Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/785 E. 2021/187 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/785
KARAR NO: 2021/187
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2016/551 E – 2018/967 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … A.Ş.nin dilekçe ekinde sunulan … Ltd.Şti.tarafından şirketlerine gönderilmiş olan 15.05.2015 tarihli faturayı şirket kayıtlarına isim benzerliğinden dolayı sehven … Ltd.Şti.adına kaybettiğini ve bunun akabinde fatura tutarını da sehven kayıtlara ismi girilen … Ltd.nin … Bankası … IBAN no.lu hesabına yatırdığını, Banka ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamayınca taraflarınca müvekkili şirketin mağduriyetini gidermek adına 27.05.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğüne gönderilen talep üzerine verilen 12.06.2015 tarihli kararda dosyadaki alacaklının (… A.Ş) muvafakati olmadığı gerekçesi ile geri ödemenin yapılamayacağına karar verilerek taleplerinin reddedildiğini, bu karara karşı İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesince takibe taraf olmadıkları gerekçesi ile şikayet yoluna başvurulamayacağından bahsedilerek şikayet taleplerinin de reddedildiğini, … Ltd.Şti.ye yapılan ödemenin sehven yapıldığı noktasında şüpheye yer bırakmayacak derecede kati delillerin mevcut olduğunu, davalı şirketlerin sehven ödenen miktar üzerinde hiçbir hakkı olmamasına rağmen dosya alacaklısının aktifinde artış ve dosya borçlusu olan şirketin de pasifinde azalış meydana geldiğini, sehven ödenen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkili şirkete iadesi gerektiğini ileri sürerek müvekkili şirketin sehven ödediği paranın ödeme gününden itibaren işleyen ve işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile taraflarına iadesinin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesine özetle: diğer davalı … Şti.’nin keşidecisi olduğu çeklerin, müvekkili banka Adana şubesi müşterisi … A.Ş. tarafından tahsil olduğunda müşteri borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile devredildiğini, daha sonra bu çekler üzerinden müşterinin borcu nedeniyle diğer davalı aleyhinde yasal takip işlemlerine başlandığını ve bu kapsamda diğer davalının hesaplarına haciz konulduğunu, müvekkili Banka ile davacı arasında herhangi bir hukuki ya da ticari ilişki olmadığını, fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, işbu davanın müvekkili Banka açısından öncelikle husumet noksanlığı nedeniyle usulden reddine, ve her hâlükârda külliyen reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı şirket, tebligata rağmen cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Davacı tarafça sunulan faturanın dava dışı … Ltd. Şti’den sadır olduğu ve bu faturanın davacı defterlerine sehven davalı … Ltd. Şti adına kaydedildiği ve sehven bunun hesabına havale edildiği, defterlerinde bu hataen kaydın dışında … Ltd. Şti ile ilişkisinin bulunmadığına dair alınan rapor ve mahkememizce alınan rapor ve yine mahkememizce alınan davalı banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile sabit olup, davacının davalı … Ltd. Şti. İle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmaması, isim benzerliği nedeniyle … Ltd. Şti’ye gönderilmesi gereken havalenin sehven bu davalıya gönderilmiş olduğu bu nedenle de gönderilen havale miktarınca bu davalının 6098 sayılı B.K’nun 77. Maddesi uyarınca davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleşmiş olduğu ve süresinde açılan davaya davalı tarafın herhangi bir cevap sunmadığı, dosyadaki deliller uyarınca davacının bu davaya karşı iddiasının sübut bulduğu” gerekçesiyle Davacının diğer davalı … Ltd.Şti.ilişkin davasının kabulü ile 7.750,00 TL nin 25/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Diğer davalı yönünden ise; davalı … ile dava dışı … A.Ş arasındaki 16.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden bu sözleşmeden kaynaklı banka alacağı bulunduğu ve bu borçlunun bankaya olan borcunu ödememiş olması nedeniyle hem kendi kredi borçlusu hem de dava dışı … A.Ş’ye çek keşide eden dosyamız davalısı … Ltd. Şti’ye karşılık ödenmeyen alacağına istinaden İst. … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında yapmış olduğu takibe istinaden çekin kredi borçlusuna çek lehtarı tarafından ciro edilmiş olduğu ve yine kredi borçlusu ile dosyamız davalısı banka arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6. Maddesinde müşteri lehine gelmiş veya gelecek havaleler üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı bulunduğuna ilişkin düzenleme ile yine bu maddenin devamında tarafına ihbarda bulunmadan önce ve adına kabul ve bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarına mahsup etmeye yetkili olduğuna dair hüküm uyarınca dava dışı … A.Ş’nin bankaya temlik etmiş olduğu … Ltd. Şti’den kaynaklanan alacağı nedeniyle bu alacağın öncelikle kredi sözleşmesinin tarafı olan …’nin temlik cirosu ile çeki temlik alan ve bu haliyle de alacak sahibi olan …’nin aleyhine alınan ihtiyati haciz kararındaki üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına istinaden dosyamız davalısı adına gönderilen 7.750,00 TL yanlışlıkla havale edildiği bildirilen miktar için dosyamız davalısı …’ın hem temlik cirosu hem de sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca hataen havale edildiği bildirilen kısmı kendi alacağına mahsup edebileceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkil şirketin 25.05.2015 tarihinde … Bankası’ndan 7.750,00-TL tutarında davalılardan … Ltd. Şti.’ye yaptığı transferin sehven yapıldığının sabit olduğunu, davalı bankanın bu tutarın sehven yatırıldığını öğrendiği aşamadan itibaren iadesine yanaşmamakla kötüniyetli hale geldiğini, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini birleştirici raporda yer verilen 16.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin tarafı olmayan ve dahası taraflarından herhangi biri ile de ticari ilişkisi dahi bulunmayan müvekkili şirketin bu sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu yorumu ile davalı bankaca yapılan blokenin haklı olduğu iddiası hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava, davacı tarafından sehven ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacının … Ltd. tarafından şirketlerine gönderilmiş olan 15.05.2015 tarihli faturanın, şirket kayıtlarına isim benzerliğinden dolayı sehven … San.ve Tic.Ltd.Şti.adına kaydedilmesi, fatura tutarının da sehven kayıtlara ismi girilen … San.ve Tic.Ltd.Şti. nin … Bankası … IBAN nolu hesabına yatırıldığı, davalı bankanın dava dışı kredi borçlusu … A.Ş ve diğer davalı çek keşidecisi (Takip borçlusu) … San.ve Tic.Ltd.Şti, aleyhine yürüttüğü İst. … İcr. Müd. … E. sayılı (Kambiyo Senetlerine özgü Haciz Yoluyla) takip alacağına mahsup edildiği anlaşılmaktadır. İstinaf sebepleriyle sınırlı yapılan niceleme sonunda; davalı banka ile dava dışı … A.Ş arasındaki 16.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden bu sözleşmeden kaynaklı banka alacağı nedeniyle hem kendi kredi borçlusu hem de dava dışı … A.Ş’ye çek keşide eden davalı … Ltd. Şti’ye karşılık ödenmeyen alacağına istinaden İst. … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında yapmış olduğu takibe istinaden çekin kredi borçlusuna çek lehtarı tarafından ciro edilmiş olduğu ve yine kredi borçlusu ile banka arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6. Maddesinde müşteri lehine gelmiş veya gelecek havaleler üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı bulunduğuna ilişkin düzenleme gereğince işlem yapılması usul ve yasaya aykırı değildir. Bu itibarla, dava konusu olayda bankanın alacağını tahsil etmiş olduğu, zenginleşen tarafın dava dışı takip borçlusu şirket olduğu nazara alındığında ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/01/2021