaması gereklidir.Davacı dosyaya, defter ibraz edilmemiştir.Davalı şirket deftereleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, davacı şirkete ait her hangi bir kayda rastlanmadığı görüşü bildirilmiştir.Davacı tarafın yargılama sırasında 13/11/2017 tarihli dilekçesi ekinde toplam 25.000,-TL lik iki adet senet aslını ibraz etmiş olduğu anlaşılmış olup, bu husus , senet bedellerinin ödendiğine karine teşkil etmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,davacının sözleşme bedelini ödediği anlaşılmaktadır.Davalı ise edimini tam olarak yarine getirmediğinden, mahkemece davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 17.385,90 TL asıl alacak üzerinden devamına ve ferileri yönünden verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla , davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken, 1.187,63 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile. bakiye 890,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2021