Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/876 E. 2021/450 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/876
KARAR NO : 2021/450
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2015/318 E – 2019/136 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Mevkii No:… İstanbul adresinde madencilik sektöründe faaliyet gösterdiğini, mahalde kurulu … sayılı tesisatın yasal abonesi olduğunu, müvekkili şirkete ait ocak sahası içinde 3 adet elektrik trafosu bulunduğunu, ocak sahasında kalan 1 adet trafonun kırma eleme tesisinin kaldırılmasından sonra buna bağlı olan sayacın son tüketim bedelinin davalıya ödendiğini, trafo kaldırıldıktan sonrasında da bu sayaca trafo bağlı olduğu gerekçesiyle trafo kaybı bedeli adı altında gelen faturaların müvekkilince ödendiğini, daha sonra tesiste yapılacak tadilat sebebiyle trafo yeri değişimi gerektiğinden sayaç mühürünün sökülmesi için 07.10.2010 tarih ve … kayıt sayılı dilekçeyle davalıya başvurulduğunu,12.10.2010 tarihinde trafonun diğer trafolara 100 metre yanına taşındığını, davalının sayacı mühür altına alıp … nolu tutanağı tanzim ettiğini, bu işlemden sonra da trafo kaybı adı altında faturaların geldiğini, müvekkilinin tüketim yapmadığı halde gelen bu trafo kaybı bedelini ödememek için bağlantı bıçaklarını açtığını, bir süre sonra tüketim olmadığından sayaç arızası ihtimali sebebiyle davalı elemanlarının gelerek trafodan herhangi bir kullanım olmadığını ve bağlantı bıçaklarının açık olduğunu tespit edip tutanak tanzim ettiklerini, işbu tutanağın davalı tarafından kendilerine verilmediğini, 3 yıl sonra trafonun tekrar kullanılmasında sayacın bozuk ve arızalı olduğunu fark edip durumun davalıya bildirildiğini, davalı elemanları tarafından eski sayaç kaldırılıp yerine yeni sayaç takılarak 19.12.2013 tarih … seri nolu tutanağı tanzim ettiklerini, bu işlemden 1 yıl sonra sayacın arızalı olduğunun labaratuar raporuyla belirlendiğinden bahisle tesisin ilk kaldırıldığı günden bu yana 29.12.2012-19.12.2013 tarihleri arası dönem için kullanım ortalamasını alarak geriye dönük faturalandırma işlemi yaptığını, 2015/02 dönem faturasına 249.637,00 kWh kullanım olduğundan bahisle müvekkili şirkete 71.391,60 TL fatura tahakkuk ettirdiğini, yapılan işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, anılan faturaya 17.03.2015 tarihinde itiraz edilerek 18.03.2015 tarihinde ihtirazı kayıtla ödendiğini, söz konusu tarihler arasında hiçbir tüketim yapılmadığını, sayaç kapama işlemlerinin müvekkili şirket tarafından yapılmasına rağmen söz konusu tahakkukun haksız olduğundan bahisle davalının haksız olarak tahsil ettiği 71.391,60 TL bedelin geri ödenmesi için huzurdaki işbu davayı ikame ettiklerinden bahisle müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız tahsil edilen 71.391,60 TL bedelin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … nolu tesisatın abonesi olduğunu, anılan tesisata bağlı … marka … seri nolu sayacın 29.12.2013 tarihinde değiştirildiğini, yapılan labaratuar incelemesinde sayacın mikro işlemcisinin arızalı, endeks bilgilerinin hatalı olduğunun tespit edildiğini, davacıya ait kayıtların incelenmesinde yapılan tespitlere dayalı olarak EPDK mevzuatına uygun olarak fatura tahakkuk etmeyen 29.12.2012-29.12.2013 dönemi için 2015/02 dönemli 71.391,43 TL bedelli eksik tüketim faturasının tanzim edildiğini, davacının bu sürede elektrik tüketmediğini beyan ettiğini ancak hususa ilişkin belge ibrazında bulunmadığını, bu sebeple talebinin yerinde bulunmadığını, hesaplamaların tutanak ve labaratuar sonucuna göre EPDK tarife ve yönetmeliklere uygun olarak yapıldığını, davacı iddiasının yerinde bulunmadığını, tahakkuk ettirilen faturada herhangi bir hatanın olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme tarafından; ” ihtilaf konusu tahakkuk ve tahsil edilen fatura bedelinin trafonun kaldırılması nedeni ile davalı tarafına değiştirilmesi işleminden ve davalı şirketçe tutanakla mühürleme yapılmasından sonra trafodan bir tüketim olmadığı halde davalı şirketin davacının kullandığı sayacın arızalı olduğu ve bu nedenle geriye yönelik faturalandırma yapıp tahakkuk işlemi yapmalarına ilişkin olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 2.ek raporda; davalı tarafından düzenlenen faturanın … sayılı aboneliğe ait tesisattaki 21/01/2015-24/02/2015 döneminde sarf edilen 5.946,840 kwh normal tüketim ile abonenin kusuru dışında sayacın mikro işlemcisinin arızalı kalması sebebiyle 29/12/2012- 29/12/2013 tarihleri arasındaki hesaplanan 249.636,91 kwh eksik tüketime ait bulunduğu, davacının abonelik tesisatının bağlı olduğu trafonun 24/02/2010 tarihinden itibaren hiç kullanılmadığı, 29/12/2012-29/12/2013 tarihleri arasında dava konusu trafodan herhangi bir tüketimin olmadığı, herhangi bir tüketim yapılmadığı halde tahakkuk ettirilen trafo kaybı bedelinin ödememek için trafo bağlantı uçlarını açtıklarını, bu nedenle davalı şirketin yetkililerinin bağlantı uçlarının açık olduğuna dair tutanak düzenlediklerini, davacının bu beyanı ile davalı şirketin vekilinin mahkemenin talep ettiği trafodan tüketime ilişkin kaydın bulunup bulunmadığına dair yazıya verdikleri cevap itibarıyla; eksik tüketim bulunduğunu, buna göre davalıya yazılan müzekkereye verilen cevap ve yaptırılan bilirkişi raporu ile davacının beyanında yer alan tesisatın bulunduğu trafodan elektrik kullanımı yapılmadığı beyanının aksinin gösterir trafodan tahakkuka esas tarihleri itibarıyla elektrik kullanımı yapıldığına dair bir kayıt ve sarfiyat belgesi veya tutanak bulunmadığı, bu nedenle davalının elektrik kullanımı olmayan trafodan sarfiyat yapıldığı ve bu nedenle davacı adına eksik tüketim faturası düzenlemesini ve tahsilat yapılmasının haklı bir nedene dayanmadığı, aldırılan bilirkişi raporu ve dosyaya celp edilen abonelik kayıtları itibarıyla davacının aboneliğinin bağlı olduğu trafonun kullanımda ve bu trafodan elektrik sarfiyatı yapıldığı davalı kayıtlarından tespit edilemediğinden davacı adına eksik tüketim bedeli tahakkuk ettirilemeyeceğinden davacı tarafından eksik tüketim nedeni ile yapmış olduğu ödemenin davalıdan tahsili gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 68.424,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davacı yana tahakkuk ettirilen faturaya dayanak ; abone sözleşmesi , abone detay formu, hesap bülteni, sayaç bilgileri, sayaç muayene evrakı, aboneliğe ait tüketim ekstreleri ve mahkemece talep edilen tüm evrakların dosyaya sunulduğunu, faturanın haklılığının uzman bilirkişi tarafından tespit edildiğini, ilk derece mahkemesinin, elektrik kullanımı yapıldığına dair bir kayıt ve sarfiyat belgesi veya tutanak sunulmadığından fatura haksızdır şeklindeki kararının hatalı olduğunu, bilirkişi kök raporunda ” Esasen sayacın tesisata takılıp mühür altına alındığı 12.10.2010 tarihindeki sayaç işareti ile sayacın kaldırıldığı 19.12.2013 tarihindeki sayaç işaretlerinin aynı olması bakımından sayacın bu iki tarih arasında hiç işaret ilerlemesi yapmadığı” tespitinin yapıldığını, yani davacı yana ait sayacın tüketim kaydetmediğinin tartışmasız olduğunu, sayacın tüketim kaydetmediği tarihin 3 yıldan fazla olmasına karşın müvekkili şirket tarafından mevzuata uygun olarak yalnızca 365 gün üzerinden hesaplama yapılarak fatura tahahhuk ettirildiğini, dosya kapsamında yer alan bilirkişi kök raporu ve ek raporunda da müvekkil şirketçe tahakkuk edilen “fatura bedelinin 71.391,60-TL olarak hesaplamalara ve EPDK kararlarına ve tarifelerine uygun bulunduğunun” tespit edildiğini, bilirkişinin davaya konu tüketim faturasından davacının sorumlu olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde kök raporunda ve ek raporunda bildirmesine ve kanaatinin de bu olduğunu yinelemesine karşın mahkemece davacının soyut iddiaları kabul edilecekse diyerek seçenekli hesaplama yapmış olduğunu, ilk derece mahkemesince dosya kapsamında daha evvel alınmış bilirkişi raporları ve son raporun seçenekli hesabının ilk kısmında yer alan “fatura tutarının normal tüketim+eksik tüketim toplamı için 71.391,60 TL olduğu” tespiti hiçe sayılarak; mevcut olmayan bir tutanak üzerinden ve yalnızca soyut iddialara göre düzenlenen hatalı seçenek dikkate alınarak hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; elektrik aboneliği kapsamında taahhuk ettirilen eksik tüketime dayalı fatura bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenmiş olan bedelin tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı ile davalı arasında elektrik satışına ilişkin abonelik ilişkisi bulunduğu, davalı tarafından davacıya 71.391,60 TL tutarlı fatura tahakkuk ettirildiği, davacının bu faturayı itirazı kayıtla ödediği konusunda ihtilaf bulunmamakta olup, dosyamızdaki ihtilaf konusu tahakkuk ve tahsil edilen fatura bedelinin trafonun kaldırılması nedeni ile davalı tarafına değiştirilmesi işleminden ve davalı şirketçe tutanakla mühürleme yapılmasından sonra trafodan bir tüketim olmadığı halde davalı şirketin davacının kullandığı sayacın arızalı olduğu ve bu nedenle geriye yönelik faturalandırma yapıp tahakkuk işlemi yapıldığı, ilk bilirkişi raporunda 2015/02 dönem faturanın 2015/02 normal tüketim+29.12.2012-29.12.2013 dönem ek tüketim faturası olduğu, fatura bedelinin 71.391,60 TL olarak hesaplamalara ve EPDK kararlarına ve tarifelerine uygun bulunduğunu mütalaa ettikleri; görüş ve kanaatına varıldığı, bilirkişinin 2.ek raporunda seçenekli olarak görüş bildirildiği ve mahkeme takdirine bırakıldığı anlaşılmaktadır.Buna göre yapılan değerlendirmede, dava konusu sayacın mikro işlemcisinin arızalı olduğu, ancak faturaya konu dönemler ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen dönemlerde trafodan elektrik kullanımı yapıldığına dair bir kayıt ve sarfiyat belgesi veya tutanak bulunmadığı, bu nedenle davalının elektrik kullanımı olmayan trafodan sarfiyat yapıldığına dair davalı kayıtlarından tespit edilemediği, davanın menfi tespite ilişkin olması nedeniyle ispat yükünün davalı-alacaklıda olduğu görülmekle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 4.674,10 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.168,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 3505,50 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/02/2021