Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/843
KARAR NO: 2021/264
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2018
NUMARASI: 2017/208 E – 2018/1047 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı hakkında yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 92.768,70 TL asıl alacak üzerinden yapılan takipte borç kaynağının gösterilmediğini,muacceliyet ve faizin başlangıç tarihinin belli olmadığını,icra dosyasından davacıya bir tebligat yapılmadığını, elektrik borçları için davacı şirkete fatura teblig edilmediğini, davalının 06/10/2016 tarihinde abonesiz kullanım diye tutanak tuttuğunu ,davacı şirketin kapısına kaçak detay başlıklı 130.206,20 TL kayıp kaçak borcundan dolayı enerjiniz kesilecektir şekinde yazı bırakıldığını, davacı şirket tarafından 22/12/2016 tarihinde davalıya 1.413,27 TL güvence bedeli yatırdığını ve bunun üzerine elektriğinin açıldığını, davacı şirketin yatırmış olduğu 20.000,00 TL ile kullanmış olabileceği elektrik bedeli fazlası ile ödemiş bulunduğunu beyanla; davacı şirketin davalı şirkete 10.000,00 TL elektrik borcu dışında borcu olmadığının menfi tespit yoluyla tespitine,ödediği tutardan fazlasının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait borcun … nolu tesisata ait ödenmemiş fatura bedeli olduğunu, 02/08/2016 tarihinde düzenlenen elektrik faturasının davacıya aynı gün tebliğ edildiğini, ödenmeyen fatura bedelinin faizinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 4. fıkrası gereği uygulandığını, 2013/ – 2014 yıllarında haftanın 7 günü çalışan bir iş yerinin davacı tarafından beyan edilen 2015 – 2016 yıllarında sadece davacının 2 gün çalışması ve mutfağın kapalı olmasının inandırıcılıktan uzak olduğunu, davacının kW-TL bazında tüketim ekstresinden hangi tarihlerde ne kadar elektrik kullandığının davalı kayıtlarında bulunduğunu, … nolu tesisata ait ödenmemiş elektrik fatura bedelinin doğru olduğunu ve davacı taleplerinin haksız olduğunu, davacının 21/12/2016 tarihinde davalı ile anlaşarak kendi iradesiyle ilgili protokolü imzaladığını ve davalının vermiş olduğu elektrik hizmet bedelinin karşılığı olarak ödeme yaptığını, davacının ilgili protokolü imzalayarak elektrik yeniden bağlanmasını sağladığını beyanla ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklı … A.Ş.nin, davacı … LTD. Şti. aleyhine, 06.12.2016 tarihinde, ilamsız yolla, sözleşme ve faturaya dayalı olarak, 92.768,70 TL. Enerji bedeli (Asıl alacak) 3.030.44 TL. Gecikme Faizi, 545,48 Faizin KDV,si olmak üzere toplam 96.344,62 TL. toplam alacağın asıl alacağa işleyecek yılık %16,80 oranındaki gecikme faizi ile tahsilini talep ettiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkeme, bilirkişi Elektrik Mühendisi …’ten alınan kök raporda öncelikle davacıya ait sayacın dava konusu dönemlere ilişkin tüketim endekslerinin sunulması istenilmiş,bu belgelerin sunulmadığı belirtilerek alınan ek raporda ise , davacının 2015-2016 yıllarında kullandığı elektrik borcunu ödemediği ve bu kapsamda 24 ay x 1.000.00 TL. olmak üzere davacının toplam 24.000.00 TL. borcu bulunduğu ,bu borcun 20.000.00 TL.sinin 21.12.2016 tarihinde ödenmesi nedeni ile bakiye 4.00.00 TL. davacı borcu kaldığının belirlendiğini ve davalınınbaşkaca alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile ;davacının İstanbul .. İcra müd. … E sayılı takip dosyasına konu alacak bakımından 92.344,62 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, bu miktar bakımından takibin iptaline, fazlaya ilişkin kısmın reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;hükme dayanak bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz incelemeye dayandığını,kök raporda bilirkişinin istediği davacı tüketim kayıtlarının müzekkere yazılması yerine bizzat davalı vekilinden talep edildiğini ve davalı vekilili tarafından sunılamayınca eksik kayıtlarla ek raporun alındığını,davalı kurumdan davaya dayanak tüketim kayıtlarının müzekkere ile istenilmesi gerekirken istenmeden ek rapor alındığını,davacının kendi iradesiyle yapılandırma protokolü imzaladığını,kesin borç ikrarı olan protokol yok sayılarak karar verilemeyeceğini,kararda çelişki olduğunu,davacının ıslahla davasını toplam 68.768,70 TL ya çıkarmasına rağmen mahkemece takipteki asıl alacak tutarı yönünden karar verildiğini,vekalet ücreti ve yargılama giderinin de buna göre hesaplandığını,kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüketici Mahkemesinde harçsız açılan dava hakkında verilen görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği,görevli mahkemede 26/09/2018 tarihli duruşmada toplam takip tutarı olan 96.344,66 TL üzerinden harç ikmali yapılmasına karar verildiği,davacı tarafça söz konusu takip tutarının tamamı üzerinden eksik harcın 18/10/2018 tarihli makbuzla yatırıldığı anlaşılmıştır. Ancak davacı vekili 11/10/2018 tarihli harç ikmali açıklama beyan dilekçesinde bilirkişi raporunda davacı borcununu 24.000 TL olarak belirlendiğini,20.000,00 TLyatırıldığını,asıl alacak tutarı olan 92.768,70 TL den 24.000 TL çıkartıldığında 68.768,70 TL borç kaldığını ve davada 10.000,00 TL borç kabul edilerek bunun üzerindeki borcu kabul etmediklerinden 10.000,00 TL düşüldüğünde 58.768,00 TL yönünden harç yatırmak istediklerini ve toplamda 68.768,70 TL ran borçlu olmadıklarının tespiti ile 14.000,00 TL fazla ödeme yapılmasına neden olan davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkeme kendiliğinden eksik harcı toplam takip miktarı yönünden davacı tarafça yatırılmasına karar vermiş,davacı vekili ise toplam taleplerinin 68.768,70 TL olduğunu ıslah ve harca karşı yazılı beyan dilekçesi ile bildirmiş ve harcı tamamlamıştır. Bu durumda öncelikle kök rapor hazırlayan bilirkişi tarafından davalı kurumdan davacının tüketim vs belgelerinin celbi gerektiği bildirildikten sonra mahkemece bu belgelerin davalı vekili tarafından ibrazı için süre verilmiş,aksi taktirde karşı taraf iddiasının kabul edileceği ara kararda belirtilmiş isede,davalı vekili duruşmada bu belgelerin müzekkere ile davalı kurumdan celbini talep etmesine rağmen davalı kuruma müzekkere yazılmayarak istenen belgeler temin edilmeden ek rapor ibrazı için dosyanın bilirkişiye tevdii ve eksik belgelerle düzenlenen ek rapor gereği karar verilmesu davalının savunma hakkını kısıtlayıcı bir unsur olarak usul ve hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece celbi gereken belgelerin davalı kurumdan müzekkere ile uslünce celbi gereklidir. Ayrıca mahkeme kendiliğinden eksik harcı toplam takip miktarı olarak tamamlanmasına karar vermiştir.Buna karşılık davacı vekili ıslah ve beyan dilekçesinde davadaki toplam taleplerinin 68.768,70 TL olduğunu bildirmiştir. Bu durumda mahkemece HMK 26.madde gereği talep aşılarak hatta talepten başkasına karar verilmesi de hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Bu itibarla mahkeme kararının HMK 26,HMK 355.maddelerine aykırılık oluşturduğu gözetilerek, davalı kurumdan davacının tüketim vs belgelerinin celbinin müzekkere ile mahkemece istenilmesi ve gelen kayıtlar çerçevesinde davacı iddiaları ve davalı savunmaları gözetilerek bilirkişi raporu alınması ve dava konusu talep değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde kararı verilmesi için kararın HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 26 ve 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/02/2021