Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/782 E. 2019/694 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/782
KARAR NO : 2019/694
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2019
NUMARASI : 2016/662 E – 2019/193 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, her bir davalıdan şimdilik 4.000,00’er TL’nin faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ,müvekili Kooperatifin 05 Blok 6 ve 8 nolu iş yerinde kiracı olarak bulunduğu, Kooperatif diğer davalı şirketten aldığı elektrik enerjisi ile ilgili olarak gelen faturaları üyelerden tahsil ettiğini , üyelerden ayrı ayrı ücret almadığını, yapılan tahsilatların yasal olduğunu ,kendisine yansıyan bu bedelleri üyelerden , dolayısıyla davacıdan tahsil edip ödediğini beyanla , davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili ve davalı …. vekili istinaf etmiş olup,davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, dava açmakta haklı olmaları sebebiyle, davacı lehine her bir davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin usul ve hukuka aykırı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş,kararın kaldırılması istenmiştir. Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde, dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, davanın 6719 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihte açıldığı, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kararın bu yönlerden hatalı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir. Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvuruları yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesince istinaf konusu karar tarihinden önce 28/12/2017 tarihinde bu yasa ile ilgili muhtelif iptal başvurularının reddine karar verilmiş ve gerekçeli karar 15/02/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış olup, bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Diğer yandan, davacı iş bu davayı anılan yasanın yürürlüğe girdiği gün açmıştır. O nedenle, dava tarihinde getirilen yasal düzenleme ile dava konusu alacak kalemleri artık maliyet unsuru olarak kabul edildiğinden, davalı tarafça istenebilir niteliktedir. O halde, dava tarihine göre 6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihinde açıldığından, davanın konusuz kalması söz konusu değildir.Dava tarihindeki mevzuata göre bu bedeller maliyet bedelleri içine alındığından, ve eldeki davalara uygulanması gerektiğinden, bu sebeple, davacı tarafın davanın kabulü gerektiğine ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Davalı … istinaf taleplerinin incelenmesiyle;yukarıda açıklandığı üzere iş bu dava 6719 Sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmış olup, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi ve red hükmü uyarınca istinaf eden davalı … yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden, karar bu yönlerden usul ve hukuka aykırı olmakla, davalı ….’ ın istinaf başvurusunun kabulü ile karar, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında, bu davalı yönünden aşağıdaki gibi hüküm kurulması, istinaf etmeyen diğer davalıya yönelik hüküm bölümlerinin aynen muhafazası gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,B-Davalı …’ ın istinaf başvurusunun kabulü ile karar, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davanın reddine,2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40-TL nin, peşin alınan 136,62-TL den mahsubu ile bakiye 92,22-TL harcın davacıya talebi halinde iadesine,3-Davalı … lehine AAÜT gereğince takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4 -Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan 658,60-TL yargılama giderinin davalı Kooperatif’ten alınarak davacıya verilmesine, 6- Davacı taraf kendisini temsil ettirdiğinden ,karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı Kooperatif’ten alınarak davacıya verilmesine, 7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Harçlar Yasası gereğince davacıdan peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına ,başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalı …. isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı … yaptığı istinaf yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/04/2019